Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4274 Esas 2022/5052 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4274
Karar No: 2022/5052
Karar Tarihi: 31.10.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4274 Esas 2022/5052 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, kooperatif üyesi olan davacının, üyeliği sonlandırılmış bir başka üyenin tahsis edilen daireyi sonradan üyeliğe alınan davalıya tahsis edilmesi sonucu, sebepsiz zenginleşme gerekçesiyle ödeme yapılan miktarın davalıdan tahsilini talep etmesi üzerine açılmıştır. Ancak, dava takip edilmediği için işlemden kaldırılmış ve dosya yenilenmemiştir. Davacı vekili temyiz etmiş, ancak karar, tebligatın vekile yapılmadan asile gönderilmesi nedeniyle usul hatası yapılması sonucu adil yargılanma hakkının ihlâli nedeniyle bozulmuştur. Karar düzeltme yolu kapalıdır.
Kanun maddeleri:
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi: Vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur.
- Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddesi: Vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile tebliğini düzenleyen hükümlere uyulması gerekmektedir.
- 1982 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 36. maddesi: Adil yargılanma hakkı.
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi: Adil yargılanma hakkının bir uzantısı olan hukuki dinlenilme hakkı.
6. Hukuk Dairesi         2021/4274 E.  ,  2022/5052 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili dilekçesinde; kooperatif üyesi dava dışı ...'ın üyelikten ihraç edilmesi üzerine bu üyeye tahsis edilen dairenin sonradan üyeliğe alınan davalıya tahsis edildiğini, davalıya tahsis edilen dairede yaptığı iyileştirme için ihraç edilen üyenin açtığı davanın lehine sonuçlandığını, icra takibi sonucu 23.524,00 TL ödeme yapıldığını, bu miktarın sebepsiz zenginleşen davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili; kooperatife bağımsız bölümün mevcut halinin görerek üye olduğunu, bağımsız bölümün henüz kendisine teslim edilmediğini, talebin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, taraflarca dava takip edilmediği için işlemden kaldırıldığı, dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden itibaren 3 aylık yasal süre içerisinde dava yenilenmediği, gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen tebligatlar yok hükmünde olup sonuç doğurmaz.
    Davacı kooperatifi, yargılamada temsil eden vekilinin 25.09.2017 tarihinde dosyaya vekaletname sunduğu, 27.10.2020 tarihli duruşma gününü bildirir 29.07.2020 tarihli tebligat parçasının incelenmesinde, ''Tüzel kişiliğin temsilcisi tebliğ anında adresinde bulunmaması ... sebebiyle daimi işçisi/memuru/amiri ... imzasına ... tebliğ edilmiştir' yazılı olmasına göre, vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile tebliğini düzenleyen Tebligat Kanunu ve Yönetmeliği hükümlerine aykırı olarak yapıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece davanın, dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden itibaren 3 aylık yasal süre içerisinde davanın yenilenmediği gerekçesiyle açılmamış sayılmasına karar verildiği 27.10.2020 tarihli duruşma gününden davacı yanın usulünce haberdar edilmediği gözetilerek yeni bir duruşma gününün tebliğ edilmesi gerekli iken davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.


    Yukarıda belirtilen bu durum, 1982 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'sının 36. maddesi gereği adil yargılanma hakkının ihlâli ve 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesi gereği de adil yargılanma hakkının bir uzantısı olan hukuki dinlenilme hakkı kapsamındaki savunma hakkını zedeleyen önemli bir usul hatası olup hükmün anlatılan gerekçelerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31/10/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara