Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/4-65 Esas 2005/62 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2005/4-65
Karar No: 2005/62

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/4-65 Esas 2005/62 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, Mersin Devlet Hastanesinde görev yapan bazı sanıkların mal ve hizmet alımlarında kurallara uymamaları nedeniyle hazine zararına neden oldukları iddiasıyla açılan davada, Yerel Mahkemece sanıkların görevde yetkiyi kötüye kullanmak veya görevi savsamak kastıyla hareket ettiklerine dair yeterli kanıt bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmişti. Ancak Özel Daire, diğer sanıklar haklarındaki kamu davalarının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmalarına karar vermişti. Yerel Mahkeme ise tüm sanıklar hakkında yeniden beraat kararı vermişti. Ceza Genel Kurulu ise, diğer sanıkların haklarındaki hükümler kesinleştiği için bu kararın hukuken yok hükmünde olduğuna karar vermiştir. Sanıkların çalıştırılması gerekenden fazla işçi çalıştırılması eylemlerine ilişkin hükümlerde ise sanıkların hukuksal durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu olduğu ve TCY'nın 102/4 ve 104/2 maddeleri uyarınca zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle kamu davasının düşürülmesi gerektiği sonucuna varmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 5271 sayılı CMY'nın 223. maddesi
- 765 S. Türk Ceza Kanunu (Mülga) [ Madde 230 ]
- 765 S. Türk Ceza Kanunu (Mülga) [ Madde 240 ]
- 765 S. Türk Ceza Kanunu (Mülga) [ Madde 102 ]
- 765 S. Türk Ceza Kanunu (Mülga) [ Mad
Ceza Genel Kurulu 2005/4-65 E., 2005/62 K.

Ceza Genel Kurulu 2005/4-65 E., 2005/62 K.

  • DAVA ZAMANAŞIMI
  • ZAMANAŞIMINI KESEN HUSUSLAR
  • 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 223 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 230 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 240 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 102 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 104 ]
  • 1412 S. CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) [ Madde 322 ]
  • "İçtihat Metni"

    Görevde yetkiyi kötüye kullanmak ve görevi savsama suçlarından sanıklar Seyyan G......, Abit Ç......., Hüseyin T....., Mehmet D......, Hayati B....., Kemal S...., Nail T......, Savaş Z........, Kadir K......, İsmet G......, Sıddıka Kunt K...., Gülseren P.......... ve Rabia A......"ın beraatına ilişkin Mersin 1. Asliye Ceza Mahkemesince 02.02.2001 gün ve 484-148 sayı ile verilen kararın katılan idare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 22.10.2002 gün ve 13672-15598 sayı ile;

    "1- Sanıklar Seyyan G......, Abit Ç......., Mehmet D......, Nail T......, Hüseyin T....., Hayati B..... ve Kemal S...."nın çalıştırılması gerekenden fazla işçi çalıştırılması eylemlerine ilişkin hükümlerde;

    22 Aralık 2000 gününde yürürlüğe giren "23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair" 4616 sayılı Yasanın 23.05.2002 tarihinde Resmi Gazete ile yayımlanarak yürürlüğe giren 4758 sayılı Yasa ile değişik birinci maddesinin dördüncü bendinde yazılı hükümler gözetilmek suretiyle sanıkların hukuksal durumlarının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,

    Bozmayı gerekirmiş ve katılan Sağlık Bakanlığı vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden başka yönler incelenmeksizin hükümlerin bozulmasına,

    2- Sanıkların öbür eylemlerine ilişkin hükümlere gelince;

    Suçların oluştuğu tarihe göre temyiz süreci içinde dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşıldığından katılan Sağlık Bakanlığı vekilinin temyiz nedenleri yerinde bulunmakla, TCY.nın 102/4, 104/2 ve Ceza Yargılama Yasasının 253. maddeleri uyarınca hükmün ortadan kaldırılması sonucunu doğurmak üzere, tebliğnameye aykırı olarak kamu davalarının düşürülmesine" ilişkin karar verilmiştir.

    Yerel Mahkeme ise 12.04.2004 gün ve 896-335 sayı ile; "Büyük çoğunluğu uzman doktor olup, meslekte 20 ila 30 yılı aşan sürelerde tababet hizmetinde bulundukları ve kendilerine isnat edilen eylemler ile ilgili olarak müsnet suçları işlediklerine dair herhangi bir kasıtlarının saptanamadığı, kaldı ki doktor olmaları nedeniyle bu satın almalardaki incelikleri bilebilecek durumda da olmadıkları, Devletin de herhangi bir zararının saptanamadığı, bu nedenle beraat kararı dışında herhangi bir karar verilmesinin büyük çoğunluğu doktor olan ve insan sağlığı için yaşamlarını bu uğurda ortaya koymuş insanları başkaca herhangi bir şekilde karar verilmesinin haksızlık olacağı düşünce ve kanaati ile önceki beraat kararında ısrar edilmesi kanaatine varılmıştır." gerekçesiyle önceki hükümde diremiş, yargılanmakta olan tüm sanıklar hakkında yeniden beraat kararı vermiştir.

    Bu hükmün de, katılan idare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma-ortadan kaldırma" istekli 30.05.2005 gün ve 182248 sayılı tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca müzakere edilip, aşağıdaki karar verilmiştir.

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Sanıkların, Mersin Devlet Hastanesinde görev yaptıkları dönemde mal ve hizmet alımlarında gerekli kurallara uymamaları nedeniyle hazine zararına neden oldukları iddiasıyla görevde yetkiyi kötüye kullanmak ve görevi savsama suçlarından cezalandırılması için açılan kamu davasında, Yerel Mahkemece yüklenen sanıkların görevde yetkiyi kötüye kullanmak veya görevi savsamak kastıyla hareket ettiklerine ilişkin cezalandırılmalarına yeterli kanıt bulunmadığından bahisle beraatlarına karar verilmiştir. Bu kararın katılan idare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece, diğer sanıklar haklarındaki kamu davalarının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmalarına; sanıklar Seyyan G......, Abit Ç......., Mehmet D......, Nail T......, Hüseyin T....., Hayati B..... ve Kemal S...."nın çalıştırılması gerekenden fazla işçi çalıştırılması eylemlerine ilişkin hüküm yönünden ise;

    22 Aralık 2000 gününde yürürlüğe giren "23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair" 4616 sayılı Yasanın 23.05.2002 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4758 sayılı Yasa ile değişik birinci maddesinin dördüncü bendinde yazılı hükümler gözetilmek suretiyle sanıkların hukuksal durumlarının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğundan bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

    Yerel Mahkemece önceki hükümde direnme kararı verilrken tüm sanıklar haklarında beraat kararı verilmişse de, diğer sanıklar haklarındaki hükümler kesinleşmiş olduğundan bu sanıklar haklarında verilen hükümler hukuken yok hükmündedir. Ceza Genel Kurulunca, sanıklar Seyyan G......, Mehmet D......, Abit Ç......., Hayati B....., Kemal S...., Nail T...... ve Hüseyin T..... haklarındaki hükümler ile sınırlı olarak yapılan incelemede;

    Sanıklar haklarında uygulanması istenen, TCY.nın 230 ve 240. maddelerinde öngörülen cezalara göre bu suçlar, TCY.nın 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunmaktadır.

    TCY.nın 104. maddesinin 1. fıkrasında, zamanaşımını kesen nedenler sınırlamalı bir şekilde sayılmış, 2. fıkrasında da kesici işlemin varlığı halinde zamanaşımının, kesilme gününden itibaren, birden çok nedenin bulunması halinde de en son kesilme gününden itibaren yeniden işlemeye başlayacağı, ancak zamanaşımını kesici nedenlerin TCY.nın 102. maddesinde belirtilen zamanaşımı sürelerini yarıdan fazla uzatamayacağı hükme bağlanmıştır.

    Somut olayda suç tarihleri; 1993, 1994 ve 1995 yılları olup, suç tarihinden, Yerel Mahkemece direnme hükmünün kurulduğu 12.04.2004 tarihine kadar 8 yıl 4 ay 12 gün geçtiği, TCY.nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen toplam 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımı süresinin, direnme hükmü verilmeden önce dolduğu anlaşılmaktadır.

    Bu itibarla, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulması ve CYUY.nın 322. maddesiyle tanınan yetki uyarınca, işbu hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMY.nın 223. maddesi gözetilip, "kamu davasının ortadan kaldırılması" ibaresi yerine "kamu davasının düşürülmesi" ibaresi benimsenerek, TCY.nın 102/4 ve 104/2. maddeleri gereğince kamu davasının düşürülmesine karar verilmelidir.

    SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

    1- Sair yönleri incelenmeyen Yerel Mahkeme direnme hükmünün gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle BOZULMASINA,

    2- CYUY.nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar haklarındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle TCY.nın 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 14.06.2005 günü tebliğnamedeki isteme uygun olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara