Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2237 Esas 2015/3060 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2237
Karar No: 2015/3060
Karar Tarihi: 30.06.2015

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2237 Esas 2015/3060 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, meçhul bir kişi ile işbirliği yaparak çalıntı aracı bilirkişi raporu ile sahte belgelerle satmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlemiştir. Mahkeme, sanığın suçunu kabul ederek mahkumiyet kararı vermiştir. Temyiz sonucunda, adli para cezasının alt sınırının hatalı belirlendiği ve resmi belgede sahtecilik suçunun zincirleme şekilde işlenmesi bulunmadığı gerekçeleriyle karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43. maddesi: Zincirleme suç
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 204/1. maddesi: Resmi belgede sahtecilik suçu
23. Ceza Dairesi         2015/2237 E.  ,  2015/3060 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın meçhul şüpheli şahısla fikir ve eylem birliği içerisinde çalıntı aracı bilirkişi raporu ile de sahteliği sabit plaka, motor ve şase numarası ve buna uygun olarak sahte oluşturulan tescil ve trafik belgesi ile birlikte katılana satmak suretiyle haksız menfaat temin ettikleri iddia edilen olayda,
    Tüm dosya kapsamına göre sanığın işlediği sabit olan resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediğine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    1)Nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi Kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 600 gün olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "600 GÜN", "500 GÜN" ve "10.000 TL." terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "4 GÜN" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2) Resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
    Ancak:
    5237 sayılı TCK.nın 43. maddesinin uygulanabilmesi için "bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" gerektiği,sanığın çalıntı aracı, sahte plaka,motor ,şase numarası ve bunlara göre tanzim edilmiş sahte motorlu araç trafik ve tescil belgesi ile katılana satması şeklinde gerçekleşen eyleminde, belgelerin farklı tarihlerde yapıldığına dair kesin delil bulunmayıp, TCK.nın 43/1. maddesi uyarınca fiilin aynı anda işlendiğinin kabul edilmesi gerekliliği karşısında zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, eylemin kül halinde 5237 sayılı Kanunun 204/1. maddesinde öngörülen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı ancak sanığın güttüğü amaç ve saik, suç konusunun önemi, kastın yoğunluğu ve sahte belge çeşitliliği dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayini gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde, suçun zincirleme şekilde işlendiğinin kabulü ile temel cezanın TCK.nın 43. maddesi uyarınca arttırılması suretiyle fazla ceza tayini,
    Bozmaya gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 30/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara