15. Hukuk Dairesi 2021/69 E. , 2021/2890 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın redine yönelik verilen hüküm süresi içinde asıl ve birleşen dosya davacıları vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl ve birleşen davalar eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, asıl dava eksik imalat sebebiyle maddi ve manevi zararın tahsili, birleşen dava asıl davadaki alacağa ilişkin faizin tahsili istemine ilişkindir.
Asıl dava yönünden bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karar asıl ve birleşen dosya davacıları vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre asıl ve birleşen dosya davacıları vekilinin asıl davada tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davacılar vekili birleşen dava ile, asıl dava açılırken faiz talep edilmediğinden, 22.500,00.-TL asıl alacağa 28/02/2014-26/01/2016 tarihleri arasında işleyecek (%9) adi kanuni faizin hesaplanarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.800,00.-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl davada davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine dair verilen karar davacı yönünden kesinleşmiş olduğundan, davacının asıl dava tarihinden karar tarihine kadar dönem için faiz talep etmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, dava dilekçesinde istenmeyen fakat ayrı bir dava ile istenen işlemiş faiz alacağının hüküm altına alınıp alınamayacağı noktasındadır.
Faiz asıl alacağa bağlıdır fakat bir kez doğmakla bir yan edim olarak varlık kazanır. Asıl alacak tamamen sona erdiğinde faiz borcu da sona erer (TBK m.131/1, BK m.113/2). Faiz alacağı doğduktan sonra, açıkça vazgeçilmedikçe zamanaşımı süresi içerisinde her zaman ayrı dava ve takip konusu edilebilir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/19-1628 esas 2018/1098 karar sayılı kararı)
Somut olay dikkate alındığında, davacının faiz alacağından açıkça vazgeçmediği, asıl alacağın da ödenmek suretiyle sona ermediği anlaşılmakla, bu durumda davacının, talep ettiği faiz alacağına hak kazandığının kabulü gerekir. Bu nedenle asıl ve birleşen dosya davacıları vekilinin birleşen dosyaya ilişkin temyiz itirazları yerinde olup, hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen dosya davacılarının asıl davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının reddi ile asıl davada verilen hükmün ONANMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/91 Esas sayılı davasında verilen hükmün temyiz eden asıl ve birleşen dosya davacıları yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 22.06.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.