Esas No: 2021/30966
Karar No: 2022/23942
Karar Tarihi: 30.11.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/30966 Esas 2022/23942 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2021/30966 E. , 2022/23942 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Tehdit, şantaj
KARAR
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya görüşüldü:
1- Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün temyizinde;
5271 sayılı CMK'nın 286/2-d maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adli para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, anılan Kanun'un 298. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, katılan ... Bakanlığı vekilinin TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2- Şantaj suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından CMK'nın 288 ve 294. maddeleri kapsamında katılan vekilinin belirttiği hukuka aykırılık nedenleri ile CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri de gözetilerek, yapılan değerlendirmede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Şantaj TCK'nın 107.maddesinde; "(1) Hakkı olan ya da yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır."
"(2) Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur." şeklinde düzenlenmiştir.
İkinci fıkrada yer alan suçun öğelerinden olan "yarar" kavramı sadece maddi çıkarları değil, fail veya 3. kişinin yararına olan her durumu kapsamaktadır.
Somut olayda, mesaj tespit tutanağı ve katılanın beyanları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın mağdur ile olan arkadaşlığını sürdürmek amacıyla şantajda bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin TCK'nın 107/2. maddesi kapsamında kaldığı ve şantaj suçunun unsurlarının oluştuğu gözetilmeksizin yerinde olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan ... Bakanlığı vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın 7165 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 304/2. maddesi gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 30/11/2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
KARŞI OY
Şantaj suçu Türk Ceza Kanunu’nun Özel Hükümler başlıklı ikinci kitabının Kişilere Karşı Suçları düzenleyen ikinci kısmının yedinci bölümünde Hürriyete Karşı Suçlar içinde. TCK 107. maddede;
(1) Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) (Ek: 29/6/2005 – 5377/14 md.) Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur. Şeklinde düzenlenmiştir.
Genel Olarak Şantaj Suçu
Şantaj kelimesini TDK “ Herhangi bir çıkar sağlamak amacıyla bir kimseyi, kendisiyle ilgili lekeleyici, gözden düşürücü bir haberi yayma veya açığa çıkarma tehdidiyle korkutma” şeklinde tanımlamıştır.
Şantaj suçu içinde tehdidi barındırmakla birlikte fail mağdurun bazı değerlerine yönelen tehdit ile mağduru hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlamakta ya da fail şeref, haysiyet gibi değerlere zarar vereceğine ilişkin hususları açıklama tehdidiyle yarar sağlama amacı gütmektedir.
TCK'nın 107. maddesi iki fıkra şeklinde düzenlenmiş,
Birinci fıkrada bir kimsenin hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle diğer bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı birşeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlaması cezalandırılırken;
İkinci fıkrada şeref veya saygınlığa zarar verecek hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidi yaptırım altına alınmaktadır.
Somut olayımız TCK 107/2 madde ile ilgili olması nedeniyle sadece 107/2 madde yönünden değerlendirme yapılmıştır.
II. Suçla Korunan Hukuki Değer
Şantaj suçunun düzenlendiği yer gözönüne alındığında öncelikle bireyin özgürce hareket etme, dış etkenlerden uzak kendi iradesi ile karar alma özgürlüğünü koruduğunu söyleyebiliriz. Bunun yanında bireyin maddi ve manevi değerlerine haksız saldırının da korunduğunu söylemek gerekir.
TCK m.107/2 yönünden bakınca bir “yarar sağlama”dan bahsedilmektedir ve bu yarar maddi olabileceği gibi manevi de olabilir.
III. TCK’ya Göre Suçun Maddi-Manevi Unsurları
A. Suçun Maddi Unsuru
1. Fail
TCK m. 37/2’nin ifadesine göre, suçun kanuni tanımındaki fiili gerçekleştiren kişi faildir. Şantaj suçunun Faili kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir başkasının şeref veya saygınlığını ihlal edebilecek hususları açıklama tehdidinde bulunan herkes bu suçun faili olabilir. Faillik burada özel bir durum arz etmez.
2. Mağdur
Tüzel kişiler suçun mağduru olamayacağından tehdit eyleminin yöneldiği tüzel kişi temsilcisi suçun mağduru sayılması gerekir. Tehdit eyleminin yöneldiği gerçek kişi suçun mağduru sayılacaktır.
3. Fiil
TCK m. 107/2 de düzenlenen şantaj suçunu oluşturan fiil “ bir kişinin şeref ve saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği yönündeki tehdit”tir .Şeref ve saygınlığa zarar verebilecek herhangi bir hususun açıklanacağı tehdidi yalnız başına şantaj suçunu oluşturmaz. Fail, mağdurun şeref veya saygınlığına zarar vermeye yönelik fiillerde bulunarak yarar kullanılmıştır. Bu iki hareketin seçimlik olduğunu söyleyebiliriz.
B. Suçun Manevi Unsuru
TCK m. 107/2 de, fail gerek kendisine gerek başkasına yarar sağlamak maksadıyla, mağdurun şeref veya saygınlığına zarar verecek hususların açıklanacağı ya da isnat edileceği tehdidinde bulunmaktır. Bu nedenle TCK m. 107/2 deki şantaj suçunun oluşabilmesi için, yarar sağlama maksadıyla hareket edilmesi gereklidir. Yarar sağlama maksadı burada saiktir. Saik faile suç işleme kararını verdiren etken olup iradenin oluşum aşamasını ilgilendirir. Yani kazanç sağlama maksadı TCK m. 107/2 de ki şantaj suçu bakımından özel kastı değil, suçun manevi unsurunu oluşturmaktadır. Saik kastın ön aşaması olup faili suç işlemeye iten nedendir. Fail bu suç yönünden maddi veya manevi bir yarar elde etme amacıyla mağduru tehdit etmektedir. Bu suçu tehdit suçundan ayıran en önemli unsur saiktir.
Somut olayımızda; müşteki ve şüphelinin internetten tanıştıkları, birlikte yaşadıktan sonra aralarındaki sorunlar nedeniyle ayrıldıktan sonra şüphelinin müştekiye mesaj gönderdiği mesaj içeriklerinde sinkaflı ve tehdit içeren sözlerin yazılı olduğu elinde bulunan müştekiye ait resimleri herkesin göreceğini, herkese rezil edeceğini, kendisini sürprizlerin beklediğini, herkesin müştekiye kötü bakmasını sağlayacağının yazılı olduğu anlaşılmaktadır.
Sanığın mesaj içeriği incelendiğinde bir bütün halinde müştekiyi tehdit niteliğinde olduğu bu eyleminden dolayı TCK 106/1 madde uyarınca cezalandırıldığı anlaşılmaktadır.
TCK 107/2 madde de düzenlenen şantaj suçunun manevi unsuru tehdit fiilinin araç olarak kullanılarak kendisine veya bir başkasına maddi veya manevi yarar sağlama amacının bulunması gerekir. Oysa somut olayda sanığın müştekiden yarar sağlamak yönünde herhangi bir iradesinin bulunmadığı bu nedenle eyleminin tehdit suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin şantaj suçundan vermiş olduğu beraat hükmünün onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılmıyorum.