Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2008/63 Esas 2008/223 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2008/63
Karar No: 2008/223

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2008/63 Esas 2008/223 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Bölümü         2008/63 E.  ,  2008/223 K.
  • 2247 SAYILI YASA’NIN 19. MADDESINDE ÖNGÖRÜLEN KOŞULLARI TAŞIMAYAN BAŞVURUNUN, AYNI YASANIN 27. MADDESI UYARINCA REDDİ GEREKTIĞI
  • KANUNİ FAİZ VE TEMERRÜT FAİZİNE İLİŞKİN KANUN (3095) Madde 6

"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : U. Telefon İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.

Vekili              : Av. M.S.Ç.

Davalı            : Türkiye Radyo - Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü

Vekili              : Av. T.Ç

OLAY             : Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü"nün, 4.10.2007 gün ve 1342/3663 sayılı işlemi ile,  bandrolsüz cihaz sattığı gerekçesiyle 3093 sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Gelirleri Kanunu"nun 6. maddesine göre davacı adına 544.691,46YTL para cezası verilmiştir.

            Davacı vekili, para cezası verilmesine ilişkin işlemin  iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

            ANKARA 14. İDARE MAHKEMESİ; 15.11.2007 gün ve E:2007/2183, K: 2007/1366  sayı ile 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 2., 3., 16. ve 27. maddelerinden bahisle; kendi özel Kanunlarında idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükmün yer almaması durumunda, idari para cezası ve idari tedbirlerden oluşan idari yaptırımlara karşı. Sulh Ceza Mahkemeleri nezdinde dava açılabilmekte olduğu; bu durumda davacı şirket adına idari para cezasının 3095 sayılı Kanunun 6. maddesi uyarınca verildiği, anılan Kanunda da idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükmün bulunmadığı anlaşıldığından, bu davanın esasının görüm ve çözümünde, yukarıda anılan yasa hükümleri uyarınca Sulh Ceza Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; Başkanlık yazısıyla sorulması üzerine Mahkemece verilen cevapta; davacı tarafından temyiz talebinde bulunulduğundan dava dosyasının Danıştay Başkanlığına gönderildiği ve kararın kesinleşmediği belirtilmiştir.

Davacı şirket vekili, aynı istemle adli yargı yerinde de itirazda bulunmuştur.

            ANKARA 5. SULH CEZA MAHKEMESİ; 3.12.2007 gün ve E:2007/1497 Müt. sayı ile, Kabahatler Kanununun 3. maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olması, 3093 sayılı yasanın 6. maddesine göre verilen İdari para cezalarına ilişkin uyuşmazlıkların görüm ve çözümü görevinin idari mahkemesine ait olduğunu gösterdiği; yine Danıştay 10. Dairesinin 2005/8716 Esas 2007/2402 ve 08.05.2007 tarihli kararında, 3093 sayılı yasaya dayanılarak verilen para cezalarına karşı açılacak davaların, idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinin belirtildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karara karşı yapılan itiraz başvurusu sonunda Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi; 21.1.2008 gün ve Müt.No:2008/337 sayı ile,  görev uyuşmazlığının çözümü yönünden dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesinin mahkemesince yerine getirilmesine karar vermiş; bunun üzerine dava dosyası  Mahkemece bir üst yazıyla Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir. 

            İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa KICALIOĞLU,  Mahmut BİLGEN, Habibe ÜNAL, O.Cem ERBÜK, Serdar AKSOY ve Muhittin KARATOPRAK’ın katılımlarıyla yapılan 13.10.2008 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU’nun, başvurunun reddi gerektiğine ilişkin sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulunun 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararında, “2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, ‘ceza uyuşmazlıkları’ ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının ‘hukuk uyuşmazlığı’ sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar ‘ceza davası’ olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği...” açıkça belirtilmiştir. Bu durum göz önüne alındığında, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. maddesinde, “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler. (Değişik fıkra: 21/01/1982 - 2592/6 md.;Değişik fıkra: 23/07/2008-5791 S.K./9.mad) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir.” denilmiştir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.

Sulh Ceza Mahkemesi dosyasından idare mahkemesi kararının kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamadığından, Başkanlığımızca 4.4.2008 gün ve E:2008/63 sayılı yazı ile, Ankara 14. İdare Mahkemesi’nden  15.11.2007 gün ve E:2007/2183, K: 2007/1366  sayılı görevsizlik kararının kesinleşme durumunu gösteren onaylı bir örneğinin istenilmesi üzerine anılan Mahkemece gönderilen bila tarih ve E: 2007/2183 sayılı yazıda, davacı tarafından temyiz talebinde bulunulduğundan dava dosyasının 17.3.2008 tarihinde Danıştay Başkanlığına gönderildiği ve kararın kesinleşmediği belirtilmiştir.

Bu durumda, olayda, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen koşullar gerçekleşmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir. 

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 13.10.2008 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

Hemen Ara