"İçtihat Metni"
Karşılıksız çek keşidesi suçundan sanık U... T........."nun 3167 sayılı Yasa"nın 16/1 maddesi uyarınca 5.000.000.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Yasanın 4814 sayılı Yasa ile değişik 16/3. maddesi uyarınca 1 yıl süreyle bankalarda çek hesabı açmaktan yasaklanmasına ilişkin Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 03.04.2003 gün ve 336-304 sayılı hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 10.Ceza Dairesince 19.01.2004 gün ve 8089-89 sayı ile;
"08.03.2003 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 4814 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesinde öngörülen 3 aylık yasal süre beklenip bu süre içinde çek tutarının veya karşılıksız kalan kısmının % 10 tazminatı ve 3167 sayılı Yasa"nın 16/a maddesine göre hesaplanacak gecikme faizi ile birlikte ödeyip ödemediği ve 8. maddesine göre düzeltme hakkını kullanarak hamilin zararını karşılayıp karşılamadığı araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine sözü edilen yasal süre beklenmeden ve eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi," isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme 13.04.2004 gün ve 222-348 sayı ile;
"4814 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesinde yargılamanın durmasını gerektiren bir hüküm bulunmamaktadır. Aksine hazırlık, duruşma, infaz dahil her evrede ne yapılacağı açıkça belirtilmiş olup, bu nedenle yargılama sürdürülmüştür. Ayrıca dosyada mevcut 14.07.2003 tarihli belgeden de anlaşılacağı üzere dosyaya borcun ödendiğine dair hiçbir belgenin ibraz edilmediği, hakim, C.savcısı ve yazı işleri müdürü tarafından belgelenmiştir." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de sanık ve C.savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay C.Başsavcılığının 30.12.2005 gün ve 130699 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle Yargıtay Ceza Genel Kurulunda okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın karşılıksız çek keşidesi suçundan cezalandırılmasına ilişkin hüküm Özel Dairece;
"4814 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesinde öngörülen 3 aylık yasal süre beklenip bu süre içinde sanığın çek tutarını veya karşılıksız kalan kısmını % 10 tazminatı ve 3167 sayılı Yasa"nın 16/a maddesine göre hesaplanacak gecikme faizi ile birlikte ödeyip ödemediği ve 8. maddesine göre düzeltme hakkını kullanarak hamilin zararını karşılayıp karşılamadığı araştırılıp sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine sözü edilen yasal süre beklenmeden ve eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme gerekçeli kararında; hükümden sonra hakim, C.savcısı ve yazı işleri müdürü tarafından düzenlenip imzalanan ve içeriğinde, "4814 sayılı Yasada öngörülen üç aylık süre içinde bu dosyadaki borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir belge ibraz edilmediğine" işaret edilen 14.07.2003 tarihli tutanağı dayanak tutarak önceki hükmünde ısrar etmiştir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen ısrar kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem ve uygulama yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması istenen hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni kanıtlara dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak,
e) Sonradan yürürlüğe giren yasaya ve normlarına dayanılmak suretiyle ilk hükümde yer almayan ve dolayısıyla daire denetiminden geçmemiş yeni bir hüküm oluşturmak,
Özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir karardır. Bu nitelikteki bir kararın temyiz edilmesi halinde incelemenin Yargıtay"ın ilgili Dairesi ta-rafından yapılması gerekir.
İncelenen dosyada, bozma kararında araştırılması gereken hususa ilişkin olarak düzenlenen tutanağın gerekçeli kararda tartışılıp dayanak alınması karşısında, Yerel Mahkemece her iki bozma nedenine eylemli biçimde uyulduğu ve bu hususların Özel Dairece incelenemediği anlaşılmaktadır. Özel Dairece incelenmeyen bir hususun doğrudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulu tarafından ele alınması olanaksız bulunduğundan, saptanan eylemli uyma nedeniyle dosyanın incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 10. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 06.06.2006 günü oybirliği ile karar verildi.