Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/7-61 Esas 2005/82 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2005/7-61
Karar No: 2005/82

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/7-61 Esas 2005/82 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ceza Genel Kurulu'nun 2005/7-61 E., 2005/82 K. sayılı kararına göre, sanık şirketin ihracat bedeli dövizini süresinden sonra yurda getirip hesabı kapatması, 1567 Sayılı Yasanın 3/a maddesinde belirtilen suçtan dolayı yapılan öneriye uyarak para cezasının ödenmesi nedeniyle, hüküm temyiz edilemez ve kesin nitelikte sayılır. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyle açıklanmaktadır:
- 5271 S. Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 286: Mahkemece, hüküm tarihindeki yasal düzenleme dikkate alınarak, hükmün temyiz edilebilir olup olmadığı belirlenmelidir.
- 1412 S. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (Mülga) Madde 305: Önödeme nedeniyle verilen düşme (ortadan kaldırma) kararları, para cezası miktarı kesinlik sınırının üstünde ise temyiz edilebilir, aksi takdirde kesin nitelikte sayılır.
- 5219 S. Ceza Muhakemesi Kanunu: 2 milyar Liraya kadar para cezasına dair hükümler kesin nitelikte ve temyiz edilemezdir.
- CYUY'nın 317. maddesi: Kesin nitelikteki hükümler dahi, suç vasf
Ceza Genel Kurulu 2005/7-61 E., 2005/82 K.

Ceza Genel Kurulu 2005/7-61 E., 2005/82 K.

  • 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 286 ]
  • 1412 S. CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) [ Madde 305 ]
  • "İçtihat Metni"

    Sanık S. Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şirketi"ne yüklenen kambiyo yükümlülüğünü yerine getirmemek suçunun nitelik değiştirerek kambiyo yükümlülüğünü süresinden sonra yerine getirmek suçuna dönüştüğünün kabulüyle sanık şirket hakkındaki kamu davasının vaki ön ödeme nedeniyle TCY"nın 119. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına ilişkin İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nden verilen 19.03.2003 gün ve 1476-302 sayılı hüküm katılan Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesi"nce 04.03.2004 gün ve 12766-3007 sayı ile;

    "...Hükümden sonra 06.08.2003 gün ve 25191 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren "Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 4961 Sayılı Kanun"un" Geçici 2/3. maddesinde; kanunun yayımı tarihinden itibaren yüzseksen gün süre tanındığına göre, TCK"nun 2. maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek bir hüküm kurulmasının gerekmesi..." isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin bozulmuştur.

    Yerel mahkeme 28.02.2005 gün ve 492-115 sayı ile;

    "...Sanık şirketin yaptığı ihracatla ilgili mal bedeli dövizi yurda getirmediği iddia edilmişse de, hesabın sonradan süresi dışında kapatıldığı, bu nedenle eylemin 1567 Sayılı Yasanın 3/a maddesinde belirtilen önödemelik suça dönüştüğü, yapılan öneri üzerine cezanın asgari haddinin ödendiği, bu nedenle verilen önödeme kararının sanık şirketin daha lehine olduğu ve esasen sanık şirketin 4961 Sayılı Yasaya göre herhangi bir ödeme de yapmadığı..." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.Bu hükmün de süresi içinde katılan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay C.Başsavcılığı"nın 25.04.2005 gün ve 68002 sayılı "bozma" isteyen tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığı"na gönderilmesi üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

    KARAR : İnceleme konusu olayda;

    Yerel mahkeme, sanık şirketin ihracat bedeli dövizi süresinden sonra yurda getirip ihracat hesabını da süresinden sonra kapattığı, 1567 Sayılı Yasanın 3/a maddesinde belirtilen ve önödemeye tabi bulunan bu suçtan dolayı yapılan öneriye uyarak 218.103.180.-TL parayı yargılama giderleri ile birlikte süresi içinde 19.03.2003 tarihinde Maliye veznesine yatırdığından bahisle, sanık şirket hakkındaki kamu davasının vaki önödeme nedeniyle TCY"nın 119. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına ilişkin önceki kararında direnmiş, katılan vekili bu hükmü temyiz etmiştir.

    Ceza Genel Kurulu"nun 02.05.1983 gün ve 65/199, 02.05.1994 gün ve 97-126 sayılı kararlarında vurgulanan ve istikrar kazanmış bulunan uygulamalarına göre; hükmün temyiz edilebilir olup olmadığını belirleme bakımından hüküm tarihindeki yasal düzenleme dikkate alınmalıdır.

    Önödeme nedeniyle davanın ortadan kaldırılmasına ilişkin kararların temyiz edilebilir nitelikte olup olmadıkları saptanırken de aynı ölçü göz önünde tutulmalıdır. Buna göre, önödemede belirtilen para cezası miktarı, hüküm tarihi itibariyle CYUY"nın 305. maddesindeki kesinlik sınırının üstünde ise, önödeme nedeniyle verilen düşme ( ortadan kaldırma ) kararları da temyiz edilebilecek, aksi takdirde bu kararlar kesin nitelikte sayılacaktır ( CGK 05.02.1990 gün ve 367-6 ).Öte yandan, CYUY"nın yerel mahkeme direnme hükmünden önce 21.07.2004 günlü Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5219 sayılı Yasa ile değişik 305. maddesine göre, 2 milyar Liraya kadar para cezasına dair hükümler kesin nitelikte olup, temyiz olunamaz.

    Yine, Ceza Genel Kurulu"nun 04.10.1993 gün ve 187-227 sayılı kararında vurgulandığı üzere, kesin nitelikteki hükümler dahi, suç vasfına yönelik temyiz halinde, bu hususla sınırlı biçimde Yargıtay denetimine tabidir.

    Açıklanan bu ilkeler ışığında olay incelendiğinde;

    Katılan vekilinin suç niteliğine ilişkin açık bir temyizi olmadığı gibi, sanık şirketin ihracat bedeli dövizi süresinden sonra yurda getirip hesabı kapatması eyleminin başka bir suça dönüşmesi olasılığı da bulunmamaktadır. O halde, önödemeye esas para cezasının miktarı itibariyle düşme ( ortadan kaldırma ) kararı kesin nitelikte olduğundan, katılan vekilinin temyiz inceleme isteminin CYUY"nın 305 ve 317. maddeleri uyarınca reddi gerekir.

    SONUÇ : Açıklanan nedenlerle; Katılan vekilinin temyiz inceleme isteminin CYUY" nın 305 ve 317. maddeleri uyarınca REDDİNE, Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığı"na tevdiine, 21.06.2005 günü tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara