Esas No: 2022/8984
Karar No: 2022/24058
Karar Tarihi: 30.11.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/8984 Esas 2022/24058 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2022/8984 E. , 2022/24058 K."İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret suçundan sanık ...'un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 125/4, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.740,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 04/12/2019 tarihli ve 2018/519 esas, 2019/206 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/05/2022 gün ve 2022/49434 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, her ne kadar ... Asliye Ceza Mahkemesince, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olduğundan bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmemiş ise de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarihli ve 2008/11/250 esas, 2019/13 sayılı kararında belirtildiği üzere, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'na göre verilen mahkumiyet hükümleri bakımından, infazdan sonra anılan Kanun'un 58. maddesinde öngörülen sürelerin geçmiş olması durumunda, bu hükümlerin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarının değerlendirilmesinde olumsuz koşul olarak belirtilen bir engel olarak kabul edilmeyeceğinin belirtilmesi, dava konusu dosyada da, sanığın sabıkasında görünen ... Asliye Ceza Mahkemesinin 08/03/2007 tarihli ve 2006/3 esas, 2006/50 sayılı kararı ile sanık hakkında 4926 sayılı Kaçakçılık Kanununa muhalefet suçundan 310 Yeni Türk lirası adlî para cezasına hükmedildiği, hapis cezasının 16/08/2011 ve 11/11/2011 tarihinde infazın kapatıldığı ve 3 yıllık tekerrür süresi geçtikten sonra inceleme konusu olan suçun işlendiği, bu nedenle ... Ağır Ceza Mahkemesinin anılan İlâmının objektif olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel olmadığı, sanığın yargılama aşamasındaki tutum ve davranışları nazara alınarak sanık hakkında takdiri indirim uygulanan ve yine adlî sicil kaydı esas alınarak 3 aydan fazla kasıtlı suçtan dolayı hapis cezası bulunmadığı gerekçesiyle cezası ertelenen sanık hakkında, 5271 sayılı Kanunun 231. maddesinin uygulanması için gerekli objektif şartların mevcut olduğu gözetilmeden subjektif şartlar tartışılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun geçici 2. maddesi 1. fıkrasında “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Adalet Bakanlığı Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce toplanmış olsun veya olmasın, suç tarihi itibarıyla bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanuna göre süre yönünden silinme koşulu oluşanlar silinir; diğer kayıtlar için bu Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.” şeklinde hükme yer verilmiştir.
11/04/2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adli Sicil Kanunu İle Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 3. maddesi ile değişik 2. fıkrasında “Bu Kanunun yayımı tarihinde, Anayasanın 76. maddesi ile bazı özel kanunlarda yer alan ve bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından, arşive alınan veya şartları oluştuğu halde ya da henüz şartları oluşmadığı için arşive alınmayan kayıtlar hakkında 12. maddenin birinci fıkrası hükmü uygulanır.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.
İnceleme konusu somut olayda; yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler nazara alındığında; sanığın adli sicilindeki kaçakçılık suçuna ilişkin mahkumiyet kaydının Anayasanın 76. maddesi ve bazı özel kanunlarda sayılan suçlardan olup 6290 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 5352 sayılı Kanunun geçici 2/2. maddesi uyarınca ancak aynı Kanunun 12/1-b maddesindeki şartların gerçekleşmesi halinde arşiv kaydından silinmesinin mümkün olduğu görülmekle, söz konusu mahkumiyet kaydının henüz arşiv kaydından silinme koşulları oluşmadığından mahkemenin CMK'nın 231. maddesinin uygulanmamasına ilişkin gerekçesinde isabetsizlik bulunmadığından kanun yararına bozma istemi yerinde görülmemiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK'nın 309. maddesi şartlarını taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 30/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.