Esas No: 2015/1304
Karar No: 2015/2694
Karar Tarihi: 17.06.2015
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1304 Esas 2015/2694 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, kimlik bilgileri tespit edilemeyen bir şahısla birlikte 28/02/2009 tarihinde şikayetçi ..."ın evine giderek, şikayetçiye kardeşinin çocuğu olduğu için camiide mevlüt okutacaklarını, kırk kapıdan şeker topladıklarını söyleyip şeker istediği, şikayetçinin şeker vermesi üzerine dua okumak istediğini söyleyip şikayetçinin evine girdiği, şikayetçiden elma getirmesini ve elmaya vurmasını istediği, şikayetçinin elmaya vurması üzerine içinden muska çıktığı, sanığın şikayetçiye evindeki altınları getirmesi gerektiğini aksi takdirde çarpılacağını söylediği, bunun üzerine şikayetçinin beş adet çeyrek altın ve iki adet burma bileziğini verdiği, sanığın altınları bir bez içerisine koyarak büyüyü bozacağını söyleyip dua okuduğu, altınları tekrar şikayetçiye verip istediği yere koymasını istediği, şikayetçinin altınları yatak odasına koymak için gittiği, sanık ve beraberindeki şahsın da şikayetçinin arkasından gittikleri, sanığın evden ayrılacağı sırada diğer şahsın şikayetçi ve sanığın arkasından bir kaç dakika geç geldiği, sanık ve diğer şahsın evden ayrılmasından sonra şikayetçinin yatak odasına gittiğinde altınların yerinde olmadığını anladığı; 17/03/2009 tarihinde ise yine sanığın kimlik bilgileri tespit edilemeyen bir şahısla birlikte şikayetçi ..."un evine giderek camiiden geldiklerini Kuran okumak istediklerini, evinde büyü olduğunu bu büyüyü bozacaklarını söyleyerek şikayetçiyi ikna edip eve girdikleri, şikayetçiden domates isteyip bezin içerisine koydukları, şikayetçinin sanığın isteği üzerine domatese eliyle vurduğu, sanığın domatesin içerisinden çıktığını söylediği küçük bir Kur"an"ı şikayetçiye verdiği, şikayetçiden evdeki altın ve paralarını getirmesini, onları okuyup bereketini artıracağını söylediği, bunun üzerine şikayetçinin bir çift altın küpe, bir altın yüzük, iki adet altın bilezik ve 300 TL parayı sanığa verdiği, sanığın altın ve parayı bezin içerisine koyduğu ve dua etmeye başladığı, daha sonra şikayetçiden su istediği, şikayetçinin getirdiği suyu alıp camiiye giderek okutup geri getireceklerini söyleyerek evden ayrıldıkları, şikayetçinin bezi açıp kontrol ettiğinde altınların yerinde olmadığını gördüğünün iddia edildiği olayda; sanık, tanık ve şikayetçi beyanları, teşhis tutanakları ile tüm dosya kapsamına göre, eylemlerin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi Kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmasa da, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarından adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “100 gün”, “50 gün”, “41 gün” ve “820 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “2 gün”, “1 gün” ve “20 TL” adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.