Esas No: 2022/9621
Karar No: 2022/23763
Karar Tarihi: 29.11.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/9621 Esas 2022/23763 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2022/9621 E. , 2022/23763 K."İçtihat Metni"
KARAR
İmar kirliliğine neden olma suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 184/1. ve 62/2. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 5237 sayılı Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca ertelenmesine dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 21/09/2021 tarihli ve 2021/319 esas, 2021/457 sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 08/06/2022 gün ve 2022/74763 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre; sanık hakkında imar kirliliğine neden olma suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 184/1. maddesi uyarınca kamu davası açıldığı, müsnet suça ilişkin 5237 sayılı Kanun'un 66. maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu, olağanüstü zamanaşımı süresinin de 12 yıl olduğu nazara alındığında, dava konusu olayda, suç tarihinin 08/10/2008 olduğu ve suç tarihinden anılan kararın verildiği 21/09/2021 tarihine kadar 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin tamamlanmış olduğu gözetilmeden, davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Suç tarihinde yürürlükte bulunan ve zamanaşımı açısından sanık hakkında uygulanması gereken 5237 sayılı TCK'nın 66. maddesi;
"(1) Kanunda başka türlü yazılmış olan hâller dışında kamu davası;
a)Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl,
b)Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeş yıl,
c)Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl,
d)Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl,
e)Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl geçmesiyle düşer.
(2)Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşer.
(3)Dava zamanaşımı süresinin belirlenmesinde dosyadaki mevcut deliller itibarıyla suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâlleri de göz önünde bulundurulur.
(4)Yukarıdaki fıkralarda yer alan sürelerin belirlenmesinde suçun kanunda yer alan cezasının yukarı sınırı göz önünde bulundurulur; seçimlik cezaları gerektiren suçlarda zamanaşımı bakımından hapis cezası esas alınır.
(5)(Değişik fıkra: 29/06/2005-5377 S.K./8.mad) Aynı fiilden dolayı tekrar yargılamayı gerektiren hallerde, mahkemece bu husustaki talebin kabul edildiği tarihten itibaren fiile ilişkin zamanaşımı süresi yeni baştan işlemeye başlar.
(6)Zamanaşımı tamamlanmış suçlarda suçun işlendiği günden, teşebbüs hâlinde kalan suçlarda son hareketin yapıldığı günden, kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği ve zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günden, çocuklara karşı üstsoy veya bunlar üzerinde hüküm ve nüfuzu olan kimseler tarafından işlenen suçlarda çocuğun onsekiz yaşını bitirdiği günden itibaren işlemeye başlar.
(7)Bu Kanunun İkinci Kitabının Dördüncü Kısmında yazılı ağırlaştırılmış müebbet veya müebbet veya on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçların yurt dışında işlenmesi hâlinde dava zamanaşımı uygulanmaz." şeklinde,
Anılan Kanun'un 67. maddesi;
"(1) Soruşturma ve kovuşturma yapılmasının, izin veya karar alınması veya diğer bir mercide çözülmesi gereken bir meselenin sonucuna bağlı bulunduğu hâllerde; izin veya kararın alınmasına veya meselenin çözümüne veya kanun gereğince hakkında kaçak olduğu hususunda karar verilmiş olan suç faili hakkında bu karar kaldırılıncaya kadar dava zamanaşımı durur.
(2) Bir suçla ilgili olarak;
a)Şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi,
b)Şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi,
c)Suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi,
d)Sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi halinde, davazamanaşımı kesilir.
(3)Dava zamanaşımı kesildiğinde, zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar. Dava zamanaşımını kesen birden fazla nedenin bulunması halinde, zamanaşımı süresi son kesme nedeninin gerçekleştiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlar.
(4)Kesilme halinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzar." biçiminde düzenlenmiştir.
Görüleceği gibi 5237 sayılı TCK'da bütün suçlar bakımından kesme nedenleri ortak olarak düzenlenmiştir. Anılan Kanun'un 67/2. maddesinde, suçla ilgili olarak şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi, şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi, iddianame düzenlenmesi, sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi halinde dava zamanaşımının kesileceği kabul edilmiştir.
Dava zamanaşımının durması ise, Kanunda açıkça sayılan bazı hallerde soruşturma veya kamu davasının yürütülememesinden dolayı, bu halin ortaya çıkmasından, kalkması anına kadar geçen sürede zamanaşımının işlememesini ifade etmektedir. Zamanaşımını durduran nedenlerin varlığı halinde, zamanaşımı süresi en son kesen işlemden itibaren, durdurucu nedenin ortaya çıktığı ana kadar işleyecek, bu engelin kalkmasıyla duran zamanaşımı süresi kaldığı yerden işlemeye başlayacaktır. Zamanaşımı süresinin hesaplanmasında ise önceden işleyen süre ile sonradan işleyen süreler birbirine eklenmek suretiyle zamanaşımı süresi belirlenecektir.
Anayasının 38. maddesinde dava zamanaşımının kanunilik ilkesi kapsamında olduğu benimsenmiş olup dava zamanaşımını durduran veya kesen nedenlerin kanunda açıkça gösterilmesi gerekir, bu nedenlerin yorum veya kıyas yoluyla genişletilmesi mümkün değildir.
İncelenen dosyada, sanık ...’ın üzerine atılı imar kirliliğine neden olma suçu için 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının 8 yıl, anılan Kanun'un 67/4. maddesi uyarınca olağanüstü dava zamanaşımının ise 12 yıl olduğu, buna göre, suç tarihi olan 08/10/2008 'den itibaren 21/09/2021 tarihli mahkumiyet hükmünden önce, olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilmeden, davanın düşmesine karar verilmesi gerekirken mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarnamede yer alan düşünce yerinde görüldüğünden,
1-İmar kirliliğine neden olma suçundan sanık ... hakkında kurulan, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 21/09/2021 tarihli ve 2021/319 esas, 2021/457 sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Hükümdeki hukuka aykırılık, sanığa verilen cezanın kaldırılmasını gerektirmekle, 5271 sayılı CMK’nın 309/4-d maddesi gereğince, sanık hakkında imar kirliliğine neden olma suçundan açılan kamu davasının, TCK'nın 66/1-e, 67/4, CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
3-Dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.