Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/1830 Esas 2020/4147 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1830
Karar No: 2020/4147
Karar Tarihi: 09.07.2020

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/1830 Esas 2020/4147 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Türkeli Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanıkların kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmaktan mahkum edildiği belirtilmiştir. Ancak kararda yapılan incelemeler sonucunda, Sulh Ceza Mahkemeleri'nin görev ve yetkilerinin sona erdiği hususu göz ardı edilerek, görevsizlik kararı verildiği belirtilmiştir. Ayrıca hüküm gerekçesinde, iddia ve savunmaların yazılması, kanıtların değerlendirilmesi ve suçun nitelendirilmesinin yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi için yapılan karşılaştırmaların yeterli olmadığı da vurgulanarak, kararın eksik araştırma sonucu verildiği ifade edilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir:
- 6545 sayılı Kanun'un 46, 47 ve 48. maddeleri ile değişik 5235 sayılı kanunun 8, 9 ve 10. Maddeleri
- 5271 sayılı CMK’nın 3. Maddesi
- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141/3, CMK.nun 34 ve 230. Maddeleri
- 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK\"nın 191. Maddesi
- 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete\"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun\"la değişik TCK\"nın 191. Maddesi
- 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen
20. Ceza Dairesi         2017/1830 E.  ,  2020/4147 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : TÜRKELİ Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Mahkûmiyet




    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    1- Hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 46, 47 ve 48. maddeleri ile değişik 5235 sayılı kanunun 8, 9 ve 10. Maddelerine göre "Sulh Ceza Mahkemelerinin" görev ve yetkilerinin sona erdiği gözetilmeden, 5271 sayılı CMK’nın 3. maddesine aykırı olarak Sulh Ceza Mahkemesi sıfatıyla görevsiz olarak karar verilmesi,
    2- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141/3, CMK.nun 34 ve 230. maddeleri uyarınca hükmün gerekçesinde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin yazılması, kanıtların tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen kanıtlar ile mahkemece ulaşılan kanaatin, sanıkların suç oluşturduğu veya oluşturmadığı sabit görülen fiilin belirtilmesi ve bu fiilin nitelendirilmesinin yapılması suretiyle infazı kabil bir hüküm kurulması gerekirken, gerekçesiz olarak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine dair karara atıf yapılmak suretiyle hüküm kurulması,
    3- Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi ile hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesi hükümlerinin ayrı ayrı değerlendirilip karşılaştırma yapılması, sonucuna göre lehe kanun tespit edilerek sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, belirtilen nitelikte karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması,
    4- Sanıklar hakkında, bu eylemi nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulandığı, dolayısı ile hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kurumunun uygulanma koşulları bulunmadığı anlaşılmakla, sanıkların bu suçu başka bir davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemedikleri belirlendikten sonra, işlemişler ise 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi; aksi halde 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, hüküm kurulması gerektiği gözetilmeyerek, yazılı şekilde eksik araştırma ile karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, 09.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara