Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2017/318 Esas 2017/368 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2017/318
Karar No: 2017/368

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2017/318 Esas 2017/368 Karar Sayılı İlamı

                    T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS     NO : 2017/318

            KARAR NO : 2017/368

            KARAR TR : 05.06.2017

ÖZET: Mülkiyeti davacıya ait taşınmazda bulunan bahçeden su kanalı geçirilmek suretiyle taşınmaza el konulduğu, ekili ve dikili ağaçların yerinden söküldüğü bu nedenle meydana geldiği ileri sürülen zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

K  A  R  A  R

 

 

 Davacı           : M.F.K.

Vekili              : Av. Ç.B.

Davalılar         : 1- Ömerli Belediye Başkanlığı

Vekili              : Av. A.K.

Dahili Davalı : 2- DSİ Genel Müdürlüğü

Vekili              : Av. S.Ş.

 

 

O L A Y         : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Ömerli İlçesi, Yeni Mahalle ada 101, parsel 33 te kiraz bahçesi olduğunu; bu bahçenin davalı Ömerli Belediye Başkanlığının sorumluluğu altında olduğunu; Diyarbakır Devlet Su İşleri 10. Bölge Müdürlüğünün 102. Şube Müdürlüğünce izin alınmadan herhangi bir istimlak yapılmadan içine girilerek, daha önce yapılmış zarar ziyan tespitinde görüldüğü gibi, kiraz ağaçlarına ve tel örgüye, istinat duvarına, 13.414,74 TL tutarında zarar verildiğini; bu işin yapılması ve doğacak zararların karşılanması için Ömerli Belediye Başkanlığı ile DSİ 10 Bölge Müdürlüğü arasında protokol yapılarak davalı kurum Belediye Başkanı Süleyman Tekin tarafından imzalandığını; böylece müvekkilinin gayri menkulünün herhangi bir izin, istimlak yapılmadan zarara uğratıldığını; zararın, zarar tespitinin yapıldığı tarihten itibaren geçerli olmak üzere yasal faizi ile birlikte tahsili için iş bu davanın açılmasının zaruri olduğunu ileri sürerek,  davalarının kabulü ile delil tespiti yapıldığı 5.8.2015 tarihinden geçerli olmak üzere yasal faizi ile birlikte takdir edilen 13.414,74 TL’in davalı kurumdan alınarak taraflarına verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

ÖMERLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 4.5.2016 gün ve E:2015/279, K:2016/163 sayı ile, davalı Ömerli Belediye Başkanlığının yasa gereğince görevlendirilmiş bir kamu kurumu niteliğinde olduğu; eylem ve işlemlerinin de kamusal nitelik taşıdığı, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14/a. maddesine göre, belediyenin görevlerinden birinin de, su ve kanalizasyon gibi kentsel alt yapı olduğu; somut olayda uğranıldığı öne sürülen zararın da, bir kamu kurumu olan davalının görevini yerine getirirken layıkıyla yerine getirmemesinden, hizmet kusurundan kaynaklandığı; davalı Ömerli Belediye Başkanlığına, yürüttüğü kamu hizmeti kapsamında yöneltilen davanın, idare hukuku kuralları çerçevesinde ve idâri yargı yerinde görülmesi gerektiği, istenilen tazminatın kapsamının, hukuk mahkemesi tarafından çözümlenmesinin mümkün olmadığı; Dahili davalı DSİ Genel Müdürlüğünün olaya ilişkin kusurunun bulunduğu yönündeki iddia değerlendirildiğinde; dahili davalı DSİ Genel Müdürlüğünün yürüttüğü hizmetin, kamu hizmeti olduğu; bu kapsamda bir kamu kurumu olan dahili davalının görevini yerine getirirken layıkıyla yerine getirmemesinden ve hizmet kusurundan kaynaklanan davanın, idare hukuku kuralları çerçevesinde ve idari yargı yerinde görülmesi gerektiği; istenilen tazminatın kapsamının, hukuk mahkemesi tarafından çözümlenmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile, davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden reddine karar vermiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

            Yargıtay  4. Hukuk Dairesi: 5.12.2016 gün ve E:2016/9297, K:2016/11895 sayı ile, kararın vekalet ücretine ilişkin kısmının düzeltilerek, geri kalan kısmının onanmasına karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

            Davacı vekili bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

MARDİN 1. İDARE MAHKEMESİ: 10.4.2017 gün ve E:2017/94 sayı ile, idarenin dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atmasından doğan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, idari işlem veya eylemden kaynaklandığının kabulüne olanak bulunmadığı, haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümü gerektiği, bu nedenle de adlı yargı yerinin görev alanına girdiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle, 2247 sayılı Yasa’nın  19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için mahkemeleri dava dosyasının, Ömerli Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2015/279 sayılı dava dosyasıyla birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, bu konuda verilecek karara değin davanın incelenmesinin ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Suna TÜRE, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Turgay Tuncay VARLI’nın katılımlarıyla yapılan 05.06.2017 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME:  Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacının Mardin İli, Ömerli İlçesi, Yeni Mahalle, Aklat Mevkii, 101 Ada, 33 parsel sayılı taşınmazda bulunan bahçesinden su kanalı geçirilmek suretiyle taşınmaza el konulduğu, ekili ve dikili ağaçların yerinden söküldüğü bu nedenle meydana geldiği ileri sürülen 13.414.74 TL zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, DSİ 10. Bölge Müdürlüğü ile Ömerli Belediye Başkanlığı arasında Mazruna Deresi Taşkın Koruma işine ait protokol imzalandığı, bu protokolde “İşin Tanımı”, “Belediye Başkanlığının Sorumluluğu”, “İşe Başlama”, “Yükümlülükler”, “Anlaşmazlıklar”, “Protokolün yürürlüğe girmesi” başlıklı maddelerin yer aldığı; Ömerli Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliğine sunulan Fen Bilirkişi Raporunda da, dava konusu taşınmazlardan Mardin İli, Ömerli İlçesi, Yeni Mahalle, 101 Ada, 33 parsel Fasih Kırmızıgül adına kayıtlı olduğu tarla vasfında olduğu tapu kaydında alanı 8867.83 m2 olduğu içerisinden taşkın su kanalı geçtiği, rapora ekli krokide (D1) harfi ile gösterilen ve pembe renkli kalem ile boyanan kanalın kamulaştırma alanı 927.76 m2 kanalın kamulaştırma hattı geçtiğinin tespit edildiği; dava konusu taşınmazdan Fasih Kırmızıgül’e ait Mardin İli, Ömerli İlçesi, Yeni Mahalle, 101 Ada, 33 nolu parsel içerisinden taşkın su kanalı kamulaştırma hattı geçtikten sonra 2 parçaya bölündüğü ve geriye kalan parçalardan rapora ekli krokide (P1) harfi ile gösterilen kısmın alanı 5565.93 m2 ve rapora ekli krokide (S1) harfi ile gösterilen kısmın alanı 2374.14 m2 olarak tespit edildiği anlaşılmıştır.

İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projenin hukuka aykırı olduğu nedeniyle iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacak davalar ile idarenin aynı plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak davaların görüm ve çözümünün, iptal ve tam yargı davaları kapsamında yargısal denetimi yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Dava, davalı kurumca taşkın su kanalı kamulaştırma hattı geçmesi suretiyle davacının taşınmazının büyük oranda zarar gördüğünden bahisle maddi tazminat ödetilmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Söz konusu olayda, dosya kapsamındaki idare ile yapılan yazışmalardan ve belgelerden anlaşıldığı üzere, Mardin İli, Ömerli İlçesi, DSİ 10. Bölge Müdürlüğü ile Ömerli Belediye Başkanlığı arasında Mazruna Deresi Taşkın Koruma işine ait protokol imzalandığı, davacının taşınmazının zarar gördüğü iddia edilmiştir.

6098 sayılı Borçlar Kanununun 49. ve müteakip maddelerinde haksız fiilden doğan davalar, 4721 sayılı Türk Medeni Kanu­nun 683. maddesinde ise el atmanın önlenmesi davaları düzenlenmiştir. Bu tür davaların adli yargı düzeninde yer aldığı tartışmasızdır.

Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri: a)İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b)İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır.

Bu durumda açılan davanın, idarenin plan ve proje kapsamında yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak kurulmuş bir işleme karşı ya da bu nitelikteki işlem ve eyleminden doğan zararların tazminine yönelik olarak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/1. maddesinde belirtilen dava türlerinden olması nedenleriyle uyuşmazlığın İdari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle; davada idari yargı yeri görevli bulunduğundan, Mardin 1. İdare Mahkemesince yapılan 10.4.2017 gün ve E:2017/94 sayılı başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.

S O N U Ç   : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, Mardin 1. İdare Mahkemesince yapılan 10.4.2017 gün ve E:2017/94 sayılı BAŞVURUSUNUN REDDİNE, 05.06.2017 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Suna

TÜRE

 

 

 

 

 

 

Üye

Turgay Tuncay

VARLI

 

 

Hemen Ara