23. Ceza Dairesi 2015/1855 E. , 2015/2814 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında "03/2008" olarak yazılan suç tarihine 07.04.2008, 17.04.2008, 24.04.2008 tarihlerinin suç tarihi olarak eklenmesi hususunun mahallinde düzeltilmesi ve sanığın ..."ye karşı eylemi nedeniyle dolandırıcılık suçundan zaman aşımı süresi içerisinde dava açılması mümkün görülmüştür.
Sanığın, kardeşinin ... il emniyet müdür yardımcısı olması nedeniyle ... iline gidip geldiği, tanık olarak dinlenen ... ile samimiyet kurduğu, ... vasıtasıyla şikayetçilerle tanıştığı, kendilerini işe yerleştirebileceğini söylediği bir kısım şikayetçilerin talepleri doğrultusunda kendilerini işçi olarak yurt dışına göndereceğini söylediği, şikayetçilerle samimiyeti ilerletip kendilerinden işe girebilmek için bazı belgeler istediği masraf içinde kendilerinden para istediği, aradan uzun süre geçmesine rağmen şikayetçilere olumlu bir yanıt vermediği bir kısım belgeleri iade ettiği ancak paraları iade etmediği şikayetçileri hataya düşürmek suretiyle şikayetçiler zararına kendisine haksız menfaat sağladığı anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
1- Sanığın katılanlar ... ve ..., şikayetçiler ..., ..., ..."e yönelik dolandırıcılık suçundan verilen hükümlere ilişkin temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından ..."ya karşı eylemle ilgili olarak (1) nolu bentteki adli para cezasına ilişkin sırasıyla "60 GÜN", "50 GÜN" ve "1000 TL" terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "4 GÜN" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi; ..., ...,..., ..."ya karşı eylemleri ile ilgili olarak ise (2),(3),(4),(6) nolu bentlerdeki adli para cezasına ilişkin sırasıyla "30 GÜN", "25 GÜN" ve "500TL." terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "4 GÜN" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Hükmün (5) numaralı bendindeki mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a)Sanığın katılan ..."e yönelik eylemi nedeniyle dolandırıcılık suçundan kamu davası açıldığı ve gerekçeli karar başlığında da ...in şikayetçi olarak gösterildiği halde; dolandırıcılık eyleminin hakkında kamu davası açılmayan ve dosyayla ilgisi bulunmayan “...e” karşı işlenmiş gibi mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle hükmün karıştırılması,
Kabule göre de;
b) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi,
c)Şikayetçi ... ile kardeşi olan ..."in yurt dışında işe girecekleri düşüncesiyle sanıkla aynı anda anlaşıp farklı zamanlarda para gönderdiklerinin anlaşılması karşısında, bir suç işleme kararının icrası kapsamında aynı suçu birden fazla kişiye karşı ve değişik zamanlarda aynı suçu birden fazla işleyen sanık hakkında TCK"nın 43/1,2 maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 22.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.