Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/YYB-76 Esas 2005/75 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2005/YYB-76
Karar No: 2005/75

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/YYB-76 Esas 2005/75 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Esat K... KKTC'deki toplam değeri 12.846.900.000 TL olan kaçak eşyaları diğer sanıklara verdiği iddiasıyla açılan kamu davasında suçlu bulunmuş ve cezalandırılmaları için dava açılmıştır. Ancak mahkeme, yasanın belirli maddeleri uyarınca görevsizlik kararı vermiş ve dosya Taşucu Gümrük Komisyonuna gönderilmiştir. Burada da komisyon, yasanın belirli fıkralarına uygun olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Ancak bu kararlar henüz kesinleşmediğinden Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nca çözümü gereken bir görev uyuşmazlığı bulunmadığı sonucuna varılmış ve dosya iade edilmiştir. Kanun maddeleri ise 4926 S. Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu (Mülga) [Madde 13,26,27] ve 1918 S. Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun (Mülga) [Madde 13,27] şeklindedir.
Ceza Genel Kurulu 2005/YYB-76 E., 2005/75 K.

Ceza Genel Kurulu 2005/YYB-76 E., 2005/75 K.

  • GÖREVSİZLİK KARARI
  • 4926 S. KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE KANUNU(MÜLGA) [ Madde 13 ]
  • 4926 S. KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE KANUNU(MÜLGA) [ Madde 26 ]
  • 4926 S. KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE KANUNU(MÜLGA) [ Madde 27 ]
  • 1918 S. KAÇAKÇILIĞIN MEN VE TAKİBİNE DAİR KANUN (MÜLGA) [ Madde 13 ]
  • 1918 S. KAÇAKÇILIĞIN MEN VE TAKİBİNE DAİR KANUN (MÜLGA) [ Madde 27 ]
  • "İçtihat Metni"

    Silifke C.Başsavcılığınca 16.07.2003 gün ve 921-353 sayılı iddianame ile sanıklardan Esat K......."ın, KKTC"de tutanakta belirtilen toplam değeri 12.846.900.000 TL. değerindeki kaçak eşyaları, diğer sanıklara verdiği, Taşucu Gümrük kapısında yapılan aramada belirtilen eşyaların ele geçtiği iddiasıyla sanıkların 1918 s.Y.nın 27/2-3, 33/son maddeleri uyarınca cezalandırılmaları için kamu davası açılmış, Yerel Mahkemece 16.10.2003 gün ve 390-653 sayı ile; sanıkların eyleminin 4926 sayılı Yasanın 13. maddesinin 1 ve 2. fıkraları kapsamında kaldığı gerekçesiyle dosyanın Taşucu Gümrük Komisyonuna gönderilmesine karar verilmiştir.

    Taşucu Gümrük Müdürlüğü Yolcu Komisyonunca 14.09.2004 gün ve 2 sayı ile;

    Sanıklarda yakalanan diş macunu, mide ilacı, soğutucu sprey, seks spreyi, oyun kağıdı, aspirin ve vitamin ilacının ithalinin ithalat rejimi uyarınca belirlenen kurumların iznine tabi bulunduğu, eylemin 4926 sayılı Yasanın 13/1 ve 2. fıkraları kapsamında değerlendirilemeyeceği, aynı maddenin 3. fıkrasına temas eden eylem nedeniyle anılan Yasanın 26. maddesi uyarınca komisyonun görevsizliğine karar verilmiştir.

    Dosyanın gönderildiği Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünce 06.12.2004 gün ve 116-103 sayı ile "Gümrük Komisyonları Anayasanın 158 ve 2247 sayılı Yasanın 1. maddesinde belirtilen yargı mercilerinden olmadığından, ortada Uyuşmazlık Mahkemesince çözümü gereken bir görev uyuşmazlığı bulunduğundan söz etmek olanaksızdır." gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiştir.

    Yerel Mahkeme ile Taşucu Gümrük Komisyonu arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğundan bahisle bu kez Yargıtay"a gönderilen dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının 10.06.2005 gün ve 91339 sayılı "dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi" istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına tevdi edilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Adli yargıya dahil ceza mahkemeleri ile adli yargı dışında kalan diğer yargı mercileri veya yaptırım uygulama yetkisi verilmiş makamlar arasında çıkabilecek görev ve yetki uyuşmazlıklarını çözecek yargı mercileri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile diğer bazı yasalarda belirlenmiştir.

    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.05.2005 gün ve 51-47 sayılı kararında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;

    Uyuşmazlık Mahkemesi; adli, idari ve askeri yargı mercileri arasında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu ise, adli yargı mercii olan genel mahkemeler ile "kaza salâhiyetini haiz sair makamlar" arasında doğacak görev uyuşmazlıklarının çözümü ile görevlidir. 1684 sayılı Yasanın 1. maddesinde sözü edilen; "kaza salâhiyetini haiz sair makamlar", çeşitli yaptırımları uygulayabilmeleri bakımından kendilerine kısmen kaza yetkisi verilmiş bulunduğu halde, Anayasanın 9. maddesinde kastedilen anlamda yargı mercii olarak kurulmayan ve görevlileri hakim sıfatını taşımayan makamlardır. Nitekim Devlet sistemimiz içinde yer alan, il ve ilçe idare kurulları, en büyük mülkî amirlikler, belediye makamları, gümrük komisyonları, orman işletme şeflikleri (Kunter-Yenisey, Ceza Muhakemesi Hukuku, I. Kitap, 12. Bası, 2003, s. 871 vd., Prof. Dr.Tahir Taner, Ceza Muhakemeleri Usulü Dersleri, 1944, s. 27 vd.) gibi makamlar, yargı mercii olmadıkları halde, yaptırım uygulama bakımından kendilerine kısmen kaza yetkisi verilmiş makamlardır. Bu bakımdan, adli yargı mercii olan genel mahkemeler ile kaza yetkisini haiz bu makamlar arasında çıkabilecek görev ve yetki uyuşmazlıklarını, merci belirleme suretiyle çözme görevi, 1684 sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca Ceza Genel Kuruluna aittir.

    Öte yandan, uyuşmazlıkların merci tayini suretiyle çözümlenebilmesi için, uyuşmazlığa konu kararların kesinlik kazanmış olması gerekir. Bunların ıslahı ve uyuşmazlığın halli için bir başka yasa yolu mevcut bulunduğu takdirde, merci tayini usulüne başvurulamayacaktır.

    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;

    Silifke Asliye Ceza Mahkemesi ile Taşucu Gümrük Müdürlüğü Yolcu Komisyonu karşılıklı görevsizlik kararları vermişlerdir. Yerel Mahkemenin görevsizlik kararı, adli yargı dışındaki bir makamı görevli sayar nitelikte bulunduğundan, temyiz yasayoluna tabidir. Katılan vekili ile sanıkların yokluğunda verilen bu karara, Gümrük Müdürlüğü tarafından dosyanın tümüyle kendisine tevdii nedeniyle katılan vekilinin sonradan muttali olduğu saptanmıştır. Ancak görevsizlik kararı, yasayoluna başvurma olanağı bulunan sanıklardan Emine K......., Dilek K....... ve Esat K......."a tebliğ edilmemiştir. Öte yandan, 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Yasasının 27. maddesi gereğince gümrük komisyonlarının kararlarına karşı ilgililerce, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Sulh Ceza Mahkemesine itiraz edilebilmesi olanağı bulunmaktadır. Buna karşın, Taşucu Gümrük Müdürlüğü Yolcu Komisyonu görevsizlik kararının da sanıklara tebliğ edilmediği, katılan Hazine vekilinin ise sonradan bu karardan haberdar olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda her iki görevsizlik kararı da henüz kesinleşmemiştir. Bu nedenle öncelikle ilk kararı vermiş bulunan Silifke Asliye Ceza Mahkemesi görevsizlik kararının sanıklar Emine K......., Dilek K....... ve Esat K......."a tebliğ edilmesi, bu kararın yasayoluna başvurulmaması nedeniyle kesinleşmesi veya başvurulan yasayolu sürecinin sonunda kesinleşmesi halinde, bu kez Taşucu Gümrük Müdürlüğü Yolcu Komisyonu kararının da sanıklar Emine K......., Dilek K......., Bahar K....... ve Esat K......."a tebliğ edilerek aynı yöntemle kesinleştirilmesi gerekmektedir.

    Bu itibarla, gerek Silifke Asliye Ceza Mahkemesi gerekse kaza yetkisini haiz sair makamlardan olan Taşucu Gümrük Komisyonu görevsizlik kararlarının henüz kesinleşmemesi nedeniyle Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nca 1684 sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca çözümü gereken bir görev uyuşmazlığı bulunmadığından, dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesine karar verilmelidir.

    SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

    1) Silifke Asliye Ceza Mahkemesi ile Taşucu Gümrük Komisyonunca verilen görevsizlik kararlarının henüz kesinleşmemesi nedeniyle, bu aşamada Yargıtay Ceza Genel Kurulunca, 1684 sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca çözümü gereken bir görev uyuşmazlığı bulunmadığından, dosyanın incelenmeksizin mahalline iade edilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 21.06.2005 günü sonucu itibariyle tebliğnamedeki iade düşüncesine uygun olarak oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara