Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2335 Esas 2015/2937 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2335
Karar No: 2015/2937
Karar Tarihi: 25.06.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2335 Esas 2015/2937 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Sanık, kendisini başka bir kişi olarak tanıtarak altınların düşük fiyata bozulacağını ve yüksek fiyata satılabileceğini söyleyip katılanları kandırmıştır. Katılanlar paralarını vermişler fakat sonrasında sanık tarafından dolandırıldıklarını anlayınca şikayetçi olmuşlardır. Mahkeme, sanığın savunmaları kabul etmemesi ve yüzleşmek istemesi nedeniyle katılanlarla yüzleştirilmesi veya sanığın teşhise elverişli fotoğraflarının çektirilerek istinabe yoluyla mahkeme tarafından fotoğraf teşhisi yaptırılması gerektiğini belirtmiştir. Hüküm, eksik incelemeyle ve kolluk tarafından yapılan fotoğraf teşhisiyle verildiği için bozulmuştur. Kararda, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesine atıfta bulunulmuştur.
23. Ceza Dairesi         2015/2335 E.  ,  2015/2937 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık ...’nın, ... isimli şahıs adına telefondan İstanbul ilinde bulunan katılan ... ’yı aradığı, ... ’ya kendisini Denizli ilinden ... olarak tanıttığı, şikayetçinin kendisini tanımadığını söylemesi üzerine “nasıl tanımazsın abi, ben senin Bağcılar’da bulunan bilardo dükkanına üç sene geldim gittim” diye söylediği, ardından “... ’de teyzemin bir buçuk ilâ iki kilo arası yörük altını var, bunları ... küçük olduğu için düşük fiyata bozuyorlar, abi yardımcı ol da bunları İstanbul’a götürelim, yüksek fiyata bozduralım, sana da bozdurduğum fiyatın 1/3 ünü verelim” diye söylediği, katılanın kabul ettiği, eniştesi olan, İstanbul ilinde ikamet eden diğer katılan ... ’ı arayarak durumu anlattığı, ... ’in de kabul etmesi üzerine otomobil ile... ’e geldikleri, sanık ile buluştukları, sanığın altınların teyzesine ait bağ evinde olduğunu söylemesi üzerine altınları görmek için otomobil ile bir bağ evi civarında durdukları, sanık ile ... ’ın altınları görmek için bağ evine gittikleri, ... in ise otomobilde beklediği, ... ile sanığın bağ evine girdikleri, kimliği belirlenemeyen bir şahsın bir poşet getirdiği, bir buçuk kilo ağırlığında altın bulunan poşete ... ’in elini sokarak iki adet altını aldığı, sanığı orada bırakarak ... ile birlikte ... ’e geldikleri, bir kuyumcuya giderek iki adet altını gösterdikleri, kuyumcunun altınların gerçek olduğunu söylemesi üzerine aynı gün sanık ile yeniden buluştukları, sanığın altınların tamamının teyzesinin evinde olduğunu söyleyerek katılanlardan teyzesine vermek üzere on bin TL istediği, katılanların bu kadar paralarının olmadığını beş bin TL paraları olduğunu söyledikleri, sanığın “tamam inşallah teyzemi ikna ederim” diye söylemesi üzerine birlikte otomobil ile Kula ilçesi istikametine gittikleri, iki kilometre kadar gittikten sonra köy civarında otomobilden indikleri, sanığın ... ’e “sen burada bekle” diye söyleyerek ... ile birlikte bahçeli bir eve kadar yürüdükleri, eve yaklaştıklarında sanığın içeride bulunduğunu söylediği teyzesine vermek üzere ... den beş bin TL’yi aldığı, katılan ... in üç dakika sonra sanığı cep telefonundan aradığı, sanığın “tamam abi geliyorum, teyzem paraları sayıyor” diye söylediği, iki dakika sonra tekrar aradığında telefonun kapalı olması üzerine sanığın kendisini dolandırdığını anlayarak katılanların polis karakoluna giderek şikayetçi oldukları, böylece sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda;
    Sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Sanığın aşamalardaki savunmalarında suçlamaları kabul etmemesi ve katılanlarla yüzleşmek istemesi ve katılanlara yazılan istinabe evrakındaki sanığa ait fotoğrafın katılanlara gösterilmemiş olması karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; katılanlar ile sanığın celp edilerek mahkeme huzurunda yüzleştirilmeleri bu mümkün olmadığı takdirde sanığın teşhise elverişli fotoğrafları çektirilerek istinabe yoluyla mahkeme tarafından katılanlara fotoğraf teşhisi yaptırılıp toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, soruşturma sırasında kolluk tarafından yaptırılan fotoğraf teşhisine dayanılarak ve eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara