Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/27030 Esas 2022/23052 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/27030
Karar No: 2022/23052
Karar Tarihi: 21.11.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/27030 Esas 2022/23052 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanığın tehdit ve yaralama suçları işlediği gerekçesiyle hüküm verilmiştir. Sanığın yaralama suçu yönünden verilen cezanın tarih itibariyle temyiz edilemez olduğu gerekçesiyle bu suç yönünden temyiz istemi reddedilirken, tehdit suçu yönünden verilen cezada hukuka aykırı bir durum tespit edilmiştir. Mahkeme, suçlu bulunan sanık hakkındaki kararın bozulmasına ve dosyanın yeniden değerlendirilmesi gerektiğine karar vermiştir. Yazının sonunda ise, dosyayla ilgili detaylı bilgi için hangi kanun maddelerinin incelenmesi gerektiği açıklanmıştır. Bu kanun maddeleri şunlardır: 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri, 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri, CMK’nın 251. maddesi, Anayasa’nın 38. maddesi.
4. Ceza Dairesi         2020/27030 E.  ,  2022/23052 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Tehdit, yaralama

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, hükmün tefhim edildiği tarihte cezaevinde bulunan ve duruşmada SEGBİS kanalıyla hazır edilen sanığa, cezaevi kanalıyla da temyiz dilekçesi verilebileceğinin yasa yolu bildiriminde açıklanmaması nedeniyle sanığın temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü:
    1. Kasten Yaralama suçu yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
    Sanık ... hakkında kasten yaralama suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ...'ın tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
    2. Tehdit suçu yönünden yapılan temyiz incelemesinde ise;
    Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
    Sanığın, müşteki eşini “seni öldüreceğim” diye tehdit ettikten sonra tokat atarak yaraladığı gözetildiğinde, tehdit içeren sözlerin yaralama eyleminin irade açıklaması niteliğinde olduğu ve eylemlerinin bir bütün halinde kasten yaralama suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında eşine yönelik kasten yaralama ve tehdit suçlarından ayrı ayrı hükümler kurulması,
    Kabule göre;
    a. Sanığın müşteki eşine ve mağdura yönelik tehdit eylemlerini aynı olay bütünlüğü içerisinde ve aynı suç kastı ile gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında; hakkında zincirleme suç hükümleri gereği bir kez ceza verilip, bu cezanın TCK’nın 43/2.maddesi ile artırılması gerektiği gözetilmeden, ayrı ayrı hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
    b. Sanığın mağdur ...’a yönelik tehdit suçu yönünden, 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK'nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilip uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Uzlaşmanın sağlanamaması halinde müşteki ve mağdura yönelik tehdit suçu yönünden;
    17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24.maddesiyle değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK’ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 esas, 2021/4 sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21/11//2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara