Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2006/4-195 Esas 2006/217 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2006/4-195
Karar No: 2006/217

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2006/4-195 Esas 2006/217 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu 2006/4-195 E., 2006/217 K.

Ceza Genel Kurulu 2006/4-195 E., 2006/217 K.

  • LEHE OLAN HÜKÜMLERİN UYGULANMASINDA USUL
  • ZAMAN BAKIMINDAN UYGULAMA
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 7 ]
  • 5252 S. TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ ... [ Madde 9 ]
  • 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 223 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 457 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 51 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 59 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 572 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 102 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 104 ]
  • "İçtihat Metni"

    Mağdur sanık M... Z... Demir"in saldırgan sarhoşluk suçundan TCY"nın 572/1 maddesi uyarınca 2 ay hafif hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık A... Akçırahan"ın mağdur sanık M... Z... Demir"e yönelik etkili eylem suçundan TCY"nın 456/2, 457/1, 51/1 ve 59/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ilişkin Manavgat Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 22.04.2003 gün ve 691-330 sayılı hüküm mağdur sanık M... Z... Demir ile sanık A... Akçırahan müdafii tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 20.09.2005 gün ve 150-11705 sayı ile;

    "Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

    I- Sanık A... Akçırahan hakkında kurulan hükme ilişkin temyizde;

    Suçun oluştuğu tarihe göre temyiz süreci içinde dava zamanaşımının gerçekleştiği,

    Anlaşıldığından sanık A... Akçırahan müdafiinin temyiz nedenleri yerinde bulunmakla, sanık yararına olduğu anlaşılan 765 sayılı TCY"nın 102/5, 104/2 ve 5271 sayılı CYY"nın 223. maddeleri uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak kamu davasının düşürülmesine,

    II- Sanık M... Z... Demir hakkında kurulan hükme ilişkin temyize gelince;

    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:

    5237 sayılı Türk Ceza Yasasının 7. maddesinde "zaman bakımından uygulama", 5252 sayılı Türk Ceza Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Yasanın 9. maddesinde ise, "lehe olan hükümlerin uygulanmasında usul" kurallarının düzenlenmesi, ayrıca 5252 sayılı Yasanın 12. maddesi ile 765 sayılı Türk Ceza Yasasının yürürlükten kaldırılmış olması, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası ve bu Yasaların hükümden sonra 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunması karşısında;

    5237 sayılı Yasanın 7. ve 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri uyarınca, sanığın hukuki durumunun 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası hükümleri de gözetilerek yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

    Bozmayı gerektirmiş ve sanık A... Akçırahan müdafii ile sanık M... Z... Demir"in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle sair hususlar incelenmeksizin, hükümlerin bozulmasına, yargılamanın bozma öncesinden başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine," karar vermiştir.

    Yargıtay C.Başsavcılığı, M... Z... Demir hakkında saldırgan sarhoşluk suçundan, sanık A... Akçırahan hakkında etkili eylem suçundan hüküm kurulduğu halde, bozma kararında isimler yanlış yazılmak suretiyle sanık M... Z... Demir hakkındaki hükmün bozulmasına, sanık A... Akçırahan hakkındaki hükmün ise zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildiğini belirterek 03.06.2006 gün ve 71934 sayılı yazı ile kararın düzeltilmesi talebinde bulunmuşsa da, Yargıtay 4. Ceza Dairesi 20.06.2006 gün ve 4917-12785 sayı ile;

    "....Yapılan incelemede, maddi yanılgının sabit olduğu ve tebliğnamedeki görüşün yerinde olduğu görülmüş, ancak 1412 sayılı CYY"nı yürürlükten kaldıran 5271 sayılı CYY"da karar düzeltme yolunun öngörülmemiş olması ve anılan Yasanın 308. maddesi uyarınca, olağanüstü yasa yolu olarak Yargıtay C.Başsavcısının itiraz yetkisinin bulunması ve 5320 sayılı CYY"nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasanın 8. maddesinde de karar düzeltme yolunun açıkça kapsam dışı bırakılması karşısında, anılan yasaya aykırılığın bu yöntemle giderilemeyeceği anlaşıldığından karar düzeltme isteğinin reddine" karar vermiştir.

    Bunun üzerine Yargıtay C.Başsavcılığı 12.07.2006 gün ve 71934 sayı ile;

    "Yerel Mahkeme hükmünde A... Akçırahan"ın yaralama, M... Z... Demir"in de saldırgan sarhoşluk suçundan mahkumiyetlerine karar verildiği, bu hükümlerin temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin anılan suçlar yönünden inceleme yapıp hüküm tesis ettiği, ancak;

    İncelenen suçlara göre, sanıkların ad ve soyadlarının maddi yanılgı sonucu suça uymayan sanık isimleri ile gösterildiği anlaşılmıştır.

    CYY"nın 308. maddesi yönüyle her ne kadar sanığın lehine itirazda süre aranmaz amir hükmü var ise de;

    Maddi yanılgılarda ve incelenen olayda her iki sanığı da etkilediğinden 5320 sayılı CYY"nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan CYUY"nın 326. maddesinin burada düşünülemeyeceği" görüşüyle itiraz etmiş,

    Özel Daire kararının kaldırılarak, sanık M... Z... Demir hakkında saldırgan sarhoşluk suçundan dolayı TCY"nın 572/1 maddesi ile 2 ay hafif hapis cezasına dair hükmün, suç tarihi itibarıyla 765 sayılı TCY"nın 102/5, 104/2 ve 5271 sayılı CYY"nın 223. maddesine göre zamanaşımı nedeniyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına,

    Sanık A... Akçırahan"ın TCY"nın 456/2, 457/1, 51/1 ve 59/2. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezasına dair hükmün ise, 5237 sayılı Yasanın 7. ve 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri uyarınca sanığın hukuki durumunun 5271 sayılı Ceza Yargılaması Yasası hükümleri de gözetilerek yeniden değerlendirilmek üzere bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

    Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği görüşülüp düşünüldü.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    İncelenen olayda;

    Yerel Mahkemece, iddiaya uygun biçimde; mağdur sanık M... Z... Demir"in saldırgan sarhoşluk suçundan TCY"nın 572/1 maddesi uyarınca 2 ay hafif hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık A... Akçırahan"ın ise mağdur M... Z... Demir"e yönelik etkili eylem suçundan TCY"nın 456/2, 457/1, 51/1, 59/2 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, karar verilmiştir.

    Sanıkların temyizi üzerine Özel Daire; etkili eylemle suçlanıp mahkûm edilen A... Akçırahan hakkındaki kamu davasının 765 sayılı TCY"nın 102/5, 104/2 ve 5271 sayılı CYY"nın 223. maddeleri uyarınca düşürülmesine karar vermiş, ayrıca saldırgan sarhoşluk eyleminden yargılanıp bu suçtan cezalandırılan sanık M... Z... Demir hakkındaki hükümle ilgili olarak da, sonraki yasal düzenlemeler nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle mahkûmiyet hükmünü bozmuştur.

    Yargıtay C.Başsavcılığı, sanıklar ve suçlarının maddi yanılgı sonucu Özel Daire kararında karıştırılmasından dolayı oluşan bu çelişkili durum üzerine kararın düzeltilmesi başvurusunda bulunmuş ise de, Özel Daire, karar düzeltme yolunun yeni yasal düzenlemede kaldırıldığından bahisle başvuruyu reddetmiştir.

    Yargıtay C.Başsavcılığı bu kez, sanıkların ad ve soyadlarının maddi yanılgı sonucu suça uymayan sanık isimleri ile gösterildiğini belirterek itiraz yoluna başvurmuştur.

    Esasen olağan bir dikkat ve özenin gösterilmesi halinde gerçekleşmeyecek olan isim, yaş ve hesap hataları, yargı kararlarında "maddi yanılgı" veya "yazım hatası" diye isimlendirilen beşeri hatalardır. Yargılama araçlarının belirli biçimde takdir edilmelerinden kaynaklanan değerlendirme hataları ise hukuki yanılgılardır. Hukuki yanılgılar, yasada öngörülen denetim yollarından birine başvurularak açılan tali bir muhakeme sonucunda başka bir yargı mercii tarafından verilen karar ile giderilebilir. Buna karşılık, yargılama yöntemini düzenleyen yasada, yargı kararlarındaki maddi yanılgıların ne şekilde düzeltileceğini öngören açık bir düzenleme bulunmamaktadır. O halde, ilgilisinin leh veya aleyhine sonuç doğurmasına olanak bulunmayan bu tür yanılgıların, yöntem ve zaman sınırlamasına tabi bulunmaksızın, bizzat bu hatayı yapan merci tarafından, kendiliğinden veya denetim muhakemesi sonunda verilen bir karardaki uyarı üzerine düzeltilmesi mümkündür.

    Somut olayda,

    Özel Daire, etkili eylem ve saldırgan sarhoşluk suçlarından kurulan hükümlerle ilgili temyiz incelemesi sonucunda verdiği kararda, her bir sanığın adını ve hükümlendirildiği suçu yazmak yerine, sadece sanık adını yazıp mahkum edildiği suçtan söz etmeksizin, iki değişik suçtan birisi hakkındaki kamu davasını zamanaşımı nedeniyle düşürmüş, diğer suça ilişkin hükmün ise sonradan gerçekleşen yasa değişikliği nedeniyle bozulmasına karar vermiştir. Bozma ilamında, dava zamanaşımı süresi olarak 765 sayılı TCY"nın 102/5. maddesinin esas alındığı belirtilmiş bulunduğundan, zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilen davanın saldırgan sarhoşluk suçuna ilişkin olduğu, öte yandan sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın etkili eylem suçunun temel ve nitelikli halleri ile yaptırımında değişiklikler öngörmesi karşısında, yasal değişiklik yapıldığı gerekçesiyle bozulan hükmün de etkili eylem suçuna ilişkin olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Ne var ki, saldırgan sarhoşluk ile suçlanan ve mahkûm edilen kişi sanık M... Z... Demir ve etkili eylem ile suçlanan kişi de sanık A... Akçırahan olduğu halde, özel daire ilamında sanıkların isimleri karıştırılmıştır. Bu yanılgının bir değerlendirme hatasından kaynaklanan hukuki yanılgı niteliğinde bulunmadığı kuşku duyulmayacak derecede açık bir olgudur. Esasen Özel Daire de, yanlışlığın ilamın yazımı sırasında isimlerin karıştırılmasından kaynaklandığını kabul etmektedir.

    Bu itibarla, itirazın kabulüne, sanık isimlerinin yazımındaki maddi hatanın düzeltilmesi bakımından dosyanın Yargıtay 4. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.

    SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

    1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,

    2- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 20.09.2005 gün ve 150-11705 sayılı ilâmında yanlış yazılan sanık adlarının düzeltilmesi bakımından dosyanın Yargıtay 4.Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 17.10.2006 günü oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara