Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/5-49 Esas 2005/55 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2005/5-49
Karar No: 2005/55

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/5-49 Esas 2005/55 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ceza Genel Kurulu, zorla ırza geçmeye kalkışma ve kaçırıp alıkoyma suçuna ilişkin bir davada verilen kararı inceledi. Sanık Ali M....'ın cezalandırılmasına karar verildi, İbrahim M.... beraat etti, Yunus B...... ve Mustafa A..... cezalandırıldı, Fatma B...... beraat etti. Ancak, kaçırma suçunda kullanılan otomobilin bir başkasına kayıtlı olduğu ve sanık Mustafa A..... tarafından haricen satın alındığı gerekçesiyle zoralım kararı verilip verilemeyeceği hakkında bir uyuşmazlık ortaya çıktı. Yerel Mahkeme, zoralım kararının yerinde olduğu gerekçesiyle önceki hükümde direndi. Ancak Ceza Genel Kurulu, esas hakkında henüz inceleme yapılmadığı ve hükmün fer'i sonuçlarıyla ilgili bir konuda karar verildiği için dosyanın önce Özel Dairece incelenmesi gerektiği kararına vardı. Kararda geçen kanun maddeleri: 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (mülga) 416/1, 429/1, 59/2, 61/1, 65/3 ve 71. maddeleri.
Ceza Genel Kurulu 2005/5-49 E., 2005/55 K.

Ceza Genel Kurulu 2005/5-49 E., 2005/55 K.

  • SUÇ EŞYASINA ELKOYMA
  • ZORALIM
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 416 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 429 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 59 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 61 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 71 ]
  • "İçtihat Metni"

    Zorla ırza geçmeye eksik kalkışma ve kaçırıp alıkoyma suçundan sanık Ali M....."nun TCY.nın 429/1, 59/2, 416/1, 61/1, 59/2, ve 71. maddeleri uyarınca 3 yıl 17 ay 10 gün ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına; bu suçlara iştirakten sanıklardan İbrahim M....."nun, ırza geçmeye eksik kalkışma suçundan beraatına ve TCY.nın 429/1 ve 59/2. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay ağır hapis cezasıyla, sanık Yunus B......"un da ırza geçmeye kalkışma suçuna iştirakten beraatına ve TCY.nın 429/1, 65/3 ve59/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay ağır hapis cezasıyla cezalandırılmalarına, önceki erteli mahkûmiyetinin TCY.nın 95/2. maddesi uyarınca aynen infazına; aynı suçlara iştirakten sanık Hatice Doğaner"in, TCY.nın 429/1, 65/3, 59/2, 416/1, 61/1, 65/3, 59/2 ve 71. maddeleri uyarınca 1 yıl 14 ay 20 gün ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına; yine aynı suçlara iştirakten sanık Mustafa A....."ın, ırza geçmeye kalkışma suçuna iştirakten beraatına ve TCY.nın 429/1 ve 59/2. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına, erteli önceki mahkûmiyetinin TCY.nın 95/2. maddesi uyarınca aynen infazına, bu sanığa ait olan ve suçta kullanılan 01 FK 595 plakalı otomobilin TCY.nın 36. maddesi uyarınca zoralımına; aynı suçlara iştirakten sanık Fatma B......"un beraatına ilişkin Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesince 04.11.2003 gün ve 56-24 sayı ile verilen kararın mahkûm olan sanıklar müdafiilerii tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesince 06.05.2004 gün ve 1523-3735 sayı ile;

    "Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

    Ancak;

    Mağdurenin kaçırılmasında kullanılan 01 FK 595 plakalı otonun suç tarihinde Haydar G..... adlı bir şahıs adına kayıtlı bulunduğu Trafik Tescil Müdürlüğünün 27.9.2003 günlü yazısından anlaşılmakla, zoralımına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi" isabetsizliğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

    Yerel Mahkeme ise, 05.11.2004 gün ve 367-269 sayı ile;

    "Suçta kullanılan otomobilin sanık Mustafa"ya haricen satıldığı, Mustafa"nın da bunu bildiği, yargılama sürecinde kayıt malikinin aracın rızası dışında alındığı gibi iddiasının ve mülkiyeti hakkında talebinin bulunmadığı,

    Haydar G....."nin, adına kayıtlı olan 01 FK 595 plakalı otomobilin haricen sanık Mustafa A....."a satarak zilyetliğini ve dolayısıyla her türlü kullanım hakkını devretmiş olmasına göre otomobilin herhangi bir suçta kullanılacağını öngördüğü, bedelini alması nedeniyle de sonuca razı olduğu,

    Suçta kullanılan eşyanın müsaderesini gerektiren bu ve benzeri hallerde fail-faillerin aracı haricen satın alarak müsaderesini önlemeyi amaçlayan hileli davranışlarının beklenir olmasına göre resmi satış işleminin yapılmaması nedeniyle aracın müsadere edilmemesinin hileyi korunur hale getireceği gibi, aracın mülkiyetinin devrine dair resmi işlemlerinin yapılmama nedeninin vergi, harç gibi Devlete ait gelirlerin ödenmesinden kaçınmak ta olmasına göre bu yükümlülükten kaçınmanın ve hileli davranışlarla gerçekleşen hakkın kötüye kullanılmasının korunamayacağı, aksinin ise vergi, harç gibi yükümlülüklerini zamanında yerine getiren ve aracı sonradan suçta kullanan ile bundan kaçınanlar arasında farklılığa neden olacağı, bu nedenle de otomobilin müsaderesine karar verilmesinin yerinde ve yasal olduğu sonucuna varıldığı" gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.

    Bu kararın da sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının, sanık Hatice vekilinin süresinde olmayan temyiz isteminin reddine karar verilmesi ve Daire bozması gibi "bozma" istekli 17.01.2005 gün ve 233881 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay 5. Ceza Dairesine ve Özel Daire Başkanlığınca Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunda konu müzakere edilip, aşağıdaki karar verilmiştir.

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Sanıkların zorla ırza geçmeye kalkışma, kaçırıp alıkoyma ve bu suçlara iştirakten cezalandırılmalarına karar verilen somut olayda Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki hukuki uyuşmazlık, kaçırma suçunda kullanıldığı iddia edilen ve sanıklardan Mustafa A....."ın haricen satın alıp kullandığı, bir başkası adına kayıtlı otomobilin zoralımına karar verilip verilemeyeceğinin belirlenmesine ilişkindir.

    Ancak, Özel Daire bozma kararında sair temyiz itirazlarının reddi ile yetinilip, sanıkların cezalandırılmalarına ilişkin hükümlerin esasına ilişkin bir karar verilmeyerek yalnızca zoralım kararı yönünden bozulmuş ve Yerel Mahkeme de zoralım kararının yerinde olduğu gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.

    Görüldüğü gibi, direnme kararına konu olan husus hükmün esası ile ilgili olmayıp, fer"i sonuçlarıyla ilgilidir. Sanıkların eylemlerinin sübutu ve hangi suç niteliğine uyduğu hususlarında, bir başka anlatımla hükmün esası ile ilgili olarak verilen karar ve uygulamalar Özel Dairece henüz incelenip, denetlenmemiştir. Esas hakkında henüz inceleme yapılıp karar verilmeyen bir konuya bağlı ve ancak asıl uyuşmazlığın doğru olarak çözüldüğünün saptanması halinde incelenebilecek bir hususta, öncelikle Özel Dairece inceleme yapılıp, hükmün diğer yönlerinin isabetli olduğuna karar verildiğinde Ceza Genel Kurulunca zoralım konusunda inceleme yapılabileceğinden, dosyanın öncelikle incelenmek üzere Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.

    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle,

    Yerel Mahkemece sanıkların cezalandırılmalarına ilişkin verilen hükmün öncelikle Özel Dairece incelenmesinden sonra, Ceza Genel Kurulunca, zoralıma ilişkin verilen direnme konusunda inceleme yapılabileceğinden, dosyanın öncelikle esası hakkında temyiz incelemesi yapılmak üzere 5. Ceza Dairesine gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 24.05.2005 günü oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara