23. Ceza Dairesi 2015/964 E. , 2015/2727 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
Oluşa, bilirkişi raporuna, sanık savunmalarına, katılanın aşamalardaki beyanlarına, tanıkların beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre; kiracısı olan katılan tarafından kendisine kira bedelinin teminatı olarak verilen 15.12.2004 tanzim ve 15.01.2006 vade tarihli 1.080 TL bedelli senedin, miktar kısmına fazladan bir sıfır ekleyerek 10.800 TL olarak tahsili amacıyla...İcra Müdürlüğünün 2008/1658 esas sayılı icra dosyasından katılan aleyhine icra takibi başlatan sanığın, eyleminin sahtecilik suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarındaki 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin tamamen çıkartılıp yerlerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
Oluşa, bilirkişi raporuna, sanık savunmalarına, katılanın aşamalardaki beyanlarına, tanıkların beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre; kiracısı olan katılan tarafından kendisine kira bedelinin teminatı olarak verilen 15.12.2004 tanzim ve 15.01.2006 vade tarihli 1.080 TL bedelli senedin, miktar kısmına fazladan bir sıfır ekleyerek 10.800 TL olarak tahsili amacıyla...İcra Müdürlüğünün 2008/1658 esas sayılı icra dosyasından katılan aleyhine icra takibi başlatan sanığın, savunmasının aksini doğrulayacak tanık beyanı ile başkaca bir delilin olmadığından sanığın eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
a- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi,
b- 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarındaki 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin tamamen çıkartılıp yerlerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ibarelerinin eklenmesi ve hüküm fıkralarından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla ""1000 gün"" ve ""20.000 TL"" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla ""5 gün"" ve ""100 TL"" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi denilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/06/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.