Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/9611 Esas 2022/23213 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/9611
Karar No: 2022/23213
Karar Tarihi: 22.11.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/9611 Esas 2022/23213 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2022/9611 E.  ,  2022/23213 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Basit tehdit suçundan sanık ...'un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-2. cümle, 50/1-a, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezalarının aynı Kanun'un 58. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair ... Sulh Ceza Mahkemesinin 23/12/2010 tarihli ve 2010/398 esas, 2010/733 sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 08/06/2022 gün ve 2022/71153 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında; "... Sulh Ceza Mahkemesinin 21/12/2021 tarihli ve E.67447786-2010/398 sayılı yazısı ile ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/398 esas sayılı dosya aslının olmadığı/bulunamadığının belirtilmiş olması karşısında onaylı dosya sureti üzerinden yapılan incelemede,
    Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 10/06/2020 tarihli ve 2019/27995 esas, 2020/13032 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, anılan Mahkemesince sanık hakkındaki adlî para cezasının 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiş ise de, sanık hakkında neticeten adlî para cezasına hükmedilmesi karşısında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesinde isabet görülmemiştir. ” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    5237 sayılı TCK'nın 106. maddesinde; "Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur." hükmü bulunmaktadır.
    Aynı Kanunun 58. maddesinin 6. fıkrasında "Tekerrür halinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." 7. fıkrasında "Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir." 8. fıkrasında "Mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması, kanunda gösterilen şekilde yapılır." hükümleri yer almakta, aynı Kanunun 50. maddesinin 5. fıkrasında ise "Uygulamada asıl mahkumiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen para cezası veya tedbirdir." hükümlerine yer verilmektedir.
    5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108. maddesinde düzenlenen mükerrirlere özgü infaz rejiminin, yalnızca hapis cezalarına ilişkin olduğu ve aynı Kanunun adli para cezalarının infaz yöntemini gösteren 106. maddesinde de mükerrirlikle ilgili bir düzenlemeye yer verilmediği görülmektedir.
    İnceleme konusu somut olayda; Yerel Mahkemece, sanık hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-2. cümle, 50/1-a, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 500,00 Türk lirası adli para cezası cezalandırılmasına hükmolunmasına rağmen mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    1-... Sulh Ceza Mahkemesi’nin 23/12/2010 tarihli ve 2010/398 Esas 2010/733 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- Karardaki hukuka aykırılık CMK'nın 309.maddesinin 4-d fıkrasına göre, sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle hüküm fıkrasında yer alan TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün hükümden ÇIKARILMASINA, bozulan kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 22/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara