Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/25378 Esas 2022/23122 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/25378
Karar No: 2022/23122
Karar Tarihi: 22.11.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/25378 Esas 2022/23122 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanığın şantaj suçuyla yargılandığı ve hüküm açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği ancak bu kararın usulsüz tebligat nedeniyle kesinleşmediği ve denetim süresinin işlemeye başlamadığı belirtiliyor. Bu nedenle, hüküm açıklanmasına ilişkin kararın hukuki değerden yoksun olduğu ve dava zamanaşımının gerçekleştiği tespit edilerek, sanık hakkında açılan kamu davasının düşmesine karar verilmiştir.
5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gözetilerek davanın düşürülmesi kararı verilmiştir.
4. Ceza Dairesi         2020/25378 E.  ,  2022/23122 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Şantaj

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    5271 sayılı CMK'nın 231/11. maddesi kapsamında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen sanık hakkında hükmün açıklanabilmesi için öncelikle, usulüne uygun olarak kesinleşmiş bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının bulunması gerekliliği karşısında, Yerel Mahkeme'nin 03/04/2012 tarih, 2011/481 esas, 2012/384 sayılı kararıyla sanık hakkında şantaj suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği ancak sanığın yokluğunda verilen kararın sanığın aynı zamanda bilinen en son adresi olan MERNİS adresine, öncelikle Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliği, mümkün olmaması durumunda aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca tebliğ edilmesi gerekirken, doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesinden dolayı tebligatın usulsüz olduğu, bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın yöntemince kesinleşmediği ve denetim süresinin işlemeye başlamayacağının anlaşılması karşısında Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04/10/2018 tarihli ve 2017/8-952 esas, 2018/403 sayılı kararında da açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmemesi nedeniyle zamanaşımının durmayacağı, denetim süresi başlamadığı için de, bu süre içerisinde kasıtlı suç işlendiğinden bahsedilemeyeceği ve açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması koşullarının bulunmadığı cihetle, Yerel Mahkemece sanık hakkında verilen 08/04/2016 tarih 2016/50 Esas, 2016/80 sayılı hükmün açıklanmasına ilişkin kararın hukuki değerden yoksun olduğu, hukuki değerden yoksun olan mahkumiyet kararının da dava zamanaşımını kesmeyeceği ve bu nedenle dava zamanaşımını kesen son işlemin, sanığın 23/06/2011 tarihli sorgusunun olduğu anlaşıldığından, sorgu tarihine göre, 5237 sayılı Kanun'un 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmakla, sanık ...’nin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞMESİNE, 22/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara