Esas No: 2020/27003
Karar No: 2022/24012
Karar Tarihi: 30.11.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/27003 Esas 2022/24012 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2020/27003 E. , 2022/24012 K.Özet:
Mahkeme, bir kişinin hakaret, tehdit, ve kasten yaralama suçlarından dolayı verilen hükümlerini incelemiştir. Kasten yaralama suçuna verilen cezanın verildiği tarih itibariyle temyiz edilemez olduğu sonucuna varılmıştır. Diğer hükümlerin temyizi kabul edilmiştir. Ancak, özel güvenlik görevlisi olarak çalışan mağdurdan hakaret suçunu işlediği gerekçesiyle kamu görevlisi sayılabilmesi için gereken koşulların araştırılmaması, tehdit suçunun yeterince tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması ve mükerrir sanığın ceza kanunlarındaki hükümlerinin gözden kaçırılması sebebiyle verilen hükümleri bozmuştur. Kanunlara göre, özel güvenlik görevlisi olmak için özel güvenlik eğitimini tamamlamak, valilikten çalışma izni almak, kamusal şartları yerine getirmek gerekmektedir. Ayrıca, 5188 sayılı Kanun'un 23. maddesine göre özel güvenlik görevlisi olan bir mağdur kamu görevlisi sayılabilmek için belirli koşulları yerine getirmelidir. Sanığın tehdit içeren sözlerinin kasten yaralama suçunun bir irade açıklaması niteliğinde olup olmadığı tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır. Sanık mükerrir olduğundan, TCK'nın 58/3. maddesi uyarınca seçimlik ce
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit, kasten yaralama
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1) Kasten yaralama suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, sanık ...'in, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2) Tehdit ve hakaret suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde ise;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, hakaret suçunda TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanmış olması ve suçun yasa maddesinde öngörülen cezanın üst sınırı 2 yılı aştığından sanık hakkında CMK'nın 251. maddesinde düzenlenen “basit yargılama usulü” uygulanamayacağından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmeyerek, yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a) Özel güvenlik görevlisi olarak çalışabilmek için 5188 sayılı Kanun'un 10. maddesi uyarınca özel güvenlik eğitimini başarıyla tamamlamış olmak ve 11. maddesi uyarınca da Valilikten çalışma izni almak zorunlu olup, anılan Kanun'un 23. maddesine göre özel güvenlik görevlisi olan mağdurun kendisine karşı işlenen suçlar nedeniyle kamu görevlisi sayılabilmesi için yukarıda açıklanan koşulları taşıması gerektiği anlaşıldığından, mağdurun bu koşulları taşıyıp taşımadığı araştırılmadan, eksik incelemeyle hakaret suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Sanığın tehdit içeren sözlerinin yaralama eyleminin irade açıklaması niteliğinde olup olmadığı tartışılmadan yetersiz gerekçe ile tehdit suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
c) Kabule göre ise; adli sicil kaydına göre mükerrir olan sanık hakkında, seçimlik ceza öngören hakaret suçunda TCKnın 58/3. maddesi uyarınca, hapis cezasına hükmolunduktan sonra bu cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeyerek aynı Kanunun 50/2. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.