Esas No: 2006/9-152
Karar No: 2006/185
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2006/9-152 Esas 2006/185 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2006/9-152 E., 2006/185 K.
"İçtihat Metni"
Sanık M…
…. N…
… K…
……."in mensubu bulunduğu silahlı PKK örgütünün elemanı olarak Devletin hakimiyeti altındaki topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vehamet arzeden olaylara fiilen katıldığı iddia ve kabul edilerek Erzincan 1. DGM"since 07.02.1996 gün ve 301-20 sayılı karar ile TCY.nın 125 ve 59/1. maddeleri uyarınca müebbet ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş, bu karar Yargıtay 9. Ceza Dairesince 25.11.1996 tarihinde onanarak kesinleşmiştir.
Hükümlü M…
…. N…
… K…
……."in 05-08.08.2003 havale tarihli dilekçeler ile mahkemeye başvurarak hükümden sonra yürürlüğe giren 4959 sayılı Topluma Kazandırma Yasası hükümlerinden yararlanmak istemesi üzerine, Erzurum DGM"since duruşma açılarak yapılan yargılama sonunda 12.12.2003 gün ve 195-286 sayı ile; sanık hakkındaki Erzincan DGM"nin hükmünün iptaline, sanığın TCY.nın 125, 59/1 ve 4959 sayılı Yasanın 4/c-1. maddesi uyarınca 14 yıl ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin verilen kararın, o yer C.savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 09.03.2004 gün ve 403-640 sayı ile;
"Örgüt tarafından işlenen suçlara iştirak eden hükümlü 4959 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce yakalandığı, örgütün dağılmasına veya meydana çıkarılmasına yardım etmediği gibi, örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olabilecek bilgi, belge vermediği ve çaba da göstermediği tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, anılan Yasadan yararlanma talebinin reddi yerine kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesisi" isabetsizliğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi ise 10.08.2004 gün ve 229-64 sayı ile;
"Doğubeyazıt doğumlu olup, Örtülü köyü mezrasında ikamet eden ve çobanlık yapan hükümlünün kendi özgür iradesi ile 1992 Haziran ayında yasadışı PKK terör örgütünün dağ kadrosuna katıldığı, örgütte kaldığı süre içerisinde örgüt adına silahlı eylemlere katıldığı, son olarak 12.05.1994 tarihinde Çaldıran beldesinde güvenlik güçleri ile katıldığı çatışmadan sonra örgütten koparak yalnız başına Doğubeyazıt ilçe girişinde Yılanlı köyü yakınlarında durumundan şüphe eden polisler tarafından yakalandığı, sorgusunda yasadışı PKK terör örgütü üyesi olduğunu açıklayıp katıldığı eylemler ile örgüt hakkında ayrıntılı bilgiler verdiği, yapılan yargılama sonucunda Erzincan 1 Nolu DGM"nin, Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanlığınca onanarak kesinleşen 1994/301 esas, 1996/20 karar sayılı ilamla TCK.nun 125. ve 59/1. maddesi uyarınca müebbet ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği söz konusu dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır.
Hükümlünün 11.02.2000 tarihli 4450 sayılı Yasadan faydalanma isteğine ilişkin dilekçesi üzerine Erzurum DGM"since yapılan inceleme sonunda istemi yerinde görülmeyerek reddedildiği mahkemenin 2000/63 D.İş. sayılı dosyasının incelenmesinden anlaşılmıştır.
Söz konusu bozma ilamında hükümlünün 4959 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce yakalandığı, örgütün dağılmasına veya meydana çıkarılmasına yardım etmediği, bilgi-belge vermediği belirtilmiş ise de; hükümlünün son olarak 12.05.1994 tarihinde Çaldıran beldesinde girdiği çatışmadan sonra örgütten ayrıldığı, buradan ikameti olan Doğubeyazıt"a giderken 14.05.1994 tarihinde şüphe üzerine durdurulmak istenirken yakalandığı, kendisiyle ilgili bir soruşturma olmamasına rağmen hükümlünün gözaltına alınınca özgür iradesiyle 20 sayfadan ibaret ifade verip katıldığı eylemler ile bildiği diğer örgüt mensuplarının isimlerini açıkladığı, kesinleşen dava dosyası ile sabit olup hükümlünün daha sonra terör örgütü mensuplarının kaldığı koğuştan da ayrılarak, itirafçı olarak bilinen kişilerin kaldığı koğuşlarda kalmaya başladığı da cezaevi idaresinin yazılarıyla sabittir. 05.08.2003 gün, 4959 sayılı Yasada söz konusu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra yakalanması veya teslim olması koşulu bulunmadığı gibi söz konusu yasadan faydalanamayacak olanlar Yasanın 3. maddesinde a, b, c bentlerinde sınırlı olarak sayılmış olup, hükümlünün söz konusu durumu bunlardan hiçbirine uymamaktadır.
Bunun dışında Erzurum DGM"nin, örneğin dosyada mevcut bu hükümlü ile aynı konumda bulunan Y…
….. S…
…. isimli hükümlü ile ilgili olarak vermiş olduğu ve hükümlü Y…
…. S…
…."ın 4959 sayılı Yasanın 4/c-1. maddesi uyarınca 14 yıl ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 2003/173 esas, 2004/19 sayılı kararı Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanlığının 27.05.2004 gün, 2004/2169-2455 esas-karar sayılı ilamı ile onanmıştır.
4959 sayılı Topluma Kazandırma Yasasının 3. maddesine yasadan faydalanamayacak olanların ayrıntılı ve sınırlı olarak sayılmış olması, hükümlünün şüphe üzerine yakalandığında kendiliğinden yasadışı örgütün üyesi olduğunu açıklayıp katıldığı eylemler ile örgüt hakkında bildiklerini ayrıntılı olarak açıklamış olması, karardan sonra pişmanlığını dile getirip 3149, 4450 sayılı Yasalardan faydalanmak isteğine dair başvuruları, 4959 sayılı Yasanın uygulanmasına ilişkin Erzurum DGM"sinden verilen, yukarıda belirtilen ve Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanlığınca onanan Y…
….. S…
…. isimli hükümlü ile aynı konumda bulunmaları da dikkate alındığında hükümlünün 4959 sayılı Yasadan faydalanması somut olaya, Yasaya, adalete ve hakkaniyete uygun düşeceği sonuç ve kanısına varılmıştır." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
O yer C.savcısının temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay Ceza Genel Kurulunca 15.03.2005 gün ve 20-27 sayı ile;
"Somut olayda, sanık yargılandığı suçtan hükümlü olup, talebi üzerine hakkında, lehe hükümler içeren 4959 sayılı Yasanın uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi için duruşma açılarak yeniden yargılama yapılmıştır. Yargılama aşamasında gerek bozmadan önce, gerekse bozmadan sonra duruşmalarda hazır bulunmak isteyen sanık hakkında gıyapta yargılama yapılmış, savunması ve aleyhine olan bozma kararına karşı diyecekleri, yargılandığı suçtan verilen hükmün infaz edilmekte olduğu Ağrı ilinde bulunan ağır ceza mahkemesine talimat yazılmak suretiyle tespit edilmiştir. Yerel Mahkemenin CYUY.nın 226 ve 308/8. maddeleri hükümlerine aykırı olarak, sanığı duruşmaya getirtip savunmasını almadan ve aleyhine olan bozmaya karşı diyeceklerini saptamadan direnme kararı verdiği, bu şekilde savunma hakkının kısıtlandığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla yargılandığı suçtan hükümlü bulunan ve hakkında yeniden duruşma açılan sanığın celbi ile duruşmada hazır bulundurulup, savunması alınmadan ve aleyhine olan bozmaya karşı diyeceği sorulmadan hüküm kurulması suretiyle savunma hakkı kısıtlandığından, diğer yönleri incelenmeyen hükmün öncelikle bu usuli nedenle bozulmasına karar verilmelidir." gerekçesiyle hükmün diğer yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise bozma kararına uyarak gereğini yerine getirmiş ve 07.06.2005 gün ve 107-91 sayı ile önceki gerekçelerini tekrarlamak suretiyle Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma kararına karşı direndiğini belirterek bu kez hükümlünün 4959 sayılı Yasanın geçici 1. maddesi uyarınca 14 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 5237 sayılı TCY.nın 53/1. maddesindeki hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına, aynı Yasanın 63. maddesi uyarınca nezarette ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin cezasından mahsubuna ve hükümlünün infazının durdurulmasına karar vermiştir.
Bu hükmün de, o yer C.savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının Daire bozması gibi ve 5237 sayılı TCY. hükümleri uygulanmak suretiyle karma uygulama yapılması nedenleriyle "bozma" istekli, 09.07.2005 gün ve 135425 sayılı tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup, düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Hükümlü M…
…. N…
… K…
……."in 05-08.08.2003 havale tarihli dilekçeler ile mahkemeye başvurarak hükümden sonra yürürlüğe giren 4959 sayılı Topluma Kazandırma Yasası hükümlerinden yararlanmak istemesi üzerine, Erzurum DGM"since duruşma açılarak yapılan yargılama sonunda 12.12.2003 gün ve 195-286 sayı ile sanık hakkındaki Erzincan DGM"nin hükmünün iptaline, sanığın 765 sayılı TCY.nın 125, 59/1 ve 4959 sayılı Yasanın 4/c-1. maddesi uyarınca 14 yıl ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin verilen kararın, o yer C.savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 09.03.2004 gün ve 403-640 sayı ile; hükümlünün 4959 sayılı Yasadan yararlanma koşulları bulunmadığından talebinin reddi yerine kabulü isabetsizliğinden hüküm bozulmuş, Yerel Mahkeme ise önceki hükümde direnmiştir.
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.08.2004 gün ve 229-64 sayılı direnme kararı ise, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca 15.03.2005 gün ve 20-27 sayı ile; yargılandığı suçtan hükümlü bulunan ve hakkında yeniden duruşma açılan sanığın celbi ile duruşmada hazır bulundurulup, savunması alınmadan ve aleyhine olan bozmaya karşı diyeceği sorulmadan hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle, usule ilişkin nedenle diğer yönleri incelenmeksizin bozulmuş, Yerel Mahkemece bozma gerekleri yerine getirilerek bu kez, hükümlünün 4959 sayılı Yasanın geçici 1. maddesi uyarınca 14 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 5237 sayılı TCY.nın 53/1. maddesindeki hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına, aynı Yasanın 63. maddesi uyarınca nezarette ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin cezasından mahsubuna ve hükümlünün infazının durdurulmasına karar verilmiştir.
Ceza Genel Kurulunun uyum ve kararlılık gösteren içtihatları gereğince, Ceza Genel Kurulunun bozma kararı ile direnme hükmü tümüyle ortadan kalkmıştır. Yerel Mahkeme artık yeni ve değişik bir karar vermekte serbesttir. Nitekim Yerel Mahkemece de somut olayda, 5237 sayılı TCY hükümleri uygulanmak suretiyle önceki hükümden tamamen farklı yeni bir hüküm tesis edilmiştir. Diğer yönden bozmaya uyularak verilen kararlar da, yeni bir karar olup, hukuken direnme niteliğinde değildir. Bu nedenle, öncelikle Özel Dairece incelenmesi gerekmektedir. Özel Dairece incelenmeyen bir hükmün doğrudan doğruya ve ilk kez Ceza Genel Kurulunca incelenmesi Usul Yasasına aykırıdır.
Özel Daire görüşünün belli olduğundan bahisle, tekrar dairece inceleme yapılmasının davayı gereksiz yere uzatacağı gibi bir görüş de ileri sürülemez. Çünkü Özel Daire görüşünde değişiklik olabileceği gibi, davaların uzamasını önlemek amacıyla da olsa, emredici usul ku-rallarının uygulanmasından vazgeçilemez.
Öte yandan Ceza Genel Kurulu bozma kararına uyulduktan sonra verilen kararın yeniden ve doğrudan Ceza Genel Kurulunca incelenmesi, Ceza Genel Kurulu kararlarına karşı direnilmeyeceğine ilişkin CYUY"nın 326. maddesine aykırıdır. Zira, doğrudan doğruya Ceza Genel Kurulunca inceleme yapılması, Yerel Mahkeme kararına direnme niteliği kazandıracak ve Ceza Genel Kurulu kararlarına karşı yerel mahkemelerin direnme yetkisi olmadığına dair temel ilke zedelenecektir. Bu nedenlerle hukuken yeni olan bu kararın Özel Dairece incelenmesi gerekmektedir.
Bu nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 9. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;
Temyiz incelemesi yapılması için dosyanın Yargıtay 11. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 11.07.2006 günü oybirliği ile karar verildi.