Esas No: 2022/11335
Karar No: 2022/23293
Karar Tarihi: 23.11.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/11335 Esas 2022/23293 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2022/11335 E. , 2022/23293 K."İçtihat Metni"
KARAR
Kamu görevlisine hakaret suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1,3-a, 125/4, 43/1 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/3. maddeleri gereğince 13 ay 19 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun'un 58. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin ... Asliye Ceza Mahkemesinin 16/03/2021 tarihli ve 2020/475 esas, 2021/90 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; "1-Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 125/1-3-a maddesi gereğince hükmolunan 1 yıl hapis cezası üzerinden, anılan Kanun'un 125/4. maddesi uyarınca 1/6 oranında artırım yapılarak 1 yıl 2 ay hapis cezasına hükmedildiği, anılan Kanun’un 43/1. maddesi gereğince 1/4 oranında artırım yapılarak 17 ay 15 gün hapis cezasına hükmedildiği, sonrasında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/3. maddesi gereğince 1/4 oranında indirim yapıldığında 1 yıl 1 ay 3 gün hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken, 13 ay 19 gün hapis cezasına hükmolunmak suretiyle fazla ceza tayin olunmasında,
2-Sanığın tekerrüre esas alınan ... Asliye Ceza Mahkemesinin 09/07/2019 tarihli ve 2019/29 esas, 2019/194 sayılı kararıyla verilen 500,00 Türk lirası adlî para cezasının, Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği ve 5271 sayılı Kanun'un istinafa ilişkin hükümlerinin yürürlüğe girdiği 20/07/2016 tarihinden sonra verilen kesin nitelikte, doğrudan adli para cezası olduğunun anlaşılması karşısında, Ceza Genel Kurulu'nun 02/07/2020 tarihli ve 2019/13-123 esas, 2020/334 karar sayılı ilamında da kabul edildiği üzere sanığın tekerrüre esas alınan kesin nitelikteki adli para cezasına dair mahkumiyet hükmünün, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 272. maddesinin son fıkrasında yer alan "Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz." şeklindeki cümle gereğince, tekerrüre esas alınamayacağı, sanığın adli sicil kaydında başkaca tekerrüre esas alınabilecek niteliğe haiz ilamın da bulunmadığı cihetle, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına dair yazılı şekilde karar verilmesinde,
İsabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
1-"1" numaralı istemin incelenmesinde,
Sanık hakkında hakaret suçundan, TCK’nın 125/3-a, 125/4. maddeleri gereğince 1 yıl 2 ay hapis cezasına hükmedildiği, bu ceza miktarı üzerinden TCK'nın 43/1. maddesi gereğince 1/4 oranında artırım yapılırken hesap hatası sonucunda sonuç hapis cezasının 1 yıl 1 ay 3 gün hapis cezası yerine 13 ay 19 gün hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayin edildiği anlaşılmıştır.
2- "2"numaralı istemin incelenmesinde,
15/04/2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 17. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 272. maddesinde, "(1) İlk derece mahkemelerinden verilen hükümlere karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, onbeş yıl ve daha fazla hapis cezalarına ilişkin hükümler, bölge adliye mahkemesince re'sen incelenir. (2) Hükümden önce verilip hükme esas teşkil eden veya başkaca kanun yolu öngörülmemiş olan mahkeme kararlarına karşı da hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabilir. (3) Ancak; a) (Değişik: 31/3/2011-6217/23 md.) Hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine, b) Üst sınırı beşyüz günü geçmeyen adlî para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümlerine, c) Kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümlere, Karşı istinaf yoluna başvurulamaz. Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz" şeklinde düzenleme yer almaktadır.
İncelenen somut olayda; sanığın tekerrüre esas alınan ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/07/2019 tarihli ve 2019/29 esas, 2019/194 sayılı sayılı ilâmı ile doğrudan verilen 500,00 Türk Lirası adli para cezasının verildiği tarihte miktar itibariyle kesin nitelikte olduğu bu sebeple tekerrüre esas alınamayacağı, sanığın adli sicil kaydının incelenmesinde tekerrüre esas başkaca mahkumiyetinin de bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında yazılı şekilde tekerrür hükümlerinin uygulanması hukuka aykırı bulunmuştur.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret suçundan sanık ... hakkında, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 16/03/2021 tarihli ve 2020/475 Esas, 2021/90 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Karardaki hukuka aykırılık CMK'nın 309.maddesinin 4-d fıkrasına göre, sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, sanık hakkında TCK’nın 125/3-a. ve 125/4. maddeleri uyarınca, belirlenen 1 yıl 2 ay hapis cezasından TCK'nın 43/1. maddesi gereğince 1/4 oranında artırım yapılarak 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezasıyla CEZALANDIRILMASINA, CMK'nın 251/3. maddesi gereğince 1/4 indirim yapılarak 1 yıl 1 ay 3 gün hapis cezası ile CEZALANDIRILMASINA, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, hükümden TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün ÇIKARILMASINA, bozulan kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 23/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.