Esas No: 2022/11330
Karar No: 2022/23294
Karar Tarihi: 23.11.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/11330 Esas 2022/23294 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2022/11330 E. , 2022/23294 K."İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret suçundan sanık ... hakkında basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle yapılan yargılama sonunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/2-1, 125/4, 62/1, 52/2 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/3. maddeleri gereğince 1.380,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 30/09/2021 tarihli ve 2021/450 esas, 2021/628 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; "Dosya kapsamına göre, sanığın mahkûmiyetine esas hakaret suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı Kanun’un 125/2-1. maddesinin uygulanması neticesinde tayin olunan 90 gün adli para cezasından, aynı Kanun'un 125/4. maddesi gereğince 1/6 oranında artırım yapıldığında 105 gün adli para cezasına hükmedilmesi gerektiği halde 112 gün adli para cezası tayin edilmesi üzerine, aynı Kanun'un 62/1. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapıldığında 87 gün adli para cezasına hükmedilmesi gerekirken, 93 gün adli para cezası tayin edilmesini takiben, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/3. maddesi uyarınca 1/4 oranında indirim yapıldığında 65 gün adli para cezasına hükmedilmesi gerekirken, 69 gün adli para cezası tayin edilmesi sonrasında, 5237 sayılı Kanun'un 52/2. maddesinin uygulanması sonucunda bir gün karşılığı takdir edilen 20,00 Türk lirasından toplam 1.300,00 Türk lirası adli para cezasına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, 1.380,00 Türk lirası adli para cezasına karar verilmek suretiyle fazla ceza tayin olunmasında isabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Uyuşmazlık konusunda bir karar vermeden önce, kanun yararına bozma istemine konu edilen hükümde belirlenen yeni bir hukuka aykırılık durumunun incelenmesi gerekmektedir.
İncelenen somut olayda; 5271 sayılı CMK'nin 251/1. maddesinin "Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki hükmü gözetildiğinde, sanık hakkında hakaret suçundan basit yargılama usulü uygulanarak sanığın 5237 sayılı TCK’nın 125/2-1., 125/4., 62., CMK'nın 251/3. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği, sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükümde suçun alenen işlenmesi nedeniyle sanığın cezasında artırım yapıldığının anlaşılması karşısında, TCK'nın 125/1, 4. maddelerinde öngörülen cezanın üst sınırı 2 yılı aştığı için basit yargılama usulüne tabi olmayacağı anlaşıldığından sanık hakkında basit yargılama usulünün uygulanması hukuka aykırı bulunmuştur.
Yargıtay incelemesi sırasında saptanan ve yukarıda belirtilen yeni hukuka aykırılık nedeni, kanun yararına bozma konusu yapılmadığından belirtilen kanun yolunun niteliği gereği resen giderilemeyecektir. CGK'nın 17/07/2007 gün ve 2007/145-172 sayılı, 27/03/2007 gün ve 2007/73-76 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere hükümdeki diğer yasaya aykırılıklar giderilmeden, uyuşmazlık konusunda karar verilmesi halinde, hukuka aykırılıkları giderme ve ülkede uygulama birliğini hukuka uygunlukla sağlama amacına hizmet için öngörülen "Kanun yararına bozma" kurumu, bünyesinde hukuka aykırılık taşıyan hükümleri onaylama sonucunu doğuracaktır. Bu nedenle kanun yararına bozma konusunun bu aşamada sonuçlandırılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1) Kanun yararına bozma istemi hakkında bu aşamada KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2) Hükümde saptanan yeni hukuka aykırılık nedeni açısından, kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, bu hususun değerlendirilmesinden sonra, diğer kanun yararına bozma isteminin incelenmesine, 23/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.