Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2006/1-319 Esas 2006/302 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2006/1-319
Karar No: 2006/302

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2006/1-319 Esas 2006/302 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu 2006/1-319 E., 2006/302 K.

Ceza Genel Kurulu 2006/1-319 E., 2006/302 K.

  • CEZAYA EHLİYET VE BUNU KALDIRAN VEYA HAFİFLETEN SEBEPLER
  • ADAM ÖLDÜRMEK CÜRÜMLERİ
  • CÜRÜM VE KABAHATTE İŞTİRAK
  • KASDEN ÖLDÜRME SUÇU
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 448 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 59 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 65 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 81 ]
  • "İçtihat Metni"

    Kasten öldürme suçuna fer"an iştirakten yapılan yargılama sonunda; "..sanık K…

    …K.."nın 765 sayılı Yasanın 448,65/3,59 ve 81/2-3. maddeleri gereğince 10 yıl 64 gün ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Yasanın 31. maddesi uyarınca müebbeten kamu hizmetlerinden yasaklanmasına ve 33. maddesi gereğince kısıtlanmasına, mahsuba, yargılama giderine…

    …" ilişkin A…

    … 7. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 21.10.2003 gün ve 213-362 sayılı hükmün sanık müdafi tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda, 30.09.2004 gün ve 1862-3230 sayı ile;

    "1- …

    ……….sanık S…

    … hakkında adam öldürme suçundan kurulan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi onanmasına,

    2-Sanık K…

    … hakkında öldürmeye fer"i iştirakten kurulan hükümle ilgili olarak vasfa ve tahrikin bulunmadığına yönelen sair temyiz itirazlarının reddine;

    Ancak,

    Sanığın tekerrüre esas olan hükümlülüklerini içtima ettiren kesinleşmiş kararın getirtilmesi ile, öncelikle içtimaın çözülmesi, daha sonra yapılacak değerlendirme sonucu içtima içinde yer alan hükümlülüklerden hangisi tekerrüre esas alınacaksa ona göre tekerrür nedeniyle artırım yapılması gerekirken, bu zarurete uyulmadan, içtima neticesi bulunmuş toplam ceza nazara alınarak artırım yapılması sebebiyle sanık aleyhine fazla ceza tayini....." gerekçesiyle, sanık K…

    … hakkında öldürmeye fer"i iştirakten kurulan hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

    Bozmaya uyma kararı veren A…

    … 7. Ağır Ceza Mahkemesince 10.02.2005 gün ve 425-22 sayı ile;

    Önceki gerekçe tekrar edilerek kurulan hükümle; sanık K…

    … K…

    …"nın, 765 sayılı Yasanın 448, 65/3,59. ve 81/2-3. maddeleri gereğince 10 yıl 2 ay 15 gün ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 1412 sayılı CMUK"nun 326. maddesi gereğince kazanılmış hak nedeniyle 10 yıl 64 gün ağır hapis cezası ile tecziyesine, 765 sayılı Yasanın 31. maddesi gereğince müebbeten kamu hizmetlerinden yasaklanmasına, 33. maddenin uygulanmasına, tutukluluğun devamına, mahsuba, yargılama giderine..." karar verilmiştir.

    Bu hükmün sanık müdafi tarafından temyiz edilmesi üzerine inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 07.07.2005 gün ve 1490-2078 sayı ile;

    "Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık K…

    …"in kasten öldürmeye fer"i iştirak suçunun sübutunda, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliğinin tayin olunmasında isabetsizlik bulunmadığından, sanık K…

    … müdafiinin bir sebebe dayanmayan temyiz itirazlarının reddine,

    Ancak;

    Sanık K…

    … hakkında 765 sayılı Yasanın 448,65/3,59,81/2-3 ve CMUK"nun 326/son maddelerinin uygulanması ile bozmaya uyularak kurulan hükümle belirlenen cezaya göre, hükümden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasa uyarınca kurulacak hükümde daha az ceza takdir ve tayin olunması ihtimali karşısında, kasten öldürmeye fer"i iştirak suçundaki sair uygulamalar yönünden, 5237 sayılı Yasanın 7. ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 9. maddesi hükümleri uyarınca sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması...." gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.

    Bozma kararı üzerine yapılan yargılama sonunda A…

    … 7. Ağır Ceza Mahkemesince 27.09.2005 gün ve 271-208 sayı ile;

    Önceki gerekçe tekrar edildikten sonra; sanık K…

    … K…

    …"nın kasten öldürmeye fer"i iştirakten 5237 sayılı Yasanın 7/2. maddesi yoluyla, aynı yasanın 81,39/1 ve 62. maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı yasanın 53/1-a,b,d,e madde, fıkra ve bentlerinde yazılı haklardan verilen hapis cezası süresince ve geçici olarak yoksun bırakılmasına, 5237 sayılı Yasanın 58/1. madde ve fıkrası uyarınca sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, 58/6 madde ve fıkrası uyarınca hükmolunan cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezasının infazından sonra takdiren 4 yıl 2 ay süre ile sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına, mahsuba, yargılama giderine,...." karar verilmiştir.

    Sanık müdafi tarafından temyiz edilen bu hükmü inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 06.07.2006 gün ve 853-3018 sayı ile;

    "......sanık K…

    … hakkındaki hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi onanmasına..." karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir.

    Bunun üzerine, tekerrür uygulaması nedeniyle hükmün yasaya aykırı olduğunu düşünen A…

    … Cumhuriyet savcısı önce 04.09.2006 gün ve 703 sayı ile T.C. Adalet Bakanlığı"na kanun yararına bozma başvurusunda bulunmuş; hükmün Yargıtay incelemesinden geçmiş olması nedeniyle bu talebinin reddedilmesi üzerine de, 03.11.2006 gün ve 703 sayı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına sanık lehine itiraz istemiyle başvurmuştur.

    A…

    … Cumhuriyet savcısının sanık lehine itiraz başvurusunu yerinde gören, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 05.12.2006 gün ve 288411 sayı ile;

    ".....İtirazın konusu mükerrir olan sanık hakkında öldürme fiiline fer"an iştirak suçundan 5237 sayılı Yasa hükümleri lehe kabul edilerek aynı yasanın 81,39/1,62/1 maddelerinin tatbiki yanında, tekerrüre esas sabıkası nedeniyle 5237 sayılı Yasanın 58/1 maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, 58/6. maddesi uyarınca hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra 4 yıl 2 ay süre ile sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilip, verilemeyeceğine ilişkindir.

    5237 sayılı Yasanın tekerrürü düzenleyen 58. maddesinin 6. fıkrasında, tekerrür halinde hükmolunacak cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirileceği, ayrıca cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilmiştir.

    Mükerrirlere özgü infaz rejimi ise 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108. maddesinde düzenlenmiş ve bunlar hakkında koşullu salıverme süresi; hapis cezasında, cezanın dörtte üçü olarak belirtilmek suretiyle 647 sayılı Kanuna göre belirlenecek şartlı salıverme süresinden daha uzun hale getirilerek, infaz koşulları ağırlaştırılmıştır.

    5252 sayılı Yasanın 9/3 maddesi uyarınca "lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir." şeklindeki düzenleme ile 5237 sayılı Yasanın 7/2. maddesinde yer alan "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." Aynı maddenin 3. fıkrasına göre ise, "hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç, infaz rejimine ilişkin hükümler derhal uygulanır." hükümleri karşısında; öncelikle hükümlünün cezaevinde geçireceği süre nazara alınmaksızın temel ceza bakımından lehe olan kanunun tespit edilmesi gerektiği, sanık hakkında 5237 sayılı Yasa uyarınca, ceza hükmü kurulmasını müteakip, sonraki aşamada ise lehe olan infaz yasasının belirlenmesi gerekeceği cihetle, bu kurallara aykırı olarak hükümlü hakkında adli sicil kaydında yer alan mahkumiyet hükmü nedeniyle ve tekerrüre esas olduğu gerekçesiyle, suç tarihinde yürürlükte olmayan, infaz rejimi ile ilgili bulunan ve hükümlü aleyhine sonuç doğuran 5237 sayılı Yasanın 58/1. maddesi gereğince sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve 58/6. maddesi uyarınca hükmolunan cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra 4 yıl 2 ay süre ile sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi yasaya aykırıdır...." açıklamasıyla; "Açıklanan nedenle Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 06.07.2006 gün ve 853-3018 sayılı onama kararının kaldırılmasına, A…

    … 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 271-208 sayılı kararının bozulmasına, ancak bu hususta 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı Yasanın 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan yerel mahkeme hükmündeki "TCK"nun 58/1. maddesi uyarınca sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve 58/6. madde uyarınca hükmolunan cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra takdiren 4 yıl 2 ay süre ile sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" ibaresinin çıkartılması suretiyle, kararın düzeltilerek onanmasına..." karar verilmesi itirazen talep edilmiştir.

    Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup, düşünüldü.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Görüldüğü gibi, Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık; tekerrür uygulamasına esas alınacak hükümlülüklerin ve suç tarihinin 01.06.2005" ten önce olması halinde; 5237 sayılı Yasanın lehe yasa olduğunun kabul edildiği durumlarda, 5237 sayılı Yasanın 58/1 ve 58/6. madde ve fıkralarının uygulanmasına karar verilip, verilemeyeceğine ilişkindir.

    Öncelikle, itiraz başvurusunun kapsamına göre; Genel Kurul incelemesinin hükümlü K…

    … K…

    … hakkında kasten öldürmeye fer"i iştirakten kurulan hükümle sınırlı olduğunu belirtmek gerekir.

    İhtilaflı hususa gelince;

    Olayımızda, Yerel Mahkemece 5237 sayılı Yasa hükümleri lehe kabul edilerek, 01.06.2005 tarihinden önce işlediği suçlar nedeniyle mükerrir olan hükümlü hakkında maktule yönelik kasten öldürme suçuna fer"an iştirakten 5237 sayılı Yasanın 81,39/1,62,53 ve 58. maddelerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

    Aynı uyuşmazlık Genel Kurulun önüne daha önceden de gelmiş ve çözüme kavuşturulmuştur.

    Ceza Genel Kurulunun 30.05.2006 gün ve 147-149 sayılı kararında da belirtildiği gibi;

    5237 sayılı Yasanın tekerrürü düzenleyen 58. maddesinin 6. fıkrasında, tekerrür halinde hükmolunacak cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirileceği, ayrıca cezanın infazından sonra da denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilmiştir.

    Mükerrirlere özgü infaz rejimi ise 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Yasa"nın 108. maddesinde düzenlenmiş ve bunlar hakkında koşullu salıverilme süresi süreli hapis cezasında, cezanın dörtte üçü olarak belirtilmek suretiyle, infaz koşulları ağırlaştırılmıştır.

    Görüldüğü gibi, tekerrür 765 sayılı Yasada cezanın artırım nedeni olarak öngörülmüş iken, yeni sistemde koşullu salıverilme süresini de etkileyecek şekilde bir infaz rejimi kurumu olarak düzenlenmiştir. Belirtilen sebeple, 5237 sayılı Yasa lehe kabul edilerek yapılan uygulamalarda, aleyhe olan ve infazı ilgilendiren bu hükmün uygulama olanağı bulunmayacağından, Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerekmektedir.

    Bu itibarla, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının, açıklanan nedenlerle kabulüne, ancak Yerel Mahkeme hükmündeki hukuka aykırılıklar konusunda 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca 1412 sayılı Yasanın halen yürürlükte bulunan 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan, "5237 sayılı Yasanın 58/1. madde ve fıkrası uyarınca sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, 58/6 madde ve fıkrası uyarınca hükmolunan cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezasının infazından sonra takdiren 4 yıl 2 ay süre ile sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" ibarelerini içeren kısmın çıkartılması suretiyle hükümlü K…

    … K…

    … hakkında kasten öldürmeye fer"i iştirakten kurulan hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir.

    SONUÇ

    : Açıklanan nedenlerle,

    1-Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,

    2-Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 06.07.2006 gün ve 853-3018 sayılı ilamındaki "K... K...hakkında kasten öldürme suçuna fer"i iştirakten kurulan hükmün onanmasına ilişkin bölümün KALDIRILMASINA,

    3-Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.09.2005 gün ve 271-208 sayılı hükmünün, hükümlü hakkında 5237 sayılı Yasanın 58. maddesinin uygulanması isabetsizliğinden BOZULMASINA, ancak bu hususta 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca 1412 sayılı Yasanın halen yürürlükte bulunan 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, Yerel Mahkeme hükmündeki "5237 sayılı Yasanın 58/1. madde ve fıkrası uyarınca sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, 58/6 madde ve fıkrası uyarınca hükmolunan cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezasının infazından sonra takdiren 4 yıl 2 ay süre ile sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına," ibarelerinin çıkarılması suretiyle, hükümlü K... K... hakkında kasten öldürmeye fer"an iştirakten kurulan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

    4-Dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 19.12.2006 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara