Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1502 Esas 2015/2884 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1502
Karar No: 2015/2884
Karar Tarihi: 24.06.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1502 Esas 2015/2884 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanıkların dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Sanıkların savunmalarında suçu kabul etmedikleri ve başka bir olayla ilgili olarak yürütülen soruşturma kapsamında telefonlarının dinlendiği ve teknik araçlarla takip edildiklerini beyan ettikleri belirtilmiştir. Ancak, suç tarihi ve zaman dilimi içinde suç mahallinden başka yerlerde bulunduklarının tespit edildiği ifade edilmiştir. Mahkeme, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde adli para cezasının da alt sınırdan tayin edilmesi gerektiği yönündeki yasa kuralına uyulmaması ve adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkûmiyeti bulunan sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmaması nedenleriyle kararı bozmuştur. Sanıkların ve sanık müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmüştür. Kararda TCK'nın 58. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi detaylı ve açıklayıcı bir şekilde yer almaktadır.
23. Ceza Dairesi         2015/1502 E.  ,  2015/2884 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıkların başka bir suçtan dolayı hükümlü olarak bulundukları... 1 Nolu Cezaevi Müdürlüğü aracılığı ile mahkemeye gönderdikleri 11/05/2009 havale tarihli ve temyiz haklarını kullanabilmeleri için gerekçeli kararın kendilerine tebliğini talep eden dilekçeler süre tutum-temyiz dilekçesi niteliğinde kabul edilmek suretiyle ve yine sanık Nadir’in ölen müdafiinin vermiş olduğu 13/05/2009 tarihli süre tutum dilekçesi de temyiz dilekçesi olarak kabul edilmek suretiyle yapılan incelemede;
    Sanıklar... ve ... ’in suç tarihinde katılan tarafından üzerine kiralık yazısı asılan daire ile ilgili görüşmek üzere katılana ait eve geldikleri, katılan ile iki kira bedeli ile depozito bedelinin peşin olarak ödenmesi hususunda anlaşan sanıkların üzerlerinde Türk parası bulunmadığını, ancak İngiliz Sterlini ile ödeme yapabileceklerini söyledikleri, katılanın kabul etmesi üzerine tedavülden kalkmış 1.000 Peru İntisini İngiliz Sterlini diyerek katılana veren sanıkların, sterlin kuru üzerinden 800 TL parayı da para üstü olarak katılandan aldıktan sonra evden ayrıldıkları, bu şekilde her iki sanığın da üzerlerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği somut olayda;
    1-Sanıkların aşamalardaki savunmalarında üzerlerine atılı suçu kabul etmedikleri ve olay tarihinde haklarında başka bir olayla ilgili olarak yürütülen soruşturma kapsamında ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/1798 değişik iş nolu kararı ile telefonlarının dinlendiğini ve teknik araçlarla takip edildiklerini, söz konusu koruma tedbirlerine ilişkin kolluk görevlilerince tanzim edilen tutanaklar incelendiğinde olay tarihinde ve zaman diliminde suç mahallinden başka bir yerde olduklarının tespit edilebileceğini beyan ettikleri ve buna ilişkin bir kısım iletişim
    tespit tutanaklarını dosyaya ibraz ettikleri, sanıklar tarafından ibraz olunan tutanaklardan 07/11/2007 düzenleme tarihli ve sanıklar arasında 25/10/2007 tarihinde, saat:12:12’de gerçekleşen ve yaklaşık 3 dakika 50 saniye süren telefon görüşmesine ilişkin iletişimin tespiti tutanağı incelendiğinde sanıkların suç tarihi ve zaman dilimine tesadüf eden zaman aralığında suç mahallinden başka yerlerde bulundukları anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle sanıkların savunmalarında ve ibraz ettikleri temyiz dilekçelerinde... Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/230 esas sayılı dosyası içerisinde bulunduğunu ileri sürdükleri iletişim tespit tutanakları ve teknik takip tutanaklarının onaylı suretleri getirtilerek ve gerekirse söz konusu teknik takip tutanaklarının altında imzaları bulunan kolluk görevlileri de tanık olarak dinlenildikten sonra sanıkların suç tarihinde ve zaman diliminde suç mahallinde olup olmadıklarının tespit edilmesi ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
    2-Kabule göre de;
    a) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 10 gün olarak tayin edilmesi ve yine tayin edilen adli para cezasının gün para cezasına çevrilmesi sırasında 200 TL olarak belirlenmesi gereken para cezasının 2.000 TL olarak belirlenmesi,
    b) Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkûmiyeti bulunan sanık ... hakkında, TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların ve sanık... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 24/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara