Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/25835 Esas 2022/24075 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/25835
Karar No: 2022/24075
Karar Tarihi: 30.11.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/25835 Esas 2022/24075 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanığın kasten yaralama suçu nedeniyle hüküm giydiği ancak cezanın temyiz edilemez olduğu belirtilmiştir. Tehdit suçu nedeniyle verilen hüküm ise temyiz edilebilir bulunmuştur. Ancak, sanığın daha önce aldığı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmediği ve denetim süresinin başlamadığı için dava zamanaşımının durmadığı ve hukuki değerden yoksun olan mahkumiyet kararının da dava zamanaşımını kesmeyeceği belirtilerek sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri (Kasten yaralama suçu)
- 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve CMK’nın 223/8. maddeleri (Dava zamanaşımı)
4. Ceza Dairesi         2020/25835 E.  ,  2022/24075 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    1- Sanık hakkında kasten yaralama suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu,
    Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ...'ın tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
    2- Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Sanık hakkında ... Sulh Ceza Mahkemesi’nin 03/02/2010 tarih, 2009/1190 esas 2010/158 karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın sanığın yüzüne verildiği, yüzüne karşı verilen kararda, kanun yolu bildiriminde tebliğ denilmek suretiyle yanıltma yapıldığından sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmediği ve denetim süresinin de işlemeye başlamayacağının anlaşılması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04/10/2018 tarihli ve 2017/8-952 esas, 2018/403 sayılı kararında da açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının kesinleşmemesi nedeniyle zamanaşımının durmayacağı, denetim süresi başlamadığı için de, bu süre içerisinde kasıtlı suç işlendiğinden bahsedilemeyeceği ve açıklanması geri bırakılan hükümlerin açıklanması koşullarının bulunmadığı, Yerel Mahkemece verilen 31/06/2016 tarihli mahkumiyet kararının hukuki değerden yoksun olduğu, hukuki değerden yoksun olan mahkumiyet kararının da dava zamanaşımını kesmeyeceği ve bu nedenle dava zamanaşımını kesen son işlemin, sanığın sorgusunun olduğu anlaşıldığından, sanığın 03/02/2010 tarihli sorgusuna göre, 5237 sayılı Kanunun 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşıldığından, sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görülmekle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e. ve CMK’nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞMESİNE, 30/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara