Esas No: 2005/YYB-72
Karar No: 2005/71
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/YYB-72 Esas 2005/71 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların kaçakçılık suçu ile suçlanarak cezalandırılmalarına karar veren yerel mahkeme kararı, temyiz edilmiş ve Yargıtay 7. Ceza Dairesi, hukuki durumun yeniden değerlendirilmesi gerektiğine dair hüküm bozmuştur. Sonuç olarak, yerel mahkeme dosyanın Gümrük Komisyonu'na gönderilmesine karar vermiştir. Ancak, komisyon da karar verememiş ve dosya Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gitmiştir. Uyuşmazlık Mahkemesi, görev uyuşmazlığı olmadığına dair karar vermiştir. Bu nedenle, Yargıtay Ceza Genel Kurulu, kesinleşmemiş görevsizlik kararları nedeniyle çözülmesi gereken bir görev uyuşmazlığı olmadığına karar vermiş ve dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesine hükmetmiştir. Kararda, 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 13, 26 ve 27. maddelerine dair açıklamalar yer almaktadır.
Ceza Genel Kurulu 2005/YYB-72 E., 2005/71 K.
"İçtihat Metni"
Sanıkların kaçakçılık suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davası sonunda Silifke Asliye Ceza Mahkemesince 28.11.2002 gün ve 580-579 sayı ile sanıkların eylemleri sabit görülerek 1918 sayılı Yasanın 25/2 ve 33/son maddeleri uyarınca sanık Ahmet"in 11.113.200 lira, sanık Müslüm"ün 9.864.036 lira, sanık Bektaş"ın ise 25.790.640 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
Sanık Ahmet tarafından kararın temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 18.02.2004 gün ve 20698-2060 sayı ile;
"Hükümden sonra, 19.07.2003 gün ve 25173 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanunu yürürlükten kaldıran 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun getirdiği lehe düzenlemeler ile TCK. 2. maddesi de göz önünde tutularak sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek bir hüküm kurulmasının gerekmesi" gerekçesine dayalı olarak hüküm bozulmuş ve bozma kararının hükmü temyiz etmeyen diğer sanıklara da sirayetine karar verilmiştir.
Yerel Mahkemece bozma kararı sonrasında tensiple birlikte 01.04.2004 gün ve 204-202 sayı ile suça konu eşyaların sayı ve nitelik itibariyle ticari mahiyette bulunmadığı, yolcu beraberindeki eşya olarak değerlendirilmesi gerektiğinden ve 4926 sayılı Yasanın 13/1-2. maddesine girdiğinden bahisle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Gümrük Komisyonuna gönderilmesine karar verilmiştir.
Dosyanın gönderildiği Taşucu Gümrük Müdürlüğü Yolcu Komisyonu ise 30.06.2004 gün ve 3 sayı ile; "Sanıklarda yakalanan eşyanın çay, puro, sigara, pipo tütünü, aspirin, mide tozu olup bu eşyaların Türkiye"ye ithalinde ithalat rejimi gereğince belirlenen kurumların iznine tabi olması nedeniyle 4926 sayılı kanunun 13/1 ve 2. fıkrasında değerlendirilmesi mümkün olmadığından, aynı maddenin 3. fıkrasına temas etmesi ve aynı Kanunun 26. maddesine göre de Yolcu Komisyonunun yetkisinde olmadığına" ilişkin karar vermiştir.
Bu kez dosyanın gönderildiği Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünce 06.12.2004 gün ve 125-112 sayı ile "Gümrük Komisyonlarının Anayasanın 158 ve 2247 sayılı Yasanın 1. maddesinde belirtilen yargı mercilerinden olmadığından, ortada Uyuşmazlık Mahkemesince çözümü gereken bir görev uyuşmazlığı bulunduğundan söz etmek olanaksızdır." gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ile Taşucu Gümrük Komisyonu arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğundan bahisle gönderilen dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının 10.06.2005 günlü, "dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi" istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına tevdi edilmekle Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Adli yargıya dahil ceza mahkemeleri ile adli yargı dışında kalan diğer yargı mercileri veya yaptırım uygulama yetkisi verilmiş makamlar arasında çıkabilecek görev ve yetki uyuşmazlıklarını çözecek yargı mercileri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile diğer bazı yasalarda belirlenmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.05.2005 gün ve 51-47 sayılı kararında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
Uyuşmazlık Mahkemesi; adli, idari ve askeri yargı mercileri arasında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu ise, adli yargı mercii olan genel mahkemeler ile "kaza salâhiyetini haiz sair makamlar" arasında doğacak görev uyuşmazlıklarının çözümü ile görevlidir. 1684 sayılı Yasanın 1. maddesinde sözü edilen; "kaza salâhiyetini haiz sair makamlar", çeşitli yaptırımları uygulayabilmeleri bakımından kendilerine kısmen kaza yetkisi verilmiş bulunduğu halde, Anayasanın 9. maddesinde kastedilen anlamda yargı mercii olarak kurulmayan ve görevlileri hakim sıfatını taşımayan makamlardır. Nitekim Devlet sistemimiz içinde yer alan, il ve ilçe idare kurulları, en büyük mülkî amirlikler, belediye makamları, gümrük komisyonları, orman işletme şeflikleri (Kunter-Yenisey, Ceza Muhakemesi Hukuku, I. Kitap, 12. Bası, 2003, s. 871 vd., Prof. Dr.Tahir Taner, Ceza Muhakemeleri Usulü Dersleri, 1944, s. 27 vd.) gibi makamlar, yargı mercii olmadıkları halde, yaptırım uygulama bakımından kendilerine kısmen kaza yetkisi verilmiş makamlardır. Bu bakımdan, adli yargı mercii olan genel mahkemeler ile kaza yetkisini haiz bu makamlar arasında çıkabilecek görev ve yetki uyuşmazlıklarını, merci belirleme suretiyle çözme görevi, 1684 sayılı yasanın 1. maddesi uyarınca Ceza Genel Kuruluna aittir.
Öte yandan, uyuşmazlıkların merci tayini suretiyle çözümlenebilmesi için, uyuşmazlığa konu kararların kesinlik kazanmış olması gerekir. Bunların ıslahı ve uyuşmazlığın halli için bir başka yasa yolu mevcut bulunduğu takdirde, merci tayini usulüne başvurulamayacaktır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Yerel Mahkemece verilen görevsizlik kararı, adli yargı sistemi dışındaki bir makamı görevli sayar nitelikte bulunduğundan, temyiz yasayoluna tabidir. Bu karar sanıklar ve katılanın gıyabında verilmiş, ancak sanıklara tebliğ edilmemiştir. Ayrıca, 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Yasasının 27. maddesi gereğince Gümrük Komisyonlarının kararlarına karşı ilgililerce, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Sulh Ceza Mahkemesine itiraz edilebilmesi olanağı bulunmasına karşılık, bu karar da sanıklara tebliğ edilmemiştir. Bu nedenle, öncelikle Yerel Mahkeme kararının sanıklaa tebliği ile başvurulacak yasayolu sonunda veya yasayoluna başvurulmaması halinde Gümrük Komisyonunun kararının sanıklara tebliği suretiyle öncelikle görevsizlik kararlarının kesinleştirilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin kararı ile kaza yetkisini haiz sair makamlardan olan Taşucu Gümrük Komisyonu kararının kesinleşmemesi nedeniyle Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nca 1684 sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca çözümü gereken bir görev uyuşmazlığı bulunmadığından, dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesine karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
Yerel Mahkemenin ve Taşucu Gümrük Komisyonunun görevsizlik kararlarının henüz kesinleşmemesi nedeniyle, bu aşamada Yargıtay Ceza Genel Kurulunca, 1684 sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca çözümü gereken bir görev uyuşmazlığı bulunmadığından, dosyanın incelenmeksizin mahalline iade edilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 21.06.2005 günü sonucu itibariyle tebliğnamedeki iade düşüncesine uygun olarak oybirliği ile karar verildi.