Esas No: 2022/14466
Karar No: 2022/24545
Karar Tarihi: 06.12.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/14466 Esas 2022/24545 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2022/14466 E. , 2022/24545 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, kasten yaralama
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, katılan sanık ...’ün yokluğunda verilen kararın duruşmada bildirdiği en son adres ile aynı olan MERNİS adresine öncelikle Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebliği, bunun mümkün olmaması durumunda ise aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca tebliğ edilmesi gerekirken, doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligatın usulsüz olduğu bu nedenle öğrenme üzerine yapılan temyizinin süresinde olduğu anlaşıldığından ek kararın kaldırılmasına karar verilerek, dosya görüşüldü
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre sanık ...’ün 20/11/2015 tarihli talimatla alınan duruşmada şikayetten vazgeçme olursa kabul edeceğini belirttiğinden tebliğnamedeki bu yöndeki bozmaya uyulmayarak yapılan incelemede:
1- Sanıklar ... ile ... hakkında hakaret suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığı, sanık ... hakkında tehdit ve hakaret suçlarından verilen düşme ile sanık ... hakkında hakaret suçundan verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde,
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik, katılan sanık ...’ün temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, tebliğnameye kısmen uygun olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet ile sanık ... hakkında tehdit ve hakaret suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinin temyizlerinin incelenmesinde başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
a) Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükümde, dosya kapsamında bulunan mevcut CD inceleme tutanağına göre hakaretin karşılıklı olduğu anlaşıldığından, TCK'nın 129/3. maddesindeki hükmün sanık hakkında uygulanma olanağı tartışılmayarak, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
b) Sanık ... hakkında, suç tarihinde uzlaştırma kapsamında olmayan TCK'nın 106/1. maddesinin 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçu ile uzlaştırma kapsamında olan TCK’nın 125/1.maddesinde düzenlenen hakaret suçlarının birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaştırma hükümlerinin uygulanamayacağı, hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1. madde hükmü uyarınca TCK’nın 106. maddenin 1. fıkrasının 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında, hakkında uzlaştırma kapsamında kalan tehdit ve hakaret suçları açısından, 6763 sayılı Kanunun 35. maddesiyle değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca, aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
c) 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK'ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar (tehdit,hakaret ve kasten yaralama) yönünden; Anayasa'nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 7 ve CMK'nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, katılan sanık ... ile sanık ...’nun temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.