Esas No: 2020/25459
Karar No: 2022/23718
Karar Tarihi: 28.11.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/25459 Esas 2022/23718 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2020/25459 E. , 2022/23718 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
K A R A R
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Sanık ... hakkında kurulan hükümde sanığın isminin "..." olarak gösterilmesi sebebiyle hükümde karışıklığa neden olunması,
2) Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun, 6136 sayılı Kanun’un 13/4. maddesinde düzenlenen yasak niteliği haiz mermi bulundurma suçu olması, 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 12. maddesiyle değişik 5237 sayılı TCK'nın 75. maddesine göre ön ödeme hükümlerinin yeniden düzenlenmesi ve sanığa isnat edilen 6136 sayılı Kanun’un 13/4. maddesinde düzenlenen yasak niteliği haiz mermi bulundurma suçunun ön ödeme kapsamına alınması karşısında, bu suç yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, ön ödeme işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
3) CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca, sanık tarafından denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, duruşma açılıp, sanığın duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda duruşmaya devam edilerek hükmün açıklanacağına ilişkin meşruhatlı davetiye ile duruşmadan haberdar edilerek savunması alındıktan sonra, hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği, sanığa duruşmaya davet için gönderilen meşruhatlı davetiyenin sanığın bilinen son adresine tebliğe çıkarılmasına karşın sanığın tebliğ tarihinde başka suçtan ... L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu olduğu anlaşılmakla, bu suretle 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 19 ve 5271 sayılı CMK'nın 35/3. maddelerine aykırı davranılarak tebliğin usulsüz gerçekleştirilmesi karşısında, sanığın yokluğunda hükmün açıklanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
4) Kabule göre de;
a) Otobüs şoförü olan tarafların yolcu alma meselesinden tartıştıkları ve birbirlerini yaraladıkları, bu olay sebebiyle gittikleri karakol çıkışında sanık ... ve inceleme dışı sanıkların katılan ...'e iddianamede gösterilen sözlerle tehditte bulundukları şeklinde kabul edilen olayda; sanığın eyleminin TCK'nın 117/1, 119/1-c maddeleri kapsamına uyan iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılmadan yetersiz gerekçeyle TCK'nın 106/2-c maddesi uyarınca hüküm kurulması,
b) Sanığın eyleminin TCK'nın 117/1 ve 119/1-c maddelerinde düzenlenen iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunu oluşturduğunun kabulü halinde ise;
Hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde yürürlüğe giren, 7188 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile değişik CMK'nın 253. maddesi uyarınca TCK’nın 117/1, 119/1-c maddesinde tanımı yapılan iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunun uzlaşma kapsamına alınması karşısında, 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre gereğince iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçundan uzlaştırma işlemleri yerine getirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ...'nin temyiz nedenleri yerinde görülmekle tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.