Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1965 Esas 2015/2841 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1965
Karar No: 2015/2841
Karar Tarihi: 23.06.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1965 Esas 2015/2841 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, bazı kişilere sigorta işleri konusunda yardım edeceğini vaat ederek onlardan para aldıktan sonra ortadan kaybolmuştur. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Ceza yasasına göre, cezanın ertelenmesi için zararın telafi edilmesi gerekmektedir. Ayrıca etkin pişmanlık hükümleri de bulunmaktadır. Ancak bu durumda sanık hakkında ertelemenin, mağdurların zararlarının giderilmesi şartına tabi tutulması gerekmektedir. Mahkeme kararı, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmadığı ve denetim süresinin öngörülmediği için bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 51/2, 43/1, 43/2, ve 168. maddeleri; 5320 sayılı Kanun'un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 326. maddeleri.
23. Ceza Dairesi         2015/1965 E.  ,  2015/2841 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanığın katılanlar ile şikayetçi ..."ye kendisini sigorta işlerinde uzman olarak tanıttığı ve SSK ve Bağkur hizmet sürelerinin hesaplanması ile emekli olmaları için gereken yardımda bulunacağını vaat ederek katılanlar ..."dan 1.600 TL, ..."den 1.300 dolar ve 870 TL ve şikayetçi ..."den toplam 1.800 TL alarak ortadan kaybolduğu anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    TCK"nın 51/2. maddesine göre, cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabileceği, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edileceği, koşulun yerine getirilmesi hâlinde, hâkim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhâl salıverileceği hükmüne yer verildiği, malvarlığına yönelik bazı suçlarda etkin pişmanlığı düzenleyen aynı Kanun"un 168. maddesinde, failin, azmettirenin veya yardım edenin etkin pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme ya da tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde mağdurun rızası aranmaksızın, kısmî geri verme veya tazmin halinde ise mağdurun rıza göstermesi koşuluyla ve etkin pişmanlığın gerçekleştiği yargılama aşaması dikkate alınarak ceza indirimi öngörüldüğü, öte yandan aynen geri verme veya tazmin tedbiri aynı Kanun"un 51. maddesinde bir koşul olarak gösterilmiş ise de, yasal bir indirim nedeninin, bundan yararlanmama iradesini ortaya koyan failin cezasını etkisiz kılacak biçimde aynen tazmin tedbir şartına bağlı tutulması imkanının bulunmadığı, böyle bir uygulamanın, mağdurun zararını soruşturma veya kovuşturma aşamalarında gidermeyen faillere yeni bir olanak tanırken, soruşturma veya kovuşturma aşamalarında zararı ödeyen sanık veya sanıklar aleyhine ve adalete aykırı bir sonuç doğuracağı, maddenin düzenleniş amacının da bu şekilde yorumlanamayacağı gözetilmeyerek etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayan sanık hakkında ertelemenin, katılanların ve şikayetçinin uğradıkları zararın giderilmesi şartına tabi tutulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Sanığın aynı mahalleden tanıştıkları şikayetçi ..."nin prim borçlarını yapılandırmak için şikayetçiden 26/06/2008 tarihinde 620 TL aldığı, birlikte sigorta müdürlüğüne gittikleri ve sanığın yaptığını iddia ettiği işlemler için şikayetçiden ayrıca 1.200 TL daha aldığı, sanığın bir arkadaşı aracılığıyla tanıştığı katılanlara emeklilik işlemleri yürütüp sonlandıracağını söylediği ve 27/07/2008 tarihinde hep birlikte sigorta müdürlüğüne gittikleri, sanığın burada yapacağını vaat ettiği iş için katılanlardan para aldığının anlaşılması karşısında; sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda şikayetçi ..."ye karşı aynı suçu birden fazla kez işlemesi nedeniyle TCK.nın 43/1. maddesi gereğince, aynı anda görüştüğü katılanlar ... ve ..."den de aynı ortamda haksız menfaat temin ettiği dikkate alınıp TCK"nın 43/2. maddesi uyarınca sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2- Kabule göre de;
    a) Sanık hakkında hükmedilen hapis cezalarının zararın giderilmesi koşuluna bağlı olarak ertelenmesine karar verildiği halde TCK.nın 51/3. maddesi gereğince sanık hakkında herhangi bir denetim süresinin öngörülmemesi,
    b- Kısa süreli hapis cezaları ertelenen sanık hakkında TCK.nın 53/4. maddesi gereğince aynı maddenin 1. fıkrasındaki hak yoksunluklarının uygulanmayacağının gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 23/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara