Esas No: 2020/22226
Karar No: 2022/22349
Karar Tarihi: 10.11.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/22226 Esas 2022/22349 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2020/22226 E. , 2022/22349 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Konut dokunulmazlığının ihlali, tehdit, hakaret, kasten yaralama
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-TCK'nın 116/4. maddesinde düzenlenen cebir veya tehdit suretiyle konut dokunulmazlığının ihlâli suçunun oluşabilmesi için, sanık tarafından kişilere karşı yöneltilen şiddet eylemi ile konut dokunulmazlığının bozulması arasında nedensellik bağının bulunması, şiddetin konut dokunulmazlığını bozma amacına yönelmiş olması ve bu amacın gerçekleşmesi için araç olarak kullanılması gerekir. Aynı fıkrada düzenlenen fiilin gece vakti işlendiğinin kabulü için ise, konuta, güneşin batmasından bir saat sonra başlayan zaman diliminden sonra girilmelidir.
Yargılamaya konu somut olayda, sanığın katılan ...’a karşı konuta girmeyi kolaylaştırıcı bir cebir kullanılmadığı, konuta girildikten sonra yapılan yaralama eyleminin konut dokunulmazlığının ihlali için cebir kullanılması niteliğinde olmadığı,eylemin gece vakti de gerçekleşmediği gözetilmeden, sanık hakkında TCK'nın 116/1. maddesi yerine 116/4. maddesi gereğince mahkûmiyet kararı verilmesi,
2-Sanığın, katılanların konutuna girmek şeklinde gerçekleşen eyleminin, tek suç oluşturduğu gözetilmeden, birden fazla katılan olduğu gerekçesiyle TCK’nın 43/2. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükmü uyarınca cezanın artırılması,
3-Hakaret suçundan kurulan hükümde, TCK'nın 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesi karşısında, somut olayda olayın meydana geldiği yerin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi ve sonucuna göre aleniyet öğesinin oluşup oluşmadığının tartışılması gerektiği gözetilmeksizin, yetersiz gerekçe ile TCK'nın 125/4. maddesinin uygulanması,
4-a)Sanığın silahlı tehdit ve katılan ...’ı taşla kasten yaralamaya teşebbüse ilişkin suçunu inkar etmesi,sanıkta yakalanan silah bulunmadığı,her ne kadar katılanlar ve tanıklar mahkeme ifadelerinde sanığın silahla tehdit ve kasten yaralamaya teşebbüs ettiğini belirtmiş iseler de, soruşturma aşamasında sıcağı sıcağına alınan kolluk ifadelerinde sanığın silahlı tehdidinden ve taşla yaralamaya teşebbüsünden söz etmemeleri, şikayet dilekçesinde taşla kasten yaralamaya teşebbüs eyleminden bahsedilmemesi, kaldı ki iddianame anlatımında da sanığın katılanların anlattığı biçimde silah doğrulttuğuna dair eyleminin bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanığın silahlı tehdit ve taşla kasten yaralamaya teşebbüs suçlarını işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve cezalandırmaya yeterli delillerin neler olduğu açıklanmadan CMK'nın 230/1-b maddesine aykırı olarak mahkûmiyet kararı verilmesi,
b)Kabule göre de;
Sanığın katılan ...’ı tehdit etmesi ve ardından darp etmesi biçiminde gerçekleşen eyleminin kesintiye uğramaması karşısında, sanığın tehdit eyleminin kasten yaralama suçunun irade açıklaması olduğu gözetilmeden hüküm kurulması,
5-TCK’nın 61/6. maddesine aykırı olarak, silahlı tehdit suçundan, aynı Kanunun 62. maddesi uyarınca yapılan indirim sırasındaki hesap hatası nedeniyle sonuç cezanın 2 yıl 1 ay yerine, 2 yıl 28 gün olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
6-TCK’nın 61/6. maddesine aykırı olarak, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan, aynı Kanunun 62. maddesi uyarınca yapılan indirim sırasındaki hesap hatası nedeniyle sonuç cezanın 1 yıl 15 gün yerine, 1 yıl 14 gün olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
7- Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK’nın 53/1-3. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
8-Bozmalara uyulması halinde 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK'ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa'nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 7 ve CMK'nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnamedeki isteme kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.