Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/6415 Esas 2022/5000 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/6415
Karar No: 2022/5000
Karar Tarihi: 26.10.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/6415 Esas 2022/5000 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/6415 E.  ,  2022/5000 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davalarda alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen 2013/40 E. sayılı davanın reddine, birleşen 2012/286 E. sayılı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm asıl davada davalı birleşen davada davacı ...Ş. (eski Unvanı: ... İnşaat Taahhüt San A.Ş) vekilince duruşmasız, asıl davada davacı ... İnşaat Hafriyat Gıda San. Tic. Ltd. Şti. vekilince duruşmalı temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 24.10.2022 gününde duruşma için tayin olunan bugün tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. Duruşmalı temyiz talebinde bulunan asıl ve birleşen davada davacı- birleşen davada davalı vekili Avukat ...'ın mazeret dilekçesi gönderdiği, mazeret dilekçesinde sağlık sorunları sebebiyle duruşmaya katılamayacağını, temyiz incelemesinin dosya üzerinden yapılmasını talep ettiği görüldü. Dayanağı bulunmayan mazeret dilekçesinin kabulüne karar verildi. Temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı taşeron vekili asıl davasında özetle; taraflar arasında davalının yükümlendiği ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 2920 ada, 3 parsel üzerine bina yapma işinin kaba inşaat işlerinin müvekkilince yapılması konusunda 30/07/2012 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmede işin süresinin 112 gün olarak belirlendiğini, davalının sözleşmesel yükümlülüklerini zamanında tam ve yeterli şekilde yerine getirmediğini, bunun sonucunda müvekkilinin iş programında toplam 43 günlük aksama meydana geldiğini, ve genel giderlerinin arttığını belirterek 59.403,00TL’nin tahsilini talep etmiştir.
    Davacı taşeron vekili birleşen 2012/286 Esas sayılı davasında özetle; aynı sözleşmeden kaynaklı olarak hakedişlerinden kesilen 40.140,62TL nakit teminat kesintisi ile bakiye hakediş bedelinin tahsiline, 80.000,00TL’lik teminat olarak verilen çekin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davacı taşeron vekili birleşen 2013/40 Esas sayılı davasında ise özetle; sözleşmenin haksız feshi sebebiyle oluşan zararlarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı yüklenici vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davalı yüklenicinin sözleşmeyi fesihte haklı olduğu kabul edilerek asıl davanın ve birleşen 2013/40 Esas sayılı davanın reddine, birleşen 2012/286 Esas sayılı davanın kısmen kabulü ile bakiye hakediş bedeli 279.421,38TL ile nakde çevrilen çek bedeli 136.700 TL’nin tahsiline karar verilmiştir.
    Kararın davalı yüklenici vekilince istinaf edilmesi sonucunda, ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 2021/1120 Esas – 2021/1704 Karar sayılı kararı ile, ıslahla artırılan miktar bakımından davalı tarafça süresi içinde zamanaşımı def'inde bulunulduğu, birleşen 2012/286 Esas sayılı davanın açıldığı tarih ile ıslah tarihi arasında 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak asıl ve birleşen 2013/40 Esas sayılı davanın reddine, birleşen 2012/286 Esas sayılı davanın kısmen kabulü ile, 40.140,62 TL nakit teminat kesintisi, 80.000,00 TL çek bedelinin ve 1.000,00TL bakiye hakediş bedelinin tahsiline karar verilmiştir.
    Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre asıl ve birleşen davalar davalı - davacısının tüm, asıl ve birleşen davalar davacı - davalısının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Taraflar arasında imzalanan 30.07.2012 tarihli sözleşme ile, davacı taşeron davalı yüklenicinin yükümlülüğündeki “Asl-ı Bahçe Projesi” kapsamındaki kaba inşaat işlerinin yapım işini üstlenmiştir. Sözleşme uyarınca iş, 19.11.2012 tarihinde teslim edilecektir. İlk derece ve bölge adliye mahkemesince, davacı taşeronun işi süresinde teslim etmemesi nedeniyle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinden davacının sözleşmeden kaynaklı uğranılan zararlar açısından herhangi bir talepte bulunamayacağı gerekçesiyle asıl ve birleşen 2013/40 Esas sayılı davaların reddine karar verilmiştir.
    Eser sözleşmesinin sona ermesi halinde, tazminat borcunun doğması için temel koşul "kusur" olduğundan, tazminat isteyen tarafın "kusursuz" olması gerekir. Bir tarafın "az kusurlu", diğer tarafın "çok kusurlu" olmasının bir önemi yoktur. Az kusurlu olan taraf da sözleşmenin bozulmasına kusuruyla sebebiyet vermiş sayılacağından tazminat isteyemez. Bu gibi durumlarda feshe taraflar "ortak kusuru" ile sebebiyet vermiş olacaklarından tazminat istenemez.
    Bu anlatım çerçevesinde somut olay incelendiğinde; mahkemece davalı yüklenicinin fesihte haklı olduğu kabul edilmiş ise de; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7. maddesinde hakedişlerin nasıl, ne zaman ve kimin tarafından ve hakedişlere bağlı ödemelerin de ne zaman yapılacağı düzenlenmiş olup, maddenin 7.1 bendine göre, hakedişlerin onaya müteakip ait olduğu dönemi takip eden ayın son haftasında ödeme gününde nakit olarak ödeneceği belirtilmiştir. Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelerden, davacı taşeron tarafından sözleşmenin fesih tarihine kadar dört, sözleşmenin feshinden sonra bir hakediş ve bu hakedişlere dayalı olarak faturalar düzenlendiği, bu faturaların her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak davalı tarafından sözleşmeye uygun olarak hakediş ödemesi yapılmadığı, davacı taşeronun bakiye hakediş alacağı olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca dinlenen taraf tanık beyanlarından, davacı taşeronun davalıya gönderdiği 04.10.2012 tarihli e-mailden ve 23.10.2012 tarihli ihtardan, sözleşme uyarınca davalı yüklenici tarafından davacı taşerona temin edilmesi gereken demir ve beton tedarikinde gecikmeler olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece belirtilen bu nedenlerle, işin gecikmesindeki tek kusurun davacı taşeronda bulunmadığı, tarafların ortak kusurlu olduğunun kabulü ile asıl ve birleşen 2013/40 Esas sayılı dava dosyalarının bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, davalının fesihte haklı olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru olmamış ise de, sonucu itibariyle mahkemenin ret kararı doğru olduğundan, 6100 sayılı HMK'nın 370/4. maddesi uyarınca kararın gerekçesinin kısmen değiştirilerek ve düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davalar davalı - davacısının tüm, asıl ve birleşen davalar davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca asıl ve birleşen davalar davacı - davalısının temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 2021/1120 Esas – 2021/1704 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK'nın 370/4. maddesi uyarınca gerekçesinin kısmen değiştirilerek ve DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı – birleşen davalar davacısı Yargıtay duruşmasına katılmadığından lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl davada davacı ... İnşaat Hafriyat Gıda San. Tic. Ltd. Şti. iadesine, aşağıda yazılı harcın temyiz eden asıl davada davalı ...Ş.'den alınmasına, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 26.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara