23. Ceza Dairesi 2015/1263 E. , 2015/2684 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık müdafii, yerel mahkeme hükmünü duruşma talepli olarak temyiz etmiş ise de, suçun vasfı ve cezanın miktarına göre, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Kanun’un 318. maddesi gereğince duruşma isteminin reddi ile yapılan incelemede,
Sanık ..."in, ... Noterliğinin 28/09/2001 tarih ve 21338 yevmiye nolu vekaletnamesine istinaden şikayetçi ...’nun sahibi olduğu ... Ticaret Limited Şirketinde imzaya yetkili müdür olarak görev yaptığı, ... Noterliğinin 05/02/2009 tarih ve 02820 yevmiye numaralı azilnamesi ile bu görevden azledilen sanığın, görevden ayrıldıktan sonra da şikayetçi şirket adına alacaklısı ... olan 01/07/2008 düzenleme, 05/04/2009 vade tarihli 5000 TL bedelli bir adet bono ile, yine alacaklısı ... olan 31/01/2009 düzenleme, 05/03/2009 vade tarihli 3.074 TL bedelli bir adet bonoyu tanzim ettiği ve söz konusu senetleri senetlerde alacaklı olarak görünen ... isimli kişiye ciro ettirerek inceleme dışı olan diğer sanık ..."e verdiği, bu kişi tarafından suça konu bu senetlere istinaden ... İcra Müdürlüğünün 2009/10608 sayılı takip dosyası üzerinden şikayetçi şirket aleyhine icra takibi başlatıldığı, söz konusu icra takibi kapsamında 30/04/2009 tarihinde şikayetçi şirkete ait petrol istasyonunda gerçekleştirilen haciz işlemi sırasında şikayetçi şirket yetkilisi tarafından icra dosyasına 9.738 TL para ödenerek haciz işleminin durdurulduğu, bu şekilde temin edilen senet bedellerinin 15/06/2009 tarihinde ... isimli kişinin vekiline ödendiği anlaşıldığından somut olayda nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde herhangi bir isabetsizlik görülmemiş, inceleme dışı sanık ...’nın aşamalardaki beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanık ...’in suça konu bonoların, aleyhlerine temyiz olmadığı için temyiz incelemesi dışında kalan sanıklar ile fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek kamu kurumu niteliğindeki icra dairesi aracılığı ile takibe konulmasını sağladığı, sanığın eyleminin bu haliyle 5237 sayılı TCK"nın 158/1-d. maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu anlaşılmakla; tebliğnamedeki eksik inceleme ve eylemin basit dolandırıcılık suçunu oluşturacağına dair bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
1-Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,
2-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/250-13 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin CMK’nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dâhil edilmemesi gerektiği anlaşılmakla, somut olayda resmi belgede sahtecilik suçunun işlenmesi ile oluşmuş somut bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilmeden ve suç tarihi itibariyle kasıtlı suçtan mahkûmiyeti bulunmayan ve yargılama sürecinde gösterdiği olumlu davranışlar dikkate alınarak üzerine atılı suçlardan dolayı verilen hapis cezalarının ertelenmesine hükmedilen sanık hakkında “şikâyetçi tarafın zararının giderilmemiş olması” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b) Hükümde sanık hakkında belirlenen hapis cezalarının ertelenmesine karar verilirken denetim süresinin belirlenmesi ve denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlenmesi ya da yüklenen yükümlülüklere uymamanın sonuçları gösterilmesi sırasında uygulama maddeleri olan TCK"nın 51/3 ve 51/7.
maddelerinin gösterilmeyerek 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/06/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.