Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2006/2-189 Esas 2006/194 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2006/2-189
Karar No: 2006/194

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2006/2-189 Esas 2006/194 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu 2006/2-189 E., 2006/194 K.

Ceza Genel Kurulu 2006/2-189 E., 2006/194 K.

  • HAFİF HAPİS VE HAFİF PARA CEZALARININ İDARİ PARA CEZASINA DÖNÜŞTÜRÜLMESİ
  • KUMAR OYNATMA SUÇU
  • LEHE OLAN HÜKÜMLERİN UYGULANMASINDA USUL
  • 5252 S. TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ ... [ Madde 7 ]
  • 647 S. CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN (MÜLGA) [ Madde 4 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 567 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 72 ]
  • "İçtihat Metni"

    H…

    ….. A…

    ….."ın kumar oynatma suçundan dolayı 765 sayılı TCY"nın 567/1, 647 sayılı Yasanın 4. ve 765 sayılı TCY"nın 72. maddeleri uyarınca 259.974.000 Lira hafif para cezası ile cezalandırılmasına, suç eşyasının aynı Yasanın 567/2. maddesi gereğince müsaderesine ilişkin olarak Çorum 1. Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 08.07.2005 gün ve 18-117 sayılı karar yasayoluna başvurulmaksızın kesinleşmiş, bilahare 5237 sayılı Türk Ceza Yasası ile 5326 sayılı Kabahatler Yasasının yürürlüğe girmesi nedeniyle uyarlama isteminde bulunulması üzerine Yerel Mahkeme evrak üzerinde yaptığı inceleme sonunda 22.06.2005 gün ve 449-717 sayı ile; kesinleşmiş önceki cezanın hükümlünün daha lehine olduğunu kabul ederek, önceki hükmün geçerliliğine, infazın devamına karar vermiş, bu karar da yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiştir.

    Adalet Bakanının yasa yararına bozma isteminde bulunması üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 2.Ceza Dairesince 09.05.2006 gün ve 2370-9436 sayı ile; yasa yararına bozma istemi yerinde görülerek, "..........Çorum 1. Sulh Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 22.06.2005 gün ve 449-717 sayılı ek kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca bozulmasına, sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK.nun 567/1. maddesi uyarınca 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanunun 2. maddesine 5335 sayılı Kanunla eklenen fıkra uyarınca mahkemenin takdiri de gözetilerek 1 ay hafif hapis ve 82 YTL. hafif para cezası ile cezalandırılmasına, tayin olunan hafif hapis cezasının beher günü 647 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince 1 YTL hesabı ile 30 YTL hafif para cezasına çevrilmesine, aynı cins cezalar toplanarak sanığın sonuç olarak 112 YTL hafif para cezası ile cezalandırılmasına, 5252 sayılı Kanunun 5349 sayılı Kanunla değişik 7. maddesi uyarınca tayin olunan sonuç cezanın 112 YTL idari para cezasına çevrilmesine, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına" karar verilmiştir.

    Yargıtay C.Başsavcılığı ise 22.06.2006 gün ve 16881 sayı ile itiraz yasayoluna başvurarak;

    5252 sayılı Yasanın 7. maddesinin, 765 sayılı TCY"nda yaptırım olarak hafif hapis veya hafif para cezaları öngörülen suçlar yönünden uygulanması olanağının bulunmaması nedeniyle, yasa yararına bozma isteminin reddine, uygulanma olanağı bulunduğunun kabulü halinde ise, idari para cezasının 5252 sayılı Yasanın 7. maddesinde belirtilen esaslar çerçevesinde belirlenmesi için dosyanın Özel Dairesine gönderilmesine karar verilmesi, isteminde bulunmuştur.

    Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Kesinleşmiş mahkûmiyet hükmünde değişiklik yargılaması sonunda, hükümlünün kumar oynatma suçundan dolayı 765 sayılı TCY"nın 567/1 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca 259.974.000 lira hafif para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin önceki kesinleşmiş hükümde değişiklik yapılarak sonuç olarak 112 Yeni Türk Lirası idari para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen olayda, Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlıklar;

    1-)5252 sayılı Türk Ceza Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasanın 7. maddesi hükmünün, yürürlükten kalkmış bulunan 765 sayılı Türk Ceza Yasasındaki hafif hapis ve hafif para cezalarını da kapsayıp kapsamadığı,

    2-)Kapsadığının kabulü halinde ise somut olayda hesaplama yönteminin doğru olup olmadığının,

    Belirlenmesi noktalarında toplanmaktadır.

    Uyuşmazlık konusu hususları sırasıyla inceleyecek olursak;

    1-) 5252 sayılı "Türk Ceza Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Yasa"nın 7. maddesi ile; Özel ceza yasaları ile ceza içeren yasalardaki, "hafif hapis" cezaları, "hapis" cezasına; "hafif para" cezaları, "adli para" cezasına ,6. maddesi ile de, "ağır hapis" cezaları, "hapis", "ağır para ceza"ları ise "adli para cezası"na dönüştürülmüştür. Ancak bu değişikliğin sadece özel ceza yasaları veya ceza içeren diğer yasalarla sınırlı kalmaması, 765 sayılı Türk Ceza Yasasında cürüm ve kabahat olarak ikili tasnife tabi tutulan ve 1 Haziran 2005 tarihinden önce işlenmiş bulunan diğer suçların yaptırımlarını da etkileyebilmesi bakımından, 11.05.2005 gün ve 5349 sayılı Yasa ile anılan maddelerde değişiklik yapılmış, her iki maddede geçen "özel ceza kanunları ile ceza içeren" ibareleri metinden çıkartılmıştır. Böylelikle, 5252 sayılı Yasanın 7. maddesi ile, 1 Haziran 2005 tarihinden önce işlenen kabahatler yönünden 765 sayılı Türk Ceza Yasasında hafif hapis ve hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımların idari para cezasına dönüştürülmesi sağlanmıştır.

    Görüldüğü gibi başlangıçtaki hüküm, sadece özel ceza yasaları ile ceza içeren yasalardaki hafif hapis ve hafif para cezalarının dönüştürülmesi ile sınırlı iken, sonradan yapılan düzenlemeyle genel ve özel tüm yasaları kapsar hale gelmiştir. 5252 sayılı Yasanın 12. maddesi ile 765 sayılı Türk Ceza Yasasını tüm ek ve değişiklikleri ile yürürlükten kaldıran Yasa Koyucu, yürürlükten kaldırdığı bir yasadaki yaptırım sisteminin değiştirilmesini başlangıçta gereksiz görmüş, ancak, 765 sayılı Yasanın lehe yasa olması nedeniyle uygulanabileceği hallerde bazı duraksamaların doğması üzerine, 5349 sayılı Yasa ile yaptığı değişiklikle, amacının 765 sayılı Yasalardaki yaptırım sistemini dışlamak olmadığını açıkça ortaya koymuş, yeni düzenleme ile de 6 ve 7. madde hükümlerini tüm yasalar için uygulanabilir hale getirmiştir.

    Bu itibarla Yargıtay C.Başsavcılığının, 5252 sayılı Yasanın 7. maddesindeki düzenlemenin 765 sayılı Türk Ceza Yasasında öngörülen hafif hapis ve hafif para cezalarını kapsamadığına ilişkin itirazı yerinde değildir.

    2-) Özel Dairenin, idari para cezasını hesaplama yönteminin doğru olup olmadığına ilişkin ikinci itiraz nedenine gelince;

    Ceza yasalarının zaman bakımından uygulanmasına ilişkin kurallar, yürürlükten kalkmış bulunan 765 sayılı Türk Ceza Yasasının 2. maddesinde ve 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Yasasının "Zaman bakımından uygulama" başlıklı 7. maddesinde benzer şekilde düzenlenmiş, her iki maddede de; ceza hukukunun en önemli ilkesi olan, ceza hukuku kurallarının yürürlüğe girdikleri andan itibaren işlenen suçlara uygulanacağına ilişkin, ileriye etkili olma prensibi ile bu ilkenin istisnasını oluşturan, failin lehine olan yasanın geçmişe etkili olması, "geçmişe etkili uygulama" veya "geçmişe yürürlük" ilkesine yer verilmiştir.

    Bu ilke uyarınca, suçtan sonra yürürlüğe giren ve fail lehine hükümler içeren yasa, hükümde ve infaz aşamasında dikkate alınmalı, ancak aleyhe hükümler içeren yasa hiçbir şekilde geriye yürütülmemelidir.

    Lehe yasanın tespiti ise değişen ceza mevzuatı karşısında dahi halen geçerliliğini koruyan 23.02.1938 gün ve 23/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi doğrultusunda, her iki yasanın birbirine karıştırılmadan, ayrı ayrı somut olaya uygulanıp, her iki yasaya göre hükmedilecek cezalar belirlendikten sonra, sonucuna göre lehte olanı uygulamayı gerekli kılmaktadır.

    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;

    H…

    ….. A…

    ….."ın 19.10.2003 tarihinde işlediği kumar oynatma suçundan dolayı 765 sayılı TCY"nın 567/1, 647 sayılı Yasanın 4. ve 765 sayılı TCY"nın 72. maddeleri uyarınca sonuç olarak 259.974.000 Lira hafif para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kesinleşmiş hükme yönelik uyarlama yargılaması sonunda Yerel Mahkeme, sonradan yürürlüğe giren yasal düzenlemelerin lehe sonuç doğurmadığını kabul etmiş ve kesinleşmiş hükümde değişiklik isteminin reddine karar vermiştir.

    Bu karara yönelik yasa yararına bozma isteminde bulunulması üzerine Yargıtay 2.Ceza Dairesi, sabit olan kumar oynatma eylemini kabahat nev"inden suç olarak düzenleyen 765 sayılı Yasanın 567/1. maddesi ile hükümden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Yasası"nın aynı eylemi suç olarak düzenleyen 528. maddesinde öngörülen yaptırımları karşılaştırıp, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Yasadaki yaptırımın daha lehe olduğunu, bu yönüyle kararda bir isabetsizlik bulunmadığını, ancak 5083 sayılı Yasanın 2/3. maddesine göre, "adlî ve idari para cezalarının hesaplanmasında ve ödenmesinde bir Yeni Türk Lirası"nın altında kalan tutarlar dikkate alınmaz" hükmü gereğince, kesinleşen cezanın bu kural doğrultusunda yeniden hesaplanması gerektiğini, ayrıca 5252 sayılı Yasanın 7. maddesi uyarınca hükümdeki hafif para cezasının idari para cezasına dönüştürülmesi lazım geldiğini belirtip hükmü bozmuş, 5271 sayılı CYY"nın 309/4 (d) maddesiyle verilen yetkiyi kullanarak H…

    ….. A…

    ….."ın 765 sayılı Yasanın 567/1. maddesi uyarınca 1 ay hafif hapis ve 82 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 647 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince günlüğü 1 YTL"den paraya çevrilmek suretiyle 30 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezalarının 765 sayılı TCY"nın 72. maddesi uyarınca toplanarak sonuçta 112 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına, belirlenen sonuç cezanın 5252 sayılı Yasanın 5349 sayılı Yasa ile değişik 7. maddesi uyarınca idari para cezasına çevrilmesine karar vermiştir. Bu hesaplama yöntemi ve uygulaması 5252 sayılı Yasanın 7. maddesi hükmüne uygun olduğundan, Yargıtay C.Başsavcılığının bu yöne ilişen itirazının da reddine karar verilmelidir.

    Aksinin kabulü halinde, ya ceza şu an infaz olanağı bulunmayan 112 YTL. hafif para cezası şeklinde bırakılacak, ya da açık yasa normuna rağmen, hükmolunan sonuç hafif para cezasının 5252 sayılı Yasanın 7. maddesi hükmü uyarınca idari para cezasına dönüştürülmesi yerine, bu kez hükmolunan 1 ay hafif hapis cezasının günlüğü aleyhe olarak 20-100 YTL"den paraya çevrilerek, sanığın 600-3000 YTL. arasında idari para cezasına mahkûm edilmesini sonuçlandıracaktır ki, bu husus aleyhe olan hükmün geçmişe yürümesine yol açacaktır. Böyle bir kabul ise, ceza hukukunun temel ilkeleri ve yürürlükteki normlara aykırıdır.

    Bu nedenlerle Yargıtay C.Başsavcılığının her iki itiraz nedeninin de reddine karar verilmesi gerekmektedir.

    SONUÇ:Açıklanan nedenlerle;

    1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının REDDİNE,

    2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 11.07.2006 günü yapılan birinci müzakerede gerekli oy çoğunluğunun sağlanamaması nedeniyle 19.09.2006 günü gerçekleştirilen ikinci müzakerede oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara