Esas No: 2005/7-103
Karar No: 2005/116
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/7-103 Esas 2005/116 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık şirketin kambiyo yükümlülüğünü süresinde yerine getirmediği gerekçesiyle açılan kamu davasının, sanık Şirket'in yaptığı ön ödeme nedeniyle ortadan kaldırılması talebi reddedilmiştir. Hüküm tarihindeki yasal düzenlemeler göz önünde bulundurularak, kesinleşmiş para cezası miktarı kesinlik sınırının üstünde olduğundan, düşme kararı temyiz edilebilir niteliktedir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 4961 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun Madde 2
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu Madde 2
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu Madde 119
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 305
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 317
- 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun Madde 3.
Ceza Genel Kurulu 2005/7-103 E., 2005/116 K.
"İçtihat Metni"
Sanık ..... Elektrik San. ve Tic. Ltd. Şirketi"ne yüklenen kambiyo yükümlülüğünü yerine getirmemek suçunun nitelik değiştirerek kambiyo yükümlülüğünü süresinden sonra yerine getirmek suçuna dönüştüğünün kabulüyle sanık Şirket hakkındaki kamu davasının vaki önödeme nedeniyle TCY"nın 119. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına ilişkin İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 16.10.2003 gün ve 281-1433 sayılı hüküm katılan Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 07.10.2004 gün ve 4386-10812 sayı ile;
"Kambiyo takibine konu ithalatın 4961 sayılı Yasanın Geçici 2/2. maddesinde öngörülen süreden önce yapıldığı ve anılan Yasanın yürürlük tarihi itibariyle kambiyo senedine konu ithalat hesabının kapatıldığı gözetilip tartışılarak hükümden sonra 06.08.2003 gün ve 25191 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren "Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 4961 sayılı Kanunun" Geçici 2/3. maddesindeki düzenlemelere göre TCK.nun 2. maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek bir hüküm kurulmasının gerekmesi" isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme 18.05.2005 gün ve 1709-349 sayı ile;
"% 4 ödeme yapmasının sanık şirket aleyhine olacağı, sanık Şirket"in önödemeyi kabul edip ödemede bulunduğu " gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de süresi içinde katılan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay C.Başsavcılığının "temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği" görüşünü içeren 18.07.2005 gün ve 125794 sayılı tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesi üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
İnceleme konusu olayda;
Yerel Mahkeme, sanık şirketin ithalat bedelini ödemesine karşın malı süresinden sonra yurda getirip ithalat hesabını da süresinden sonra kapattığı, 1567 sayılı Yasanın 3/a maddesinde düzenlenen ve önödemeye tabi bulunan bu suçtan dolayı yapılan öneriye uyarak 218.103.180 TL parayı yargılama giderleri ile birlikte süresi içinde Maliye veznesine yatırdığından bahisle, sanık şirket hakkındaki kamu davasının vaki önödeme nedeniyle TCY"nın 119. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına ilişkin önceki kararında direnmiş, katılan vekili 18.05.2005 günlü bu hükmü temyiz etmiştir.
Ceza Genel Kurulunun 02.05.1983 gün ve 65/199, 02.05.1994 gün ve 97-126 sayılı kararlarında vurgulanan ilkeye göre; hükmün temyiz edilebilir olup olmadığını belirleme bakımından hüküm tarihindeki yasal düzenleme dikkate alınmalıdır.
Önödeme nedeniyle davanın ortadan kaldırılmasına ilişkin kararların temyiz edilebilir nitelikte olup olmadıkları saptanırken de aynı ölçü gözönünde tutulmalıdır. Buna göre, önödemede belirtilen para cezası miktarı, hüküm tarihi itibariyle CYUY"nın 305. maddesindeki kesinlik sınırının üstünde ise, önödeme nedeniyle verilen düşme (ortadan kaldırma) kararları da temyiz edilebilecek, aksi takdirde bu kararlar kesin nitelikte sayılacaktır. (CGK 05.02.1990 gün ve 367-6)
Öte yandan, CYUY"nın Yerel Mahkeme direnme hükmünden önce 21.07.2004 günlü Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5219 sayılı Yasa ile değişik 305. maddesine göre, 2 milyar liraya kadar para cezasına dair hükümler kesin nitelikte olup, temyiz olunamaz.
Yine, Ceza Genel Kurulu"nun 04.10.1993 gün ve 187-227 sayılı kararında vurgulandığı üzere, kesin nitelikteki hükümler dahi, suç vasfına yönelik temyiz halinde, bu hususla sınırlı biçimde Yargıtay denetimine tabidir.
Açıklanan bu ilkeler ışığında olay incelendiğinde;
Katılan vekilinin suç niteliğine ilişkin açık bir temyizi olmadığı gibi, sanık şirketin ithalat hesabını süresinden sonra kapatması eyleminin başka bir suça dönüşmesi olasılığı da bulunmamaktadır. O halde, önödemeye esas para cezasının miktarı itibariyle düşme (ortadan kaldırma) kararı kesin nitelikte olduğundan, katılan vekilinin temyiz inceleme isteminin CYUY"nın 305 ve 317. maddeleri uyarınca reddi gerekir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
1- Katılan vekilinin temyiz inceleme isteminin CYUY"nın 305 ve 317. maddeleri uyarınca REDDİNE,
2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 18.10.2005 günü tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak oybirliği ile karar verildi.