Esas No: 2015/1737
Karar No: 2015/2889
Karar Tarihi: 24.06.2015
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1737 Esas 2015/2889 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklardan ...’ın suç tarihinde ...Barosuna kayıtlı avukat olarak görev yaptığı, diğer sanıklar ..., ..., ... ve ...’in ise aynı tarihte ...İli Alikahya Beldesinde bulunan ...Konutları içerisinde yer alan ... Alışveriş Merkezinde yönetim kurulu başkan ve üyesi olarak görev yaptıkları, sanık ...’ın ...5. Noterliğince tanzim edilmiş 02/11/2004 tarih ve 62... yevmiye numaralı vekaletname ile ... Alışveriş Merkezi vekili olarak görevlendirildiği, adı geçen sanığın bu görevinin ifası kapsamında alışveriş merkezi bağımsız bölüm maliklerinden ve özellikle de söz konusu alış veriş merkezinde 17 adet işyeri bulunan ...Büyükşehir Belediye Başkanlığından 06/01/2005-02/12/2005 tarihleri arasında ortak gider iştirak payı adı altında tahsil ettiği toplamda 21.158,01 TL parayı alışveriş merkezi hesaplarına aktarmadığı gibi bu paraları ... İzmit Şubesinde bulunan kişisel banka hesabında tuttuğu, bu durumun katılan ... başkanlığında oluşturulan yeni yönetim kurulu tarafından fark edildiği ve sanık ...’dan alış veriş merkezi adına tahsil edilen tüm paraların iadesinin istendiği, buna karşın adı geçen sanığın herhangi bir ödemede bulunmadığı, ancak borcunun bir kısmına ilişkin olarak kendisinin kefil sıfatı ile yer aldığı 13.000 TL bedelli, 15.05.2006 ödeme tarihli bonoyu alışveriş merkezi yönetimine verdiği, vadesi gelmesine rağmen söz konusu senet borcunun ödenmemesi üzerine sanık hakkında ...1.İcra Müdürlüğünün 2007/308 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, 08/07/2010 tarihli bilirkişi raporuna göre; sanık...’in alışveriş merkezi adına vekaleten tahsil ettiği 21.158,01 TL’nin 4.231,60 TL’sini vekalet ücreti olarak temellük ettiği, 2.340TL’yi ise işçi ücreti olarak ödediği, kalan 14,586,41 TL’nin sanığın uhdesinde olduğu, bu şekilde sanık ...’ın suç tarihinde alışveriş merkezi yönetim kurulu başkan ve üyesi olan diğer sanıklar ile birlikte üzerine atılı hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia edildiği somut olayda;
1-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıkların savunmalarına, katılan beyanına, tanıklar ... ve...’un anlatımlarına, 08/07/2010 tarihli bilirkişi raporu içeriğine ve tüm dosya kapsamına göre; sanıklar ..., ..., ... ve ... tarafından alışveriş merkezi adına tahsil edilen herhangi bir paranın bulunmadığı, adı geçen sanıkların diğer sanık ...’ın eylemine iştirak ettiklerine dair de bir delilin bulunmadığı anlaşılmakla; sanıklar hakkında üzerlerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerine dair bu suçtan mahkumiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak delil bulunamadığından bahisle verilen beraat kararlarında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık savunmasına, katılan beyanına tanık anlatımlarına, ...Büyükşehir Belediye Başkanlığı yazılarına, 25/05/2007 ve 08/07/2010 tarihli bilirkişi raporlarına, 01/04/2006 düzenleme, 15/05/2006 ödeme tarihli, 13.000 TL bedelli senet içeriğine ve tüm dosya kapsamına göre; sanık ...’ın ...5. Noterliğinin 02/11/2004 tarih ve 6277 yevmiye numaralı vekaletnamesine istinaden 06/01/2005-02/12/2005 tarihleri arasında ... Alışveriş Merkezi yönetimi adına tahsil ettiği paradan vekalet ücreti ve alışveriş merkezi adına yaptığı ödemeler düşüldükten sonra geri kalan toplam 14.586,41 TL’ye alışveriş merkezi hesaplarına aktarmayarak uhdesinde tuttuğu ve bu parayı kişisel işlerinde kullandığı anlaşıldığından; adı geçen sanığın üzerine atılı zincirleme olarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılmasına yönelik kabulde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 120 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "120 gün", "150 gün", “125 gün” ve "20X125=2.500 TL." terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün", "6 gün", "5 gün" ve "100 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.