Esas No: 2005/9-6
Karar No: 2005/95
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/9-6 Esas 2005/95 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2005/9-6 E., 2005/95 K.
"İçtihat Metni"
Yasadışı örgüte yardım ve yataklık suçundan sanıklar Habil M...., Harun Y....., Mustafa K..., Hayrettin E...... ve İsmail Ç....."in değişen suç niteliğine göre yasadışı örgütün sair efradı olmak suçundan TCY"nın 168/2, 3713 sayılı Yasanın 5 ve TCY"nın 59. maddeleri uyarınca 12 yıl 6"şar ay ağır hapis cezasıyla cezalandırılmalarına, haklarında TCY"nın 31 ve 33. maddelerinin uygulanmasına ilişkin İstanbul 6 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinden verilen 22.01.2003 gün ve 159-4 sayılı hüküm sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen nöbetçi Yargıtay 9.Ceza Dairesince 18.08.2003 gün ve 1416-1364 sayı ile;
"Sanıkların kolluk ifadeleri ve sanıkların ev aramalarında ele geçen yayın ve dokümanların niteliğine göre eylemlerinin TCY"nın 169. maddesinde yazılı suçu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde mahkûmiyetlerine karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmuştur.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi ise 08.09.2004 gün ve 258-178 sayı ile;
"Türkiye Cumhuriyeti ve Anayasa ile kurulmuş düzeni silahlı eylemlerle yıkıp, yerine İran"daki yönetim biçimine benzer İslam devleti kurma niyetindeki T...... (S.....) örgütünün silahlı eylemleri de gözönünde tutularak TCY.nın 168. maddesinde açıklanan silahlı terör örgütü olduğu konusunda hiçbir şüphe ve tereddüt yoktur. Nitekim Yargıtay 9. Ceza Dairesi de davaya konu olayda örgütü bu şekilde nitelendirmiş, ancak sanıkların eyleminin TCY.nın 169. maddesi kapsamında kaldığı görüşünde olduğunu belirtmiştir.
Dosya kapsamına nazaran; sanıklardan Habil M.... iki kez Suudi Arabistan"ın Mekke Şehrine gitmiş, orada Ü.... Kur"a Üniversitesi"nde okuyan ablasını ve eniştesini ziyaret etmiş, ablası ve eniştesi Türkiye"de ve diğer ülkelerde uygulanan İslamiyeti, Türkiye"de şeriata dayalı bir İslam devletinin kurulması çalışmalarına başladıklarını, bu çalışmalarda İran İslam Cumhuriyetini rehber aldıklarını anlatmışlar. Bu yönde propaganda yapmışlardır.
Sanık Habil M.... 1996 yılında İstanbul"a döndüğünde İran İslam Cumhuriyetinin görüş ve fikirlerini anlatan kitap ve dergileri bulup okumuş, bu yayınlar kapatılınca, aynı doğrultuda yayın yapan ve aynı ideolojiyi savunan "S..... Gazetesini" okumaya başlamıştır. Daha sonra S..... Gazetesi idarehanesini ziyaret edip sahipleri ve bazı köşe yazarları ile tanışıp konuşmuş, onlardan da S..... Gazetesinin amaç ve ideolojilerini öğrenmiştir. Zaman zaman gazetenin sahipleri olan Erhan ve Ertan G..... ile ve yazarlardan Mehmet Ali Tekin ile Edirne"de toplantılar yapıp konuşmuşlardır. Bu toplantılar sonunda toplanabilmesi için neler yapılması gerektiğini tespit etmişler ve Habil M.... bu konuda aktif olarak çalışmaya başlamıştır ve etrafında bir grup oluşturulmuş çalışmalarını memur, işçi ve öğrenci kesimi içerisinde yoğunlaştırmıştır.
Çalışmaları sırasında önceden tanıdığı kendisi gibi İran İslam Cumhuriyeti rejimini savunan ve kendilerini "Müslüman Gençlik" olarak tanıtan örgütün öğrenci kesiminden Ertuğrul T....., memur kesiminden Mustafa A..... ile ilişkilerini yoğunlaştırmış ve aynı faaliyetleri doğrultusunda Hayrettin E......, İsmail Ç....., Aydın A......., Mustafa K..., Efraim Y..... ve Harun Y..... ile görüşüp Edirne"de T...... grubunu oluşturmak için bilgi vermiş, kendisi ile birlikte çalışmalarını tespit etmiş, nitekim İran İslam Cumhuriyetinin rejim ve devrim modellerine benzeyen grubu Edirne ilinde oluşturmuştur.
T...... grubu Habil M...."in başkanlığında oluşturulduktan sonra zaman zaman evlerinde ve işyerlerinde toplantılar düzenlemişler, mevcut Anayasal düzeni yıkarak yerine şeriata dayalı İran İslam Cumhuriyeti rejiminin getirilmesi için taraftar oluşturmaya başlamışlar, S..... gazetesini Edirne iline çok sayıda getirip dağıtmışlar, aynı şekilde, kitap, dergi, teyp ve video kasetleri temin edip, propaganda amacı ile kullanmışlardır.
Oluşturulan bu grubun yönetim şekli;
1- Habil M.... : Edirne il sorumlusu.
2- Ertuğrul T..... : Trakya Üniversitesi öğrenci kesimi sorumlusu.
3- Mustafa A..... : Öğretmen kesimi sorumlusu.
4- Mustafa K... : Esnaf kesimi sorumlusu.
5- Harun Y..... : Camii görevlileri sorumlusu.
Olarak görev üstlenmişlerdir.
Örgüt 1999 yılında çalışmalarını hızlandırmış, örgütün ana lideri ve Ankara Sincan ilçesinde belediyece düzenlenen Kudüs gecesini düzenleyen ve bizzat katılımlarda bulunan Nurettin Şirin"e para toplayıp yolladıkları,
Edirne ilinde örgüte taban oluşturma ve adam kazandırma faaliyetlerini sürdürdükleri. Habil M...."in evinde yakalanan "Şeriat yolunda şahadet yarışı" başlıklı konuşmaların yapıldığı kaseti bizzat Habil M...."in kendi sesi ile doldurup propaganda çalışmalarında kullandığı ve bu arada İstanbul"da sık sık düzenlenen türban protestosuyla ilgili toplumsal olaylara ve camide yapılan eylemlere de Edirne"deki grubun sürekli Edirne"den gelerek katıldıkları. Katıldıkları toplantı ve gösterilerle dizi 43"te sanık İsmail Ç....."in ev aramasında ele geçirilen örgütün bayrağı olarak hazırladıkları bezleri ve baş bantlarını kullandıkları.
Örgütün Edirne"deki yapılanmasını örgüte adam kazandırma aşamasında olduğu, silahlı eylemlere henüz başlamadıkları, ancak nihai amaçlarının örgütün hedefi doğrultusunda silahlı eylemler olduğu.
Bu örgüt içerisinde Habil M...."in propagandası sonucu Hayrettin E......"ın yer aldığı, örgüte adam kazandırma, maddi ve manevi yönden örgütün güçlendirilmesi ve propaganda çalışmaları içerisinde bulunduğu, bu konuda zaman zaman bir araya gelip toplantılar yaptıkları.
Yine Mustafa A....."ın propaganda çalışmaları sonucunda İsmail Ç....."in örgüte sempati duyduğu, Mustafa A..... tarafından Habil M.... ile tanıştırıldığı ve onların propagandasıyla İran İslam Cumhuriyetine benzer İslam Cumhuriyeti kurmak, Türkiye"deki Anayasa ve mevcut düzeni yıkmak amacıyla kurulan Edirne"deki örgüt içerisinde Mustafa A..... ve Habil M...."in teklifi ile görev aldığı, örgüt adına para topladıkları anlaşılmıştır.
Sanıkların, Edirne ilinde silahlı terör örgütü T...... (S.....) örgütünü oluşturdukları, örgüte adam kazandırma, para toplama, örgüte para gönderme, örgüt propagandası yapmak, örgütsel faaliyetler konusunda plan ve propagandalar yapmak, toplantılar yapmak ve bu toplantı ve eylemlerde hazırladıkları örgüt bayrağını kullanmak eylemlerini gerçekleştirdikleri sabittir.
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 2. maddesinin başlığı ve metni aynen şöyledir.
Terör Suçlusu:
Madde 2: Birinci maddede belirlenen amaçlara ulaşmak için meydana getirilmiş örgütlerin mensubu olup da, bu amaçlar doğrultusunda diğerleri ile beraber veya tek başına suç işleyen veya amaçlanan suçu işlemese dahi örgütlerin mensubu olan kişi terör suçlusudur.
Terör örgütüne mensup olmasa dahi örgüt adına suç işleyenler de terör suçlusu sayılır ve örgüt mensupları gibi cezalandırılırlar.
2. Maddenin 1. fıkrasının son cümlesi "veya amaçlanan suçu işlemese dahi örgütlerin mensubu olan kişi terör suçlusudur" hükmü yer almaktadır.
Nitekim bu nedenle Yargıtay Ceza Genel Kurulunun ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinin birçok kararında olduğu üzere; henüz silahlı eylemlere başlamasa bile örgütte adam kazandırma faaliyetini yürütenler, örgüte özgeçmiş mektubu verenler, örgüte biad mektubu verenler, örgütün il, ilçe, bölge yapılanmasında yer alanlar örgüt üyesi kabul edilmiş ve bu yönde mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.
TCY.nın 168. maddesi şöyledir:
"Madde 168 : Her kim 125, 131, 146, 147, 149 ve 156. maddelerde yazılı cürümleri işlemek için silahlı cemiyet ve çete teşkil eder yahut böyle bir cemiyet ve çetede amirliği ve kumandayı ve hususi bir vazifeyi haiz olursa onbeş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasına mahkum olur.
Cemiyet ve çetenin sair efradı on yıldan onbeş yıla kadar ağır hapisle cezalandırılır."
TCY"nın 168/2. maddesi 3713 sayılı Yasanın bir ve ikinci maddesi gözönünde tutulduğunda ve yerleşik Yargıtay içtihatları da dikkate alındığında, sanıkların yasadışı silahlı terör örgütü T...... (S.....) örgütünün sair efradı oldukları, örgütün Edirne ili yapılanmasını oluşturdukları, örgüt bayrağını hazırlayıp kullandıkları, bilerek ve isteyerek örgütte yer aldıkları anlaşıldığından aksi yöndeki Yüksek Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma kararına uyulmamış, direnme kararı vermek ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir."
Gerekçesi ve bir üyenin "sanıkların eylemlerinin TCY"nın 169. maddesinde düzenlenen suç tipine uyduğu, ayrıca eylemlerinin niteliği de dikkate alındığında 4959 sayılı Yasadan yararlanma taleplerinin kabulü ile sanıklar Habil M...., İsmail Ç..... ve Mustafa K... hakkında 4959 sayılı Yasanın 4/son maddesi uyarınca ceza tertibine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği" yolundaki karşı oyu ve oyçokluğuyla önceki hükümde direnmiş, ayrıca sanıklar Habil M...., İsmail Ç..... ve Mustafa K..."nın 4959 sayılı Yasadan yararlanma istemlerinin reddine karar vermiştir.
Bu hükmün de süresi içinde sanıklar müdafileri ve C.savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya Yargıtay C.Başsavcılığının "onama" görüşü içeren 30.12.2004 günlü tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sübut ve oluşta bir ihtilaf bulunmayan inceleme konusu olayda;
Yerel Mahkeme; sanıkların Anayasal düzeni cebren değiştirmeyi amaçlayan silahlı çete niteliğindeki T...... (S.....) örgütüne üye olmak suçundan 765 sayılı TCY"nın 168/2. maddesi uyarınca cezalandırılmalarına karar vermiş, Özel Daire, sanıkların kolluk ifadeleri ve ev aramalarında ele geçen yayın ve dokümanların niteliğine göre eylemlerinin aynı Yasanın 169. maddesinde tanımlanan yasadışı örgüte yardım ve yataklık suçunu oluşturduğundan bahisle hükmü bozmuş, Yerel Mahkeme önceki hükmünde direnmiş, ayrıca sanıklardan Habil M...., İsmail Ç..... ve Mustafa K..."nın bozmadan sonra yürürlüğe girmiş bulunan 4959 sayılı Topluma Kazandırma Yasasından yararlandırılmaları yolundaki istemlerini, Emniyet Genel Müdürlüğünden aldığı yazılı bilgiye dayanmak suretiyle, "sanıkların sadece örgütsel bağ ve faaliyetleri ile ilgili bilgi verdikleri, örgüt üye ve eylemlerinin ortaya çıkarılmasına yardımcı olmadıkları, emniyet ifadelerini kabul etmedikleri" gerekçesiyle reddetmiştir.
Sanıkların 4959 sayılı Topluma Kazandırma Yasasından yararlandırılma taleplerinin direnmeye ilişkin hükümde reddedilmesi keyfiyeti Özel Dairece incelenmemiş bulunduğundan, hükmün bu yönünün doğrudan doğruya ve ilk kez Yargıtay Ceza Genel Kurulunda değerlendirilmesi olanaksızdır.
Öte yandan, 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Yasası, 765 sayılı Türk Ceza Yasasının silahlı çetenin sair efradı olmak suçunu ve yaptırımını düzenleyen 168/2 ve silahlı çete mensuplarının hal ve sıfatlarını bilerek yardım ve yataklık etmek suçu ile yaptırımını öngören 169. maddelerini kaldırmış, yerine silahlı olan ve olmayan suç örgütleri yönünden 220. maddeyi vazetmiş, bu örgüt mensupları ile örgüte yardım edenlerin etkin pişmanlık halini 221. maddesinde düzenlemiş, yine 302 ilâ 308. maddelerinde yer verdiği Devletin güvenliğine karşı suçlar ile 309 ilâ 313. maddelerinde düzenlediği anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçları işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma, yönetme ve üye olma suçlarını 314. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında tanımlayıp yaptırıma bağlamış, aynı maddenin 3. fıkrası ile de suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümlerin bu suç bakımından da aynen uygulanacağını belirtmek suretiyle, bir yandan silahlı örgüte yardım suçunu atıf suretiyle yaptırıma bağlamış, diğer yandan da 221. maddede düzenlenen ve failin pişmanlık gösterdiği aşama, kendiliğinden teslim olup olmadığı, örgütsel eylem gerçekleştirip gerçekleştirmediği, beyanlarıyla örgütün dağılması veya mensuplarının yakalanmasını sağlayıp sağlamadığı gibi farklı durum ve ölçütleri cezasızlık hali veya cezada indirim gerektiren haller olarak öngören etkin pişmanlık hükümlerini bu suç yönünden de uygulanabilir kılmıştır.
Bu bakımdan, sanıkların eylemlerinin yeni yasal düzenlemede yaptırıma bağlanıp bağlanmadığı, öngörülen suç tiplerinden hangisine uyduğu, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp yararlanmayacağı, yararlanacaksa bunun hangi oranda olacağı gibi hususların Yerel Mahkemece yeniden değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının tayin ve tespiti gereklidir.
O halde dosyanın;
a) Öncelikle, sanıkların 4959 sayılı Topluma Kazandırılma Yasasından yararlandırılması istemlerinin reddine ilişkin olan ve Özel Dairece incelenmemiş bulunan kararın, gerek anılan Yasa, gerekse 5237 sayılı Yasanın 314. maddesinin 3. fıkrası ve atıfta bulunduğu 221. madde uyarınca değerlendirilmesi için Özel Daireye,
b) Ardından da, sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilebilmesi bakımından Yerel Mahkemeye tevdii gerekmektedir.
SONUÇ; Açıklanan nedenlerle;
Dosyanın incelenmesi için Özel Daireye gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 12.07.2005 günü tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak oybirliği ile karar verildi.