Esas No: 2022/12734
Karar No: 2022/25325
Karar Tarihi: 14.12.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/12734 Esas 2022/25325 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2022/12734 E. , 2022/25325 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanığın tehdit ve kasten yaralama suçlarından mahkumiyetine karar verildiği; ancak, mağdurların hakaret ve kasten yaralama suçları yönünden vazgeçtiklerini beyan etmeleri nedeniyle, mağdurların vekilinin hükmü temyiz etmeye hak ve yetkisi bulunmadığı belirtilmiştir. Ayrıca, sanık hakkında uzlaşma işlemi uygulanması gerektiği, ancak uzlaşmanın sağlanamaması durumunda kasten yaralama suçu için Basit Yargılama Usulü'nün uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Bu kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri, 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile ilgili açıklamalar da yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama, hakaret
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, mağdurlar vekilinin temyiz talebinin vekalet ücretine yönelik olduğu belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
1-Mağdur ...'a yönelik hakaret ve kasten yaralama suçları yönünden hakkındaki şikayetten vazgeçmeyi kabul eden sanığın temyizde hukuki yararının bulunmadığı ve mağdurların kovuşturma aşamasında sanık hakkındaki şikayetlerinden vazgeçtiklerini beyan etmeleri karşısında katılan sıfatları ortadan kalkan mağdurlar vekilinin hükmü temyiz etmeye hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun'un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddeleri uyarınca, sanık ... müdafisinin ve mağdurlar ..., ... vekilinin tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ İSTEMLERİNİN REDDİNE,
2-Mağdur ...'a yönelik tehdit ve mağdur ...'ye yönelik kasten yaralama suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri yönünden ise;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın aşamalarda mağdur ...'a yönelik tehdit eylemini kabul etmemesi, dinlenen tanığın, sanığın mağdura yönelik tehdit sözü söylemediğini beyan etmesi, dosya kapsamında mağdurların beyanlarından başka sanığın savunmasının aksini ispata elverişli somut delil bulunmadığı gözetilmeden sanık hakkında yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Sanığa yüklenen kasten yaralama ve tehdit suçlarının farklı mağdurlara yönelik olduğu belirlenmekle, mağdur ...'a yönelik tehdit suçu yönünden; 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK'nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilip, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3-Mağdur ...'a yönelik tehdit eylemi yönünden yukarıdaki madde uyarınca uzlaşmanın sağlanamaması durumunda ve mağdur ...'ye yönelik kasten yaralama suçu yönünden; 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK'ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa'nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 7 ve CMK'nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.