23. Ceza Dairesi 2015/13665 E. , 2015/2687 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli mala zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların ... L Tipi Kapalı İnfaz Kurumu"nda hükümlü olarak bulundukları sırada sanık ..."in aralarındaki anlaşmazlık nedeniyle katılan sanık ..."a tekme ve yumruk vurmak suretiyle darp edip basit tıbbi müdahale ile iyileşebilecek şekilde yaraladığı ve bu olayın ortaya çıkmasını engellemek amacıyla olayı katılan sanık ... ile mağdur ... arasındaki bir kavga olarak göstermek amacıyla sanıklar ..., ..., ... ve ..."ı, mağdur ..."yı darp etmeleri amacıyla azmettirdiği ve bu dört sanığın birlikte ..."yı darp etmeye başladıkları, ..."ya kül tablası ile vurulduğu ve olay nedeniyle basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı, bunun üzerine ..."nın bulunduğu oda camını kırıp kendisini korumak amacıyla eline bir cam parçası aldığı ve başka bir odaya geçerek saklanıp acil çağrı butonuna bastığı, bunun üzerine infaz koruma memurlarının gelerek ..."yı dışarıya çıkardıkları, darp eden kişilerin kimler olduğu sorulduğunda sanıklar ... ve ..."ın kendilerinin yaptığını söyledikleri ve infaz koruma memurları ile birlikte dışarı çıktıkları, daha sonra ..."ya sorulduğunda kendisini darp eden şahıslar arasında sanık ... ile temyiz dışı sanık ..."in de olduğunu söylemesi üzerine bu şahısların da koğuştan alınması için tekrar koğuşa girildiği, sanık ..."in bu şahısların koğuştan dışarı çıkarılmasını engellemek amacıyla direndiği, bu sırada dışarıda bulunan sanık ... ve temyiz dışı sanık ..."in taşkınlık çıkararak koridordaki camları kırıp cam parçaları ile vücutlarını kesmeye başladıkları, koğuş dışındaki sesleri duyan sanık ..."in koğuştan çıkmak amacıyla koğuşun kapısını ittirip kapanmasını engellediğinin iddia edildiği olayda,
1-Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın yokluğunda verilip cezaevinde bizzat kendisine 20/11/2012 tarihinde tebliğ edilen 18/10/2012 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik, yasal süresi geçtikten sonra yaptığı 28/11/2012 tarihli temyiz inceleme başvurusunun, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın yokluğunda verilen mahkumiyet hükmünün, cezaevinde bizzat kendisine 19/11/2012 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, sanığın yasal süresi geçtikten sonra 28/05/2013 tarihinde temyiz inceleme başvurusunda bulunduğu anlaşılmakla; temyiz isteminin reddine dair 31/05/2013 gün ve 2011/274 E. 2012/572 K. sayılı ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle ek kararın ONANMASINA,
3-Sanıklar ... ve ... hakkında kasten yaralama; sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ve tanık beyanları, olay, hasar ve görgü tespit tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin mahkumiyet kararlarına ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Mağdur ..."nın, sanıkların başına kül tablası ile vurduklarına dair beyanı ile hakkında düzenlenen adli raporun içeriği karşısında, sanıklar hakkında TCK"nın 86/3-e maddesinde düzenlenen silahla kasten yaralama hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
4-Sanıklar ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme; sanık ... hakkında nitelikli mala zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Görevi yaptırmamak için direnme suçu, seçimlik hareketli bir suç olup kamu görevlisinin görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir ve tehdit kullanılması ile oluşabilecektir. Cebir, kamu görevlisine karşı fiziki güç kullanılmasıdır. Cebrin sınırı, kasten yaralama suçunun temel şekli veya daha az cezayı gerektiren hâli kapsamında olmalıdır. Bu ilkeler ışığında somut olay incelendiğinde; ceza infaz koruma memurlarının, mağdur ..."i darp eden sanık ... ve ..."i almak için koğuşa girdiklerinde koğuş dışında bulunan sanık ..."nin cam parçaları ile kendi vücudunu kesmeye başladığı, içerisinde sanık ..."in de olduğu diğer şahısların da koğuş kapısının kapanmasını engellemek amacıyla kapıyı ittirdiklerinin tüm dosya kapsamından anlaşıldığı olayda, ceza infaz koruma memurları olan tanıklar ... ve ..."ın açık bir şekilde sanıkların kendilerini darp etmediklerini, sadece kapıyı ittirdiklerini beyan etmiş olmaları karşısında, sanıkların hangi görevlilere karşı ne şekilde direndikleri ve görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olan cebir ve/veya tehdit eyleminin olayda ne şekilde gerçekleştiği belirtilip buna ilişkin deliller açıkça tartışılmadan, “taşkınlık yaptıkları ve direndikleri” şeklindeki soyut bir anlatımla yetinilerek, sanıklar hakkında yazılı şekilde cezalandırılmalarına karar verilmesi,
b) Kabule göre de, sanıkların birlikte aynı anda birden fazla katılana karşı direnme suçunu işlediğinin iddia ve kabul edilmesi karşısında, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 265/1, 43/1-2 ve 265/3 maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Sanık ... hakkında verilen nitelikli mala zarar verme suçuyla ilgili olarak ise, sanık beyanları, görgü tespit tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre, eylemin nitelikli mala zarar verme suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 65. maddesiyle 5237 sayılı TCK"nın 152/1 maddesinde yapılan değişikliğe göre, öngörülecek ceza miktarının üst sınırının altı yıldan dört yıla indirilmesi ve sanık hakkında hüküm kurulurken alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tertip edilmesi karşısında söz konusu kanun değişikliğine göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.