Bekleme Süresi - Karşılıksız Çek Keşide Etmek - Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2006/10-27 Esas 2006/144 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2006/10-27
Karar No: 2006/144
Karar Tarihi: 16.05.2006

Bekleme Süresi - Karşılıksız Çek Keşide Etmek - Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2006/10-27 Esas 2006/144 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, karşılıksız çek keşide etmek suçundan 7.100.000.000 TL para cezası ile cezalandırılmış ve 1 yıl süre ile bankalarda çek hesabı açmaktan yasaklanmıştır. Para cezasının ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir aylık sürenin sona erdiği veya infaz aşamasında takside bağlanıp taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi nedeniyle geri kalan miktarının tamamının muaccel olduğu tarihten başlamak üzere 6183 sayılı Yasanın 51. maddesinde belirtilen gecikme zammı oranının yarısı oranında gecikme zammı uygulanması kararlaştırılmıştır. Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesince sanıktan tahsil edilecek olan vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin kararı da onanmıştır. Dosyada işlem yapılırken, 4814 sayılı Yasa'nın Geçici 2. maddesinde öngörülen 3 aylık yasal süre beklenmeden karar verilmiştir. Ancak sonradan, 18.06.2003 tarihli tutanakta borcun üç aylık yasal süre içinde de ödenmediği tespit edilmiştir. Yargıtay C.Başsavcılığına gönderilen dosya, Yargıtay 10. Ceza Dairesi tarafından incelenmek üzere gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 3167 Sayılı Yasa'nın 16/1. maddesi
- 3167 Sayılı Yasa'nın 16/3. maddesi
- 4814 Sayılı Yasa'nın Geçici Madde 1
- 4814 Sayılı Yasa'nın Geçici Madde 2
- 6183 Sayılı Y

 

 

Ceza Genel Kurulu 2006/10-27 E., 2006/144 K.

Ceza Genel Kurulu 2006/10-27 E., 2006/144 K.

  • BEKLEME SÜRESİ
  • KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK

 

  • 4814 S. ÇEKLE ÖDEMELERİN DÜZENLENMESİ VE ÇEK HAMİLLERİN... [ Geçici Madde 1 ]
  • 4814 S. ÇEKLE ÖDEMELERİN DÜZENLENMESİ VE ÇEK HAMİLLERİN... [ Geçici Madde 2 ]

"İçtihat Metni"

Sanığın karşılıksız çek keşide etmek suçundan, 3167 sayılı Yasanın 16/1. maddesi uyarınca 7.100.000.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca 1 yıl süre ile bankalarda çek hesabı açmaktan yasaklanmasına, yasaklama kararının tüm bankalara duyurulmak üzere T.C. Merkez Bankasına bildirilmesine, para cezasının ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir aylık sürenin sona erdiği veya infaz aşamasında takside bağlanıp taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi nedeniyle geri kalan miktarının tamamının muaccel olduğu tarihten başlamak üzere 6183 sayılı Yasanın 51. maddesinde belirtilen gecikme zammı oranının yarısı oranında gecikme zammı uygulanmasına, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin sanıktan tahsiline ilişkin Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesince 02.04.2003 gün ve 411-271 sayı ile verilen kararın, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 10.11.2003 gün ve 6278-21432 sayı ile;

"08.03.2003 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 4814 sayılı Yasa"nın geçici 2. maddesinde öngörülen 3 aylık yasal süre beklenip bu süre içinde çek tutarının veya karşılıksız kalan kısmının %10 tazminatı ve 3167 sayılı Yasa"nın 16/a maddesine göre hesaplanacak gecikme faizi ile birlikte ödeyip ödemediği ve 8. maddesine göre düzeltme hakkını kullanarak hamilin zararını karşılayıp karşılamadığı araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine sözü edilen yasal süre beklenmeden ve eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi" isabetsizliğinden diğer yönleri incelenmeksizin bozulmuştur.

Yerel Mahkeme ise 31.03.2004 gün ve 55-292 sayı ile;

"4814 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesinde öngörülen 3 aylık süre yargılamanın durmasını gerektiren bir süre değildir. Şöyle ki; Geçici 2. maddede yargılamanın hazırlık, duruşma ve infaz aşamalarında her zaman belirtilen şartların gerçekleştirilip ödemenin yapılması halinde evrelere göre hangi yasal işlemlerin yapılacağı hüküm altına alınmış, kesinlikle dosyaların 3 ay bekletilmesini gerektirecek ibareye yer verilmemiştir.

Mahkememiz bununla da yetinmeyip dosya Yüksek Yargıtay"a gönderileceği sırada temyiz incelemesinde yardımcı olunması için sayfasal numara olarak 20 numara ile adlandırılan tutanağı da çok önemli bir belge görerek dosyanın başına eklemiştir.

18.06.2003 tarihli bu tutanakta açıkça görüldüğü üzere 3 aylık sürenin bittiği 08.06.2003 tarihine kadar ödeme yapıldığına dair dosyaya hiçbir belge ve bilgi sunulmadığı belli iken sadece bu yönden kararın bozulması yasaya uygun görülmemiştir.

Ayrıca, borcu ödediğini iddia eden sanığın yargılamanın her evresinde bunu kanıtlaması ve kanıtladığı takdirde suçtan ve cezadan kurtulması mümkün olduğuna göre, sadece bu yönden kararımızın bozma sebebi yapılmasının uygun olmadığı düşünülmektedir." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.

Bu hükmün de, sanık müdafii ve o yer C.Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istekli, 30.12.2005 gün ve 130739 sayılı tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup, düşünüldü;

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Sanığın karşılıksız çek keşide etmek suçundan cezalandırılmasına karar verilen somut olayda, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, 4814 sayılı Yasa"nın geçici 2. maddesinde öngörülen 3 aylık yasal süre beklenilmeden karar verilip verilemeyeceğinin belirlenmesine ilişkindir.

İncelenen dosya içeriğine göre;

Sanık hakkında karşılıksız çek keşide etmek suçundan açılan kamu davasında, şikayetçinin usulüne uygun dilekçe ile davaya katıldığı ve kendini vekille temsil ettirdiği,

Mahkemece yeni çek yasasının yürürlüğe girmesi beklenerek, 02.04.2003 günlü oturumda, sanığın 3167 sayılı Yasanın 4814 sayılı Yasa ile değişik 16. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

Üç aylık yasal süre beklenilmeksizin sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi hususu, 4814 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesine aykırı ise de, mahkemece ilk hükümden sonra, düzenlenen 18.06.2003 tarihli tutanakta borcun üç aylık yasal süre içinde de ödenmediğinin saptanması ve ayrıca direnme hükmünün verildiği 31.03.2004 tarihine kadar da maddede öngörüldüğü şekilde bir ödemenin yapılmadığının karşısında, Geçici 2. maddesindeki üç aylık bekleme süresi koşulunun da sonradan gerçekleştiği anlaşılmaktadır.

Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen ısrar kararı verilmiş olsa dahi;

a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,

b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,

c) Bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni kanıtlara dayanmak,

d) İlk hükümde yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak,

e) Sonradan yürürlüğe giren yasaya ve normlarına dayanılmak suretiyle ilk hükümde yer almayan ve dolayısıyla daire denetiminden geçmemiş yeni bir hüküm oluşturmak,

Özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir karardır. Bu nitelikteki bir kararın temyiz edilmesi halinde incelemenin Yargıtay"ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekir.

İncelenen dosyada;

Yerel Mahkemece önceki hükümde direnildiği belirtilmiş ise de, bozma nedeninin eylemli olarak yerine getirildiği ayrıca, ilk hükümde yer almayan ve hükümden sonra düzenlenen 18.06.2003 tarihli tutanağa dayanıldığı anlaşılmaktadır. Bu yeni kanıt ve açıklamalar, Özel Daire denetiminden geçmemiştir. Özel Dairece incelenmeyen bir hususun doğrudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulu tarafından ele alınması olanaksızdır. Diğer yönden ilk hükmün Özel Dairece; sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verildiği de göz önüne alındığından, dosyanın incelenmek üzere Özel Dairesine gönderilmesi gerekmektedir.

SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;

Dosyanın saptanan eylemli uyma nedeniyle, temyiz incelemesi için Yargıtay 10.Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 16.05.2006 günü oybirliği ile karar verildi.
 

 

 

Hemen Ara