Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/9614 Esas 2022/23760 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/9614
Karar No: 2022/23760
Karar Tarihi: 29.11.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/9614 Esas 2022/23760 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık basit tehdit suçundan 25 gün hapis cezasına çarptırılmıştır. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, uzlaştırma kapsamında bulunan suçun mahkemede görüldüğü durumlarda davanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerektiğini belirterek, kararın hukuka aykırı olduğunu savunmuştur. Kararın bozulmasına ve sonraki işlemlerin tamamlanması için dosyanın Adalet Bakanlığı'na sunulması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri olarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1-2. cümle ve 62/1. maddeleri ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253 ve 254/1. maddelerine değinilmiştir.
4. Ceza Dairesi         2022/9614 E.  ,  2022/23760 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Basit tehdit suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1-2. cümle ve 62/1. maddeleri uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 07/10/2021 tarihli ve 2020/537 esas, 2021/807 sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 08/06/2022 gün ve 2022/72310 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında; "Sanığın değişen suç vasfı itibariyle mahkumiyetine karar verilen basit tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğunun anlaşılması karşısında, 5271 sayılı Kanun’un 254/1. maddesinde yer alan, "Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin  253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.” şeklindeki düzenleme uyarınca uzlaştırma işleminin yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    Uzlaştırma kurumu, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara uygulanabilecek, bu uygulama sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacak, 5237 sayılı Kanun'un 7/2. maddesindeki düzenleme de nazara alınarak kesinleşen ve infaz edilmekte olan hükümlerde de uygulanabilecek ve bu husus infaz aşamasında gözetilebilecektir. Yerine getirilen hükümler yönünden ise, uzlaştırma sanığın hukuki yararının bulunması koşuluyla uygulanabilecektir.
    Uzlaştırma, 6763 sayılı Kanun'la değişik CMK'nın 253. maddesinde ayrıntılarıyla düzenlenmiş, mahkeme tarafından uzlaştırmaya ilişkin anılan Kanunun 254. maddesinde "(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253. maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231. maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231. maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır." denilmiştir.
    Uzlaştırmanın asıl olarak soruşturma evresinde yapılması gereken bir işlem olduğu, kovuşturma aşamasında uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasının ise istisnai olarak Cumhuriyet savcısı tarafından uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde mümkün olduğu kabul edilmelidir.
    Uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde uzlaştırmanın uygulanması gerekmekte olup, uzlaşma başarıyla gerçekleşir ve edim bir defada yerine getirilirse kamu davasının düşmesine karar verilecektir.
    İnceleme konusu somut olayda; sanık ... hakkında TCK'nın 265/1 maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, mahkemesince yapılan yargılama neticesinde sanığın eyleminin TCK'nın 106/1.2 cümlesi kapsamındaki tehdit suçunu oluşturduğundan bahisle neticeten 25 gün hapis ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın değişen suç vasfı itibariyle mahkumiyetine karar verilen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğunun anlaşılması karşısında, 5271 sayılı Kanun’un 254/1. maddesindeki, "Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.” şeklindeki düzenleme uyarınca uzlaştırma işleminin yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırıdır.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    1- Tehdit suçundan sanık ... hakkında ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 07/10/2021 tarihli ve 2020/537 esas, 2021/807 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 29/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara