Esas No: 2022/12975
Karar No: 2022/22967
Karar Tarihi: 17.11.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/12975 Esas 2022/22967 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2022/12975 E. , 2022/22967 K.Özet:
Mahkeme, bir kişinin tehdit ve hakaret suçlarından yargılandığı bir davada verilen kararın temyiz edildiğini belirtti. Mahkeme, sanığın daha önceden açıklanmayan bir suçunun bulunduğunu ve suç tarihinin belirli kanun maddelerine göre hüküm verilemeyeceği sonucuna vardı. Ancak mahkeme ayrıca, sanığın hakaret ettiği kişiye yönelik sözlerin hakaret suçunu oluşturmadığına karar verdi. Bu nedenle, hakaret suçundan sanığı beraat ettiren kararın, ayrıca tehdit suçunun uzlaştırılması kapsamında yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtildi. Sonuç olarak, mahkeme kararı bozdu ve dosyanın yeniden değerlendirilmesi için esas/hüküm mahkemesine gönderildi.
Belirtilen kanun maddeleri:
- CMK'nın 231/8. maddesi
- 6545 sayılı Kanunun 72. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi
- TCK'nın 106/1. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri
- 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın adli sicil kaydında daha önceden verilen hükmün açıklanmasını geri bırakılması kararı bulunduğu ve suç tarihinin, CMK'nın 231/8. maddesine 28/06/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 72. maddesiyle eklenen yasal düzenlemeden sonra olduğu anlaşılmakla, sanık hakkında yeninden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedilemeyeceği değerlendirilerek tebliğnamedeki bu hususta bozma isteyen görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Somut bir fiil ya da olgu isnat etmek veya sövmek şeklindeki seçimlik hareketlerden biri ile gerçekleştirilen eylem, bireyin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte ise hakaret suçu oluşacaktır.
Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir. Yargılamaya konu olayda, sanığın katılana yönelik sarfettiği kabul edilen sözlerin, nezaket dışı ve kaba söz niteliğinde olup, hakaret suçunun yasal unsurlarını oluşturmadığı gözetilmeden, hakaret suçundan sanığın beraati yerine, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- (1) numaralı bozma sebebine uyulması ve hakaret suçundan beraat kararı verilmesi durumunda; 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK'nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilip, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.