Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4238 Esas 2022/5004 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4238
Karar No: 2022/5004
Karar Tarihi: 26.10.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4238 Esas 2022/5004 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/4238 E.  ,  2022/5004 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Birleşen Samsun 1. AHM 2018/245 E. 2018/200 K. Sayılı Dosyası

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada tapu iptali ve tescil, tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın davalı ... ve ... yönünden reddine, asıl ve birleşen davanın diğer davalılar yönünden kabulüne yönelik verilen hüküm davalı ... vekilince duruşmalı, ... vekilince duruşmasız temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 26.10.2022 tarihinde davalı ... vekili Avukat ... ve davalı-karşı davacı vekili Avukat ... ile asıl ve birleşen davada davacı vekili Avukat ... geldi. Tebligata rağmen başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı arsa sahibi vekili asıl ve birleşen dava dilekçesinde özetle; dava dışı yüklenici ... ile arasında Samsun 3. Noterliği'nin 22/10/2012 tarih ve 20079 yevmiye nolu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmenin Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/274 esas ve 2017/256 karar sayılı ilamı ile geriye etkili olarak feshedildiğini, iş bu nedenle yüklenici talimatıyla davalı üçüncü kişilere yapılan bağımsız bölüm tescillerinin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi talep etmiştir.
    Davalılar davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; yükleniciye devredilen pay, avans niteliğinde olduğundan yüklenicinin edimini yerine getirmediği durumlarda ondan pay devralan üçüncü kişilerin hak sahibi olmalarının mümkün olmadığı, böyle bir durumda üçüncü kişilerin TMK'nın 1023. maddesindeki iyiniyet kuralından faydalanamayacağı, geriye fesih koşullarının oluşması halinde davalı üçüncü kişiler adına kayıtlı olan tapu paylarının iptal edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararın, davalılar ..., ..., ..., ... ile ... tarafından istinaf edilmesi sonucunda, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    İstinaf kararı, davalılar ..., ..., ..., ... ile ... tarafından temyiz edilmiş, (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi’nin 2020/1601 Esas – 2020/3015 Karar ve 17.11.2020 tarihli kararı ile, davacı arsa sahibi, davalılar ... ve ...’ya dava dışı yüklenicinin talimatı ile yükleniciye kalan bağımsız bölümleri tapuda devrettiğini iddia etmiş ise de, bu davalıların savunmasının ve satış akit tablolarının aksine yüklenicinin talimatıyla tapuda devir işlemi yapıldığını yasal delillerle kanıtlayamadığından arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi nedeniyle olsa dahi bu davalılardan tapu iptâl ve tescil talebinde bulunamayacağı, bu davalılar aleyhine açılan tapu iptâl ve tescil davasının reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulduğu anlaşılmıştır.
    Bozma kararı sonrasında ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davalılar ... ve Soner Akın bakımından davanın reddine, diğer davalılar bakımından ise davanın kabulü ile adlarına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
    Karar, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün olmamasına göre davalılar ... ve ...’in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Açık bir onama hükmü bulunmasa dahi, taleplerden biri veya daha fazlası hakkındaki yerel mahkeme kararına ilişkin temyiz itirazları Yargıtay'ca reddedilmiş ve böylece kararın o bölümü bozma kapsamı dışında bırakılmış ise, reddedilen temyiz itirazlarının ilgili bulunduğu karar bölümü kesinleşmiş sayılır.
    Somut uyuşmazlıkta, mahkemece verilen ilk karar davalılardan ... ve ... tarafından da temyiz edilmiş, ancak bu davalıların temyiz nedenleri Dairece reddedildiğinden söz konusu karar bu davalılar bakımından kesinleşmiştir. Kararın kesinleşmesi ile birlikte mahkemece bu davalılar hakkında da yeniden hüküm kurulması gerekirse de, kurulacak bu ikinci hükmün ilk hükme aykırı olmaması gerekmektedir. Mahkemece davalılar hakkında ilk kararda olduğu gibi davanın reddine karar verilmiş ise de aleyhlerine ilk karardan daha fazla vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmıştır. İş bu nedenle kararın bozulması gerekirse de yapılan bu yanlışlığın giderilmesi tekrar yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK'nın 370/2 maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ...’in diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hüküm fıkrasının “11” ile başlayan bendinde ... için hükmedilen “10.777,48TL” rakamlarının çıkartılarak yerine “8.792,00TL” rakamlarının yazılmasına, yine aynı bentte bulunan ... için hükmedilen “16.186,10TL” rakamlarının çıkartılarak yerine “13.054,00TL” rakamlarının yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 8.400,00TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen dosyalar davacısından alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı ...’e verilmesine, 26.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara