Esas No: 2022/11350
Karar No: 2022/23821
Karar Tarihi: 29.11.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/11350 Esas 2022/23821 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2022/11350 E. , 2022/23821 K."İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret suçundan sanık ...'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1 ve 62. maddesi gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 5237 sayılı Kanun'un 51. maddesi gereğince ertelenmesine dair ... Sulh Ceza Mahkemesinin 04/10/2012 tarihli ve 2012/95 esas, 2012/26 sayılı kararının , Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 01/07/2022 gün ve 2022/87672 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; "5237 sayılı Kanun'un 125/1. maddesinde düzenlenen hakaret suçunun soruşturma ve kovuşturmasının şikayete bağlı olduğu, müşteki ...'nın 04/10/2012 tarihli oturumda sanık hakkındaki şikayetinden vezgeçtiğini beyan ettiği ve sanığın da şikayetten vazgeçmeyi kabul etmediğine dair bir beyanının bulunmadığının anlaşılması karşısında, şikayetten vazgeçme nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı Kanun'un 73/4 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddeleri gereğince düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK'nın 131/1. maddesinde, “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikâyetine bağlıdır." hükmüne yer verildiği,
Aynı Kanun'un 73. maddesinin 4. fıkrasında ise, “Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür." hükümleri düzenlenmiştir.
5271 sayılı CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrasında da, “Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı yada soruşturma yada kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir." hükmü yer almaktadır.
İncelenen somut olayda; Mağdurun 04/10/2012 tarihli oturumda şikayetten vazgeçtiği sanığa ise şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulmadan TCK'nın 125/1. maddesi uyarınca sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmıştır.
Dairemizce de benimsenen, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.10.2020 tarih ve 2018/18-589 E, 2020/421 sayılı ilamında belirtildiği üzere, TCK’nın 74. maddesinin altıncı fıkrasına göre kanunda aksi yazılı olmadıkça şikâyetten vazgeçmenin bunu kabul etmeyen sanığı etkilemeyeceğinin düzenlenmiş olması ve anılan Kanun hükmünün amacının yargılama sonucunda beraat etme ihtimali bulunan sanık hakkında yargılamaya devam olunarak suçun sabit olmaması hâlinde sanığın beraatına, sabit olduğunun anlaşılması durumunda ise cezalandırma zorunluluğu ortadan kalktığı için davanın düşmesine karar verilmesini gerektirmesi karşısında, her ne kadar sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediğine ilişkin bir beyanı yok ise de yargılama sonucu sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olması nedeniyle mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın kesinleşerek kanun yararına bozma talebiyle incelendiği dolayısıyla beraat etme ihtimalinin bulunmadığı, ancak TCK'nın 73. maddesinin dördüncü ve CMK'nın 223. maddesinin sekizinci fıkraları uyarınca, kovuşturma şartının ortadan kalkması ve bir düşme sebebi bulunduğundan davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği kabul edilmelidir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret suçundan sanık ... hakkında, ... Sulh Ceza Mahkemesi'nin 04/10/2012 tarihli ve 2012/95 esas, 2012/26 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanunun 4-d fıkrası uyarınca karardaki hukuka aykırılık, hükmün Yargıtay tarafından düzeltilmesini gerektirmekle; sanık hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasının, TCK’nın 73/4. ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE,
3- Sanık hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasının düşmesi nedeniyle bu suç için yapılan yargılama giderinin Hazine üzerinde bırakılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 29/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.