Görevi kötüye kullanma - hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/18269 Esas 2015/2978 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/18269
Karar No: 2015/2978
Karar Tarihi: 25.06.2015

Görevi kötüye kullanma - hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/18269 Esas 2015/2978 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Avukat sanık, müvekkili olan kardeşinin tazminat davası için alınan parayı görevini kötüye kullanarak kullanmamış ve davanın takibini yapmamıştır. Ayrıca tebligat zarfında oynama yaparak zaman aşımı süresinin bitmediği izlenimi vererek resmi belgede sahtecilik suçunu işlemiştir. Mahkeme, sanığın suçlu olduğuna karar vermiş ve hüküm giymesine karar vermiştir. Ancak, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen cezanın alt sınırı 600 gün olarak belirlendiği fakat yasada bu konuda bir zorunluluk olmadığı için bu karar bozulmuştur. Bu nedenle, sanığa verilen adli para cezası alt sınırı \"5 GÜN\" ’ 4 GÜN”' ve \"80 TL\" olarak düzeltilmiştir.
Kanun Maddeleri: 5237 Sayılı TCK'nın 257, 243 ve 204.maddeleri. 5320 Sayılı Kanun'un 8/1.maddesi, 1412 Sayılı CMUK'un 321 ve 322.maddeleri.
23. Ceza Dairesi         2015/18269 E.  ,  2015/2978 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Görevi kötüye kullanma, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Avukat sanığın katılanların ölen kardeşinin yapmış olduğu kaza nedeniyle açılan tazminat davasına bakmak için vekalet aldığı, diğer tarafla sulh olmak için kendisine verilen parayı, anlaşmak için kullanmadığı gibi, açılan davayı takip etmediği, aleyhe biten davanın temyiz süresini kaçırdığı, tebligat zarfında oynama yaparak sürenin bitmediği izlenimi vermeye çalıştığı, bu şekilde katılanları zarara uğratarak görevi kötüye kullanma, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
    1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
    Sanığın savunması, katılan beyanları, tanık anlatımları, bilirkişi raporları, mahkeme ve icra takip dosyaları ve tüm dosya kapsamına göre üzerine atılı suçları işlediği anlaşıldığından, sanık hakkında verilen mahkumiyet kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ve sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2-Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
    Sanığın savunması, katılan beyanları, tanık anlatımları, noter belgesi, mahkeme ve icra takip dosyaları ve tüm dosya kapsamına göre üzerine atılı suçları işlediği anlaşıldığından, sanık hakkında verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ve sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 600 gün olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "600 GÜN" “500 GÜN” ve "10.000 TL." ibarelerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN" “ 4 GÜN” ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara