Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/6-23 Esas 2005/59 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2005/6-23
Karar No: 2005/59
Karar Tarihi: 31.05.2005

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/6-23 Esas 2005/59 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu 2005/6-23 E., 2005/59 K.

Ceza Genel Kurulu 2005/6-23 E., 2005/59 K.

  • SUÇTA İÇTİMA
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 497 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 522 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 71 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 74 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 75 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 77 ]
  • 6136 S. ATEŞLİ SİLAHLAR VE BIÇAKLAR İLE DİĞER ALETLER H... [ Madde 13 ]
  • "İçtihat Metni"

    Sanıklar Olcay K..... ve Kadir D....."nın, yakınan İbrahim D......"ye yönelik yağma eyleminden beraatlarına; sanık Olcay K....."ın, yakınanlar Aykut K........ ve Muharrem E....."a yönelik yağma ve ruhsatsız silah taşıma eylemlerinden dolayı TCY.nın 497/1, 522/1, 497/1, 6136 sayılı Yasanın 13/1, TCY.nın 71 ve 74. maddeleri uyarınca sonuç olarak 31 yıl 6 ay ağır hapis, 1 yıl 6 ay hapis ve 218.103.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına; sanık Uğur Şenyürek"in, TCY.nın 497/1, 522/1, 350/3, 6136 sayılı Yasanın 13/1, TCY.nın 71 ve 74. maddeleri uyarınca 16 yıl 6 ay ağır hapis, 2 yıl 6 ay hapis ve 218.103.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına; sanık Kadir D....."nın ise TCY.nın 497/1, 6136 sayılı Yasanın 13/1 ve TCY.nın 74. maddeleri uyarınca 15 yıl ağır hapis, 1 yıl 6 ay hapis ve 218.103.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesince 16.02.2004 gün ve 198-59 sayı ile verilen kararın, yağma suçlarından verilen hükümlerin kendiliğinden temyize tabi olması, sanık Olcay ve diğer sanıkların müdafiileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 23.11.2004 gün ve 6647-12773 sayı ile hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

    Yargıtay C.Başsavcılığı ise 27.01.2005 gün ve 67092 sayı ile;

    "TCY.nın 77/1. fıkrasında; aynı neviden şahsi hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezaların birleştirilmesi halinde tatbik edilecek ceza ağır hapiste 36, hapiste 25, hafif hapiste 10 seneyi geçemez.

    Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; başka neviden şahsi hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezaların mecmuu 30 seneyi geçemez. Bu haddi aşan ceza miktarı sırası ile hafif hapis, hapis ve ağır hapisten tenzil edilir.

    Hükmüne yer vermek suretiyle değişik cezalar için değişik üst sınırlar göstermiş bulunmaktadır.

    Bu düzenleme; 30 yıl ve daha aşağı muvakkat ağır hapis cezaları ile 36 yıl ve daha yukarı muvakkat ağır hapis cezalarının; hapis cezası ile içtimaında herhangi bir soruna neden olmamakla birlikte olayımızda olduğu gibi 30 yılı aşan ancak 36 yıla varmayan muvakkat ağır hapis cezalarının hapis cezası ile içtimaında farklı görüşlerin ortaya çıkmasına yol açmaktadır.

    Birinci görüşte, TCY.nın 77/2. maddesindeki farklı neviden hürriyeti bağlayıcı cezaların 30 yılı aşamayacağı kuralına çok sıkı bağlı kalınarak 30 yılı aşan ağır hapis cezalarının dahi 30 yıla indirilmek suretiyle içtima ve infaz edilmesi gerektiği ileri sürülmekte, ikinci ve baskın olan görüşte ise farklı neviden hürriyeti bağlayıcı cezaların 30 yılı aşamayacağı kuralının 30 yılın altındaki cezalar için geçerli olacağı vurgulanırken, 30 yılı aşan ağır hapis cezalarının 36 yılı aşmamak koşuluyla ulaştığı miktar aynen korunarak bununla içtima edilmesi gereken başka neviden hapis cezalarının infaz edilemeyeceği iddia edilmektedir.

    TCY.nın 77/2. maddesinin lafzi yorumu birinci görüşü desteklemekle birlikte, aynı maddenin 1. fıkrası ile birlikte değerlendirildiğinde, bunun hakkaniyet ve adalet duygusu ile bağdaşmayacağı gibi korunmak istenen hukuki menfaate de aykırı olacağı açıkça anlaşılacaktır. Zira bir tarafından muvakkat ağır hapis cezaları için 36, farklı neviden hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezalar için 30 yıllık üst sınır konulurken, 30 yılı aşan ancak üst sınıra ulaşmayan ağır hapis cezalarının, sırf farklı neviden suç işlendi diye 30 yıla indirilerek hükmedilmesi muvakkat ağır hapis cezalarının yanında farklı neviden suç işleyen kişiyi aynı konumda olan ancak farklı neviden suç işlemeyen kişiye karşı ödüllendirmek anlamına gelir ki, böyle bir uygulamanın ceza hukukunun temel prensiplerine ve yasakoyucunun iradesine aykırı olacağı tartışmaya yer bırakmayacak kadar açıktır.

    Yasamızın kabul ettiği sistem gereğince cezaların adeta niteliklerini değiştirecek surette ağırlaştırıldıkları yönündeki eleştirileri karşılamak amacıyla aynı neviden muvakkat ağır hapis cezaları için 36, farklı neviden cezalar için 30 yıllık üst sınır koymak suretiyle objektif iradesini açığa vuran yasakoyucu, ağır hapis cezalarının 30 yılı aşması durumunda bununla içtima edilecek hapis cezasını da ağır hapis cezalarında olduğu gibi 36 yıla tamamlamak isteseydi bunu da açıkça belirtmesi gerekirdi. Zira muvakkat ağır hapis cezalarının hapis cezaları ile içtimasını 30 yıl ile sınırlayan yasakoyucunun, muvakkat ağır hapis cezaları için öngördüğü 36 yıllık üst sınırı 30 yılı geçen muvakkat ağır hapis cezaları ile birleşmesi gereken hapis cezaları içinde öngördüğünü kabul etmek, Türk Ceza Hukukunun kabul etmediği kıyas yöntemini Ceza Hukukuna dahil etmek olur ki böyle bir yorumun yasakoyucunun iradesi ve ceza hukukunun temel ilkeleri ile bağdaşması mümkün değildir.

    Özellikle sanık aleyhine getirilen hükümlerin hiçbir tereddüde yer vermeyecek şekilde yasada açıkça belirtilmesi gerekir. Aynı neviden ağır hapis cezaları için öngörülen ana kuraldan ayrılarak farklı neviden cezalar için 30 yıllık üst sınır öngördüğünü açıkça belirten yasakoyucu, 30 yılı aşan ağır hapis cezalarıyla içtiması gereken farklı neviden hürriyeti bağlayıcı cezaların infazında yarar görmediğini TCY.nın 77/2. maddesindeki hüküm ile açıkça ortaya koymuştur.

    Yerleşik uygulamalarda da yasakoyucunun iradesine uygun olarak bir taraftan TCY.nın 77/2. maddesindeki başka neviden muvakkat cezalar için öngörülen 30 yıllık üst sınırın, 30 yıl ve daha aşağı muvakkat ağır hapis cezalarının, hapis cezaları ile içtimasında geçerli olacağı vurgulanırken, diğer taraftan da 30 yılı aşan muvakkat ağır hapis cezalarının 36 yılı aşmaması koşuluyla ulaştığı miktar aynen korunarak bununla içtima edilmesi gereken hapis cezalarının infaz dışı bırakılması TCY.nın 77. maddesinin son fıkrasındaki ayrık durum dışında istisnasız kabul edilmiştir.

    Yargıtay Yüksek Ceza Genel Kurulunun 31.05.1982 gün, 1-140/255 sayılı kararında, 30 yılı geçen muvakkat ağır hapis cezalarıyla içtima eden hapis cezalarının ağır hapis cezasından tenzil edileceğine hükmedilmesi suretiyle bu prensibin benimsendiği açıkça vurgulanmak istenmiştir. Yine Yargıtay Yüksek 1. Ceza Dairesi, 02.11.1992 tarih, 1992/2096-2340 sayılı kararında; otuz yılı aşan ağır hapisle içtimaı gereken başka neviden hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezanın, TCY.nın 77/2. maddesi hükmüne göre ağır hapis cezasından hariç tutulmasına hükmedilmiştir. Buna benzer pek çok içtihada rastlanılmakla birlikte Yargıtay Yüksek 6. Ceza Dairesinin yerleşik uygulamalarının da aşağıda açıklanan kararda olduğu gibi bu doğrultuda olduğu anlaşılmaktadır.

    İtiraza konu uyuşmazlığa benzer bir olayda içtima sonucu tayin edilen 31 yıl 10 ay 6 gün ağır hapis ve 118.638.000 TL. ağır para cezasının yanında ayrıca 10 aylık hapis cezasını infaz harici bırakmayan Yerel Mahkemece verilen hükmü inceleyen 6. Ceza Dairesi Yüksek Başkanlığı tarafından verilen 05.06.2002 tarih, 2002/3259-7683 sayılı onama kararına karşı karar düzeltilmesi talep edilmiş ve bu talep yerinde görülerek 21.10.2003 tarih, 2003/5122-7259 sayılı karar ile 31 yıl 10 ay 6 gün ağır hapis, 10 ay hapis ve 118.638.000 TL. ağır para cezasından TCY.nın 77/2. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezasının indirilerek sonuç cezanın 31 yıl 10 ay 6 gün ağır hapis ve 118.638.000 TL. ağır para cezası olarak belirlenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir." görüşüyle itiraz yasayoluna başvurarak Özel Daire kararının, sanık Olcay K..... hakkındaki onama kararının kaldırılmasına ve Yerel Mahkeme hükmünün bu sanık yönünden cezaların içtimaında yasaya aykırı davranılması isabetsizliğinden bozulmasına, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CYUY.nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasına, "TCY.nın 77/2. maddesi uyarınca 1 yıl 6 ay hapis cezasının infaz dışı bırakılarak, sonuç olarak 31 yıl 6 ay ağır hapis ve 218.103.000 lira ağır para cezasının içtima ve infazına" cümlesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

    Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okunup, konu müzakere edilmiş ve açıklanan karara varılmıştır.

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Sanık Olcay K....."ın yağma ve ruhsatsız silah taşıma eylemlerinden cezalandırılmasına karar verilen somut olayda Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasında sanığın eylemlerinin sabit olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, sanık hakkında içtima kurallarının doğru uygulanıp uygulanmadığına ilişkindir.

    İncelenen dosya içeriğine göre;

    Sanık Olcay"ın, iki kişiye yönelik yağma ve ruhsatsız silah taşıma eylemleri sabit görülerek, TCY.nın 497/1, 522/1, 497/1, 6136 sayılı Yasanın 13/1, TCY.nın 71 ve 74. maddeleri uyarınca sonuç olarak 31 yıl 6 ay ağır hapis, 1 yıl 6 ay hapis ve 218.103.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.

    Ceza Genel Kurulunun 08.10.2002 gün ve 179-354 sayılı kararında da ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;

    TCY.nın 77/2. maddesi hükmünce; otuz yılı aşan ağır hapis cezası, başka nev"i cezalarla içtima etse dahi TCY"nın 77/1. maddesindeki sınırı aşmamak şartıyla, ağır hapis cezasının tamamının tatbik ve infaz olunması; ancak otuz yılı aşan ağır hapisle içtimaı gereken başka nev"iden şahsi hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezaların, TCY"nın 77/2. maddesi hükmüne göre, ağır hapis cezasından tenzili, Yasanın 75/2. maddesince de ister doğrudan isterse başka cezadan çevrilerek belirlensin her türden para cezasının varlığını koruması gerekmektedir. "Başka nev"iden şahsi hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezaların mecmuunun otuz yılı geçemeyeceği" yolundaki TCY"nın 77/2. maddesi hükmünün, ancak ağır hapis cezaları toplamının otuz yılı geçmediği hallerde uygulanması söz konusu olabilir.

    İçtima hükümlerinin yukarıda açıklanan ilke ve anlayış doğrultusunda somut olaya uygulanması halinde; sanığa üç farklı suçu bakımından aynı ilamda verilen ve içtima ettirilecek olan cezalarından, önce ağır hapis cezaları 36 yılı aşmamak üzere kendi aralarında toplanacak, ancak hapis cezası farklı nev"iden olduğundan ve ağır hapis cezası toplamı 30 yılı aştığından, hapis cezası çektirilmeyecek, böylelikle sanığın TCY.nın 75/2. maddesi uyarınca varlığı korunan ağır para cezası ile birlikte, çektirilmesi gereken hürriyeti bağlayıcı ceza toplamı 31 yıl 6 ay ağır hapis olarak belirlenecektir. Buna karşılık Yerel Mahkeme, TCY"nın 77. maddesinin 1 inci ve 2 inci fıkralarına ve süreklilik kazanan bu yöndeki uygulamalara aykırı biçimde içtima sonucu sanığın çektirilmesi gereken cezalarını 31 yıl 6 ay ağır hapis, 1 yıl 6 ay hapis ve 218.103.000 lira ağır para cezası olarak belirlemiştir.

    Bu itibarla, sanığa üç ayrı suçu nedeniyle aynı ilamla verilen 16 yıl 6 ay ağır hapis, 15 yıl ağır hapis ile 1 yıl 6 ay hapis ve 218.103.000 lira ağır para cezalarının, TCY.nın 75/2 ve 77/1-2. maddeleri gereğince 31 yıl 6 ay ağır hapis ve 218.103.000 lira ağır para cezası olarak içtima ettirilmesi yerine, 31 yıl 6 ay ağır hapis, 1 yıl 6 ay hapis ve 218.103.000 lira ağır para cezası olarak fazla belirlenmesi yasaya aykırı ve isabetsiz olup, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Daire onama kararının kaldırılmasına, Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.

    SONUÇ :

    Açıklanan nedenle;

    1-Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 23.11.2004 gün ve 6647-12773 sayılı kararının, sanık Olcay K..... hakkındaki onama bölümünün KALDIRILMASINA,

    2- Sanık Olcay K..... hakkında içtima hükümlerinin yanlış uygulanması nedeniyle fazla ceza tayin edilmesi yasaya aykırı olduğundan, Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.02.2004 gün ve 198-59 sayılı hükmünün bu sanık yönünden BOZULMASINA,

    3-Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 31.05.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara