Esas No: 2020/25796
Karar No: 2022/25215
Karar Tarihi: 13.12.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/25796 Esas 2022/25215 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2020/25796 E. , 2022/25215 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit, kişilerin huzur ve sükununu bozma
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, Ceza Genel Kurulunun 12/03/2013 gün ve 1515-202 ile 21/12/2010 gün ve 230-264 sayılı kararları başta olmak üzere birçok kararında açıkça vurgulandığı gibi, kesin nitelikteki hükümler ancak kesinlik sınırını aşar nitelikte yaptırım içermek şartıyla, suç vasfına yönelik ya da suç niteliği doğru belirlenmesine rağmen yanılgılı bir uygulama ile kesinlik sınırı içinde kalan cezaların verildiği hükümlere karşı yapılan aleyhe başvuru üzerine temyiz denetimine konu olabilecektir. Yerel Mahkemece sanık hakkında hakaret suçundan TCK'nın 125/1 52/2. maddeleri gereğince doğrudan verilen1800 TL adli para cezası, karar tarihi de göz önünde bulundurulduğunda 1412 sayılı CMUK'nın, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 305. maddesi gereğince kesin nitelikte bulunmaktadır. Ancak Yerel Mahkemece TCK’nın 58/3 maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında seçimlik cezalardan hapis cezasının tercih edilmesi zorunluluğu gözetilmemiştir. Bu nedenle kesin nitelikteki hakaret suçuna ilişkin hükmün temyiz incelemesine tabi olduğu kabul edilerek ve 06/04/2016 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Katılan ...’a yönelik hakaret suçundan verilen hüküm yönünden yapılan incelemede,
a- Adli sicil kaydına göre mükerrir olan sanık hakkında, seçimlik ceza öngören hakaret suçunda hapis cezasının tercih edilmesi zorunluluğu gözetilmeden, adli para cezası seçilmek suretiyle TCK’nın 58/3. maddesine aykırı davranılması,
b- Sanığın, bir suç işleme kararı kapsamında, değişik zamanlarda katılana mesaj göndererek hakaret etmesi karşısında, TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Katılan ...’ya yönelik tehdit suçundan verilen hüküm yönünden yapılan incelemede;
Sanığın aşamalarda katılan ...’yı arayan kişinin kendisinin olmadığını ve tutanağa geçirilen görüşmeyi kendisinin yapmadığını savunması karşısında, TİB'den tarafların suç tarihindeki HTS raporlarının getirtilmesi suretiyle gizli numaradan arayan şahsın sanık olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
3- Katılan ...’ya yönelik kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan verilen hüküm yönünden yapılan incelemede,
Tarafların suç tarihindeki HTS kayıtları getirtilerek varsa sanığın katılanı arama ve mesaj kayıtları tespit edilip aralarında karşılıklı görüşmelerin olup olmadığı da belirlenerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeyle beraat kararı verilmesi,
4- Kabule göre de;
a- Suç tarihinde uzlaşma kapsamında olan katılan ...’e yönelik kişilerin huzur ve sükünunu bozma ve hakaret suçlarının, bu kapsamda kalmayan tehdit suçu ile birlikte işlenmesi ve CMK’nın 253/3. maddesi dikkate alındığında, soruşturma aşamasında uzlaşma teklif edilmemiş ise de, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1. madde hükmü uyarınca, TCK’nın 106. maddenin 1. fıkrasının 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması nedeniyle CMK’nın 253/3. maddesinin uygulanma olanağının ortadan kalktığı, bu nedenle de katılan ...’e yönelik hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma ve katılan ...’ya yönelik tehdit suçlarına ilişkin 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b- Uzlaşma sağlanamaması halinde ise,
17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulamasıyla ilgili olarak CMK’ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020 /81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasanın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren katılan ...'ya yönelik tehdit, Andrey Buyansky’e yönelik kişilerin huzur ve sükununu bozma ve hakaret suçları yönünden; Anayasanın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve CMK’nın 251 vd maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekili ve o yer Cumuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.